Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Yinsani
Yinsani
VİP ÜYE

Anadolu Fıkrası mı Acaba?

Yorum

Anadolu Fıkrası mı Acaba?

( 1 kişi )

0

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

347

Okunma

Anadolu Fıkrası mı Acaba?


"Tanrı İskoçya’yı yarattıktan bir süre sonra Meleklerinden biri Tanrının yanına gelmiş. Tanrım demiş, bu İskoçya çok güzel oldu, sularından bir içen bir daha içiyor, hele Viskisi bambaşka, kadınları ise becerikli ve güzel, sarışınları, kızılları demiş melek abartarak, hepsi güzel ama esmerleri de unutma demiş Tanrı Meleği uyararak. Evet demiş Melek, haklısın hepsi güzel, İskoçya’ya dair her şey gibi, sonra birden ciddileşmiş Melek, işte bu yüzden demiş, İskoçya başımıza iş açacak, Tanrı şaşırmış, hayırdır niye açsın ki? Diğer kulların kıskanacak, gözleri hep İskoçya’da olacak. Hiç de öyle olmayacak diye sakinleştirmiş Tanrı Meleği, hiç de olmayacak, çünkü demiş Tanrı, bunca güzelliğe ek olarak ben bu İskoçya’nın ve onun halkının başına öyle bir lanet verdim ki, bu laneti gören hiçbir kulum İskoçya’yı kıskanmayacak. Neymiş o lanet diye sormuş Melek. Ve Tanrı ellerini açarak cevap vermiş. Tabii ki alt komşuları olan İngilizler."

İngilizler demişken, bir İngiliz Bankası Türkiye’ye geliyormuş, haberde gördüm, yani durduk yerde ne gördü bizde? Körfezden de birileri bir bankamızı almış.. Trump efendi de dedi; Türkiye Yönetimi iyi güzel falan... Geçen zaman içinde de Aptal Olma falan demişti... Sarı Çiyan o... Bir şeyler dönüyor amma... Dünya da dönüyor sonuçta... Kuyruğunu kovalayan bir yapı semada galaksiler zaten... Neyse;

Malum gündem yoğun, her kafadan bir ses çıkıyor, şiirler, türküler, yazılar vb vs... Lakin yaşam sadece deneyimmiş. Okuduğunuz fıkrayı bir videodan dinledim ve yazayım dedim. İskoçya’yı memleketimize benzettim desem, Alt komşumuz Mısır... Piramitler Beldesi.

İtalyan arkeologlar bir açıklama yaptı bugünlerde, dediler ki, Piramitlerin altında daha büyük bir yapı var, haberde detaylar yoktu ancak bir itiraz vardı, yapılan sunum veya yazılan makaleye işte; dünyadaki radar sistemleri o kadar çok gelişmedi bu teorinin veya düşüncenin kanıtlanması anlattığınız kadar kolay değil gibi, mealen bu şekilde haber ve itiraz.

Piramitlerin Altındaki Yapı diye arattırdınız mı karşınıza haber çıkar; Eruonews, Hürriyet, Milliyet ve Onedio gibi site ve sayfalarda, haber için biraz daha detaylı araştırmayla da sunum veya makaleye ulaşılanabilirdir herhalde.

Bana 25 yıldır üstad dediğim insanlardan kalan üç beş söz vardır hafızamda yer eden.. Bunlardan ilki; İstiklal Marşı değişmeli mi, değişmemeli mi, böyle söylentiler var, bu konudaki düşünceniz nedir demiştim. Gayet açık ve net şöyle bir cevap gelmişti. "Daha iyisi yazılsın, değiştirelim." Aslında beklediğim tepki bu değildi.

Kim onlar, nasıl değiştirilir, kırarım kafasını, şuydu buydu diye cevaplar vardı benim zihnimde o zamanlar.. Çok sade bir cevap alınca, hönk olmuştum..

Sonra ülkenin siyaseti her zaman bildiğiniz gibi, tarihe de baktığımızda da öyle, evelemeye gevelemeye gerek yok. Bir üstadıma da, tarih din memleket devlet vatan siyaset partiler sosyalite vb vs... Mealen şu şekildeydi verdiği cevap: "Parayı takip et hepsini çözersin"

Göktürk Yazıtları, Asya’nın ortasında tapu gibi duruyor diye daha iyisi yazılamaz mı, yazabiliyorsan yaz bir Türk Yazıtı daha, kalsın geleceğe.. Turan Yazıtı yaz yazabiliyorsan...

Lakin parayı nasıl takip edeceğiz? "Fed" "İsviçre" "Körfez Sermayesi" "Çin Ekonomisi" "Değerli Metaller" bir çok ülkenin Merkez Bankası var... Paritedir, dolaşımdaki kağıt para miktarıdır, Bankacılık Kanunlarıdır, Petrol Paralarıdır, Kripto Paralardır, zamanında Btc’leri tutaydık sıyırmıştık paçayı şu hengameden... Zenginin Malı Fakirin Ağzını Yorar hesabı bu iş...

Elimizde bir internet var, onunla da ulaşabileceğimiz belge, bilgi sınırlıdır herhalde. Belgesel izlersin, hatta Altın Kaynakları, Altının Antik Çağdan Günümüze Yolculuğu, hatta Tuz.. Tuz’da önemli ölçüde tarihte insanları, kabileleri, aşiretleri, milletleri, ulusları epey hareketlendirmiş... Tuz’un Yolcuğu bile Para Gözlüğüyle incelenebilir. Lakin Tuz koktu derler bir de, yani olmayacak oldu gibi..

Düşmez kalkmaz bir Tanrı veya Allah derler ya... Geldik çattık sanki yine bir buhrana.. Yani seçim hakkın yok, doğacağın aileyi, köyü, şehri, kültürü seçemiyorsun, hatta zamanını da seçemiyorsun... Düşününce zaten 2-0 yenik başlıyoruz hayata. Yani bu yenik başlamanın, coğrafyayla, ülkeyle, parayla, ekonomiyle, yönetim sistemiyle, dini açıdan vaftizle, sünnetle de pek alakası yok, çünkü düşününce her şekilde zihni huzursuz edecek bir konu, bir durum çıkar karşına. Düşünen insan mekan ve zamanı irdelediğinde 2-0 yenik başladığını kabul etmek zorunda kalır mı, ben kalır diyorum, sizce?

Osmanlı Viyana’yı alsaydı ne olurdu? Veya Karadeniz’in Kuzeyinde bir Türk Devleti daha olmuş olsaydı şöyle sağlam bir şekilde ne olurdu? Veya ya da böyle şöyle, ben sen o biz siz onlar... kuzey güney doğu batı ara yönler...

Birbirimize bir şey dikte etmek zorunda değiliz. Kim neyi deneyimlediyse o taraftan ses verecektir.

Şimdi şöyle yapabiliriz; ünlülerin veya bilim insanlarının veya şunun bunun ölürken söylediği son sözleri neydi? Karşımıza 100’lerce kişi çıkacaktır tarihin içinde not edilmiş..
Artı :

Mesela, Microsoft kullanmadan internete bağlanan var mı?

Veya geçenlerde Çin’den bir haber geldi? İphone kullananların tüm bilgileri ellerinde gibi... Bunun tersi de mümkündür, Samsung kullananların tüm bilgileri nerede depolanıyor gibi veya Çinli bir markanın, elektronik açısından diyelim..

Yine de bir devrim yaklaşıyor dünyaya. Hani derler ya, Kaptan; bilinmez bir cisim yaklaşıyor gibi.. Genelde uzay filmlerinden bir replik gibi işte..

Peki sorabilir miyim, yaklaşan ne bizler için? 85 milyon için yaklaşan ne? Tüm siyasi ideolojik veya dinsel, mezhepsel kimliklerinizi bir kenara bırakıp cevap arayın, ne yaklaşıyor bize, yoksa biz mi yaklaşacağız, neye, kime?

İsviçre vatandaşlarından daha iyi bir yaşantımız ve devletimiz olabilirdi ancak olamadı.

Herkes bir konuda sidik yarıştırıyor.. Bunun altını da bir şekilde neden niçin ve nasıl sorularına cevaplar vererek doldurmaya çalışıyor.

Bir öyle bir böyle derler ya, dün çok karamsar olabilirsiniz, gönlünüz buram buram burulur, bu gün çok rahat relaxsınızdır.. O yüzden diğer bir gönle duman olmaktansa o dumanı dağıtan ifil ifil esen yel olmak daha iyi değil mi?

İsviçre’de doğrudan demokrasi varmış. Dünyada ender yerlerden biri. Son çeyrek yüzyılda baskılarla da olsa kimi devletlere bankalarındaki bilgilerini biraz vermiş veya anlaşma imzalamış gibi vermek için.. Var mı orada paranız, kasanız, değerli metalleriniz... Benim de yok, zaten olsaydı galiba bu sitelerde işim olmazdı..:)) Gerçek bu...

Bir kaç saat önce haberlerden falan zihnim ve gönlüm bunalmıştı, şimdi kendi kendime gülebiliyorum.. :)

Bir yerden düğmeye basıldı mı, sizi takan olmaz, beni takan olmaz, komple siteyi bir araya getirsen takan olmaz...

Hadi diyorsan ki, ben bu oyunu bozarım, gelen tehlikeyi görüyorum ve bu oyunu bozacağım, sana kolaylı gelsin arkadaşım.

Yani ben koyundum, beni ailem güttü, ilkokuldaki öğretmenim güttü, camideki imam güttü, ( seni de cemdeki dede gütmüştür veya kilisedeki papaz), lisedeki öğretmenim güttü, ünideki hocam da güttü, hatta kimi arkadaşım da güttü, üstadım ustam reisim başkanım vb vs de gütmüştür, beni basın güttü, beni şairler ozanlar güttü, beni bayrak güttü, sancak güttü, beni Tanrı güttü Allah güttü, antik çağlar da güttü, gelecek düşünceleri de güttü...

Ben bir koyundum...

Lakin korkuyorum koyunun içinden bir ayı çıkacak, parçalayacak karşısındaki insanı diye, belki yolda, belki sokakta, belki parkta, belki düğün dernekte, belki bayram seyranda...

Siz kendinizden veya Mutlak Yaratıcıdan veya Tanrı veya Allah’tan gerçekten korkuyor musunuz?

İnsan ömründe herhangi bir şey veya konu veya dava veya olay hakkında hüküm verebilmesi için; ortalama 35 yaşına gelmesi lazım, ondan önceki tüm kararları ve fikirleri güdülenmedendir. Yetmişinden sonra da değişemeyeceği için insan, geriye işte dolu dolu yaşayabileceğiniz 35-40 yıl kalıyor, o da; yukarıda bahsettiğim gibi zaman ve mekan konusunda şanslı iseniz.. Değilseniz zaten ömür boyu güdülüyorsunuzdur.

Her şey bir tarafa bu kültürde bu coğrafyada; şimdilik baskın inançlar sünni ve alevi islamı. benim çevremde de çok baskın, sizde değil mi?

O yüzden, şu bayram günlerine yaklaşırken; dilerim ki; o adını bilemediğim kutsal güçten isterim ki, herkesin bayramı en güzel şekilde, huzurlu, mutlu, sevdikleri ve sevenleriyle birlikte akıp geçsin.. Eriştiği deryadan da tüm ülkesi memleketi vatanı ve devleti ve insanları için en büyük dualarını biraz daha fazla ediversin... Büyük Dualar nelerdir, herkes benden iyi bilir herhalde, bilmeyen varsa, soruversin internete... Kenzül Arş benim aklımda kalan, eski inancımdan kalan.. Yarın başınıza ne geleceğini bilmiyorsanız, o yüzden sarılın duaya birbiriniz için.. Derdinizi bölün, sevincinizi yaşayın, ekranlardan sizi gütmeye çalışanları siteye aktarmayın.. Hiç gerek yok, ben de aktarıyor olabilirim de, gerek yok aslında.. İnsan robot değil, etkileniyor, yazıyor çiziyor, herkese akıl verdiğini sanıyor... Deneyim, her şey bir deneyim..

Çünkü geliyor o büyük devrim, görüyorum hissediyorum manşetlerde, haberlerde, kendi alanındaki bilgileri veren türlü türlü sitelerden bir ses geliyor inceden inceye, belli belirsiz, dünyanın bir yerinden patlak verecek ama neresinden kestiremiyorum belki bizden Anadolu’dan, Türk’ten olabilir, belki Hindistan’dan yayılır, Çin’den belki, ABD’den belki Afrika’nın bilmediğimiz bir ülkesinden, Yemenden de olabilir, Şili’den de.. Lakin o devrimin doğum sancılarını çekiyor dünya...

Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak...

Yani Mısır Piramitleri ile Göbekli Tepeye ilk taşı koyanları biraz daha klavyeleyelim.. En son yorumlar ne, bilgiler ne, düşünceler ne???

Efendim, cümleten Ramazan bayramınızı kutlar, her şeyinizin her şeyle uyumlu ve mutlu olması gereken günlerinizde sizlere sağlık ve sıhhat dilerim.

En sevenlerinize emanet olunuz.
Y..


Piramitlerin Altında Ne Keşfedildi? Ayhan Tarakçı’nın kanalı.
www.youtube.com/watch?v=HhzM4qK-xds

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Anadolu fıkrası mı acaba? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Anadolu fıkrası mı acaba? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Anadolu Fıkrası mı Acaba? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL