İHANET

Kadın, kocası tarafından aldatıldığını öğrenmişti. Fakat kocasına söylemek için uygun zamanın gelmesini bekliyordu.

Her zaman olduğu gibi, kocasından alışveriş yapmasını istemiş, alacakları için eline bir liste tutuşturmuştu.

Adam alışverişi yapmış, iki elinde poşetlerin ağırlığıyla, kolları maymun kolu gibi uzayarak eve dönmüştü!

Sonrasında kadın; adamın almış olduğu şeyleri bahane ederek; bu aldıklarını kim senden istedi?
Bu neden çürüktür?
Gözün kör mü aldığın şeyleri kontrol etmiyorsun?
Aptal gibi davranıp, işe yaramaz şeyleri almaya devam ediyorsun!
Bunu ancak senin gibi gerizekalı aptallar yapar. diye bağırıyordu.

Kocası ise, büyük bir sabırla karısının sakinleşmesini bekliyordu.

Ne var ki, adamın bekleyişleri boşunaydı!

Kadın ardı arkası kesilmeyen hakaretleri ve aşağılamaları kocasına sıralayıp, nihayet, adamın kendisini aldatmasına getirmişti;

"Anlam veremiyorum, sen o kadında ne buluyorsun?"

Adam; "hangi kadından bahsediyorsun?" diye inkar etmeye calışsa da...

Kadın; "sen kimden bahsettiğimi iyi bilirsin!"
Bağırarak; bana tercih ettiğin o kadından bahsediyorum!"

Adam; sakin bir ses tonuyla, "haa anladım!"

Kadın; Anlarsın tabi. Ama ben anlamıyorum. Ben ondan daha güzel, fiziği daha düzgün ve kaliteli olmama ragmen, o kadının neyini bana tercih ediyorsun?"

Adam, her zamanki sakın bir ses tonuyla; "Seninle tanıştığımız zamanları hatırlıyor musun? Ne kadar zarif, ne kadar saygın ve hoşgörülü biriydin değil mi?"

Kadın, kocasının sözünü kesecek oldu ama adam; "lütfen sözümü kesme ve beni sonuna kadar dinle, dedi ve ekledi; Evet o günlerde bana saygı duyan, ağzımdan çıkacak sözler için dudağımı takip eden, baygın bakışlarla gözlerini, gözlerimden ayırmayan bir kadındın. İşte o zamanlar; tam da birlikte yaşayıp, birlikte yaşlanılacak kadındır diyerek, diz çöküp evlenme teklif ettim!"

Kadın, öfkeyle; "keşke hiç karşılaşmadaydık" dediyse de...

Adam sözlerine devam etti; ne var ki nikah masasına oturup, evlilik akdini imzaladıktan sonra, nikah salonunda ilk saygısızlığı, fotoğraf çektirmek için yanına gelen annemi dirseğinle iterek yaptın. Ama bu güne kadar ben, anneme neden saygısızlık yaptın diye seni sana şikayet etmedim!
Devam eden zaman içerisinde, anne babam kardeşlerim, senin onlara davranışın sebebiyle benim evime gelmez oldular.
Buna karşın, senin annen baban ve kardeşlerin geldiğinde, ben saygıda kusur etmedim! Bütün bunlara rağmen, beni olduğum gibi kabullenmeyip, kişiliğimi, karakterimi değiştirmeye çalıştın.
Bu da yetmedi, hep azarladın, hep hakaret ettin, hep aşağıladın!
Şimdi kalkmış ben o kadından daha güzel, fiziği düzgün ve kaliteliyim, diyorsun. Ki doğru da diyorsun!
Ne var ki bir şeyi gözardı ediyorsun. Senin o çirkin dediğin kadın, bana saygı duyuyor, beni aşağılamıyor, beni azarlayıp bağırmıyor. Ne söylesem, ne anlatsam, can kulağıyla dinliyor!

Efkan ÖTGÜN