Pusu düşmüş bir aynada suret arandı. Buğu silindi suret bulundu. Bir suret ki yaşlılık alameti, ömrün gelgitleri, adanmışlık, aldanmışlık, kırıklıklar, siyahın boğulduğu griler deryası: Beyaz muktedir oldu olacak. Gözler yorgun, yanaklar düşkün bir elmaya dönüşmüş, kaz ayakları ile yüz çizgileri ortalığı bölüşmüş.

Vakit aynaya veda vaktidir.

Alyanslı el öpüldü. Taze yüzlere yüz süründü. Buraya mim kondu, mim tüm heybeti ile düştü.

Sonrası yol.

Yollar, uzanıp duran kıvrımlar, kavşaklar, köprüler, viyadükler, envai çeşit seyrüsefer manzaraları, kuşların ayaklarının konamadığı, göğün kuşlara bir yuva bağışlamadığı havayolu rotaları, denizler, okyanuslar, kıtalar, dinler, diller, ölü diller ve ölmüş dinler, köylüler ve aristokratlar, işgalciler, krallıklar, tropikal meyveler, ideolojiler, öldürülmesi gereken köylüler, küfredilmesi gereken saray sütunları, kahramanlar ve hainler, çingene kırmızısı danslar, göğü selamlayan İsa ve muhterem validesi bakire Meryem.

Meryem bir türküdür bu memlekette; Azizler ve Azizeler en çok bunun nakaratında dururlar, kilisenin siyah gülleri rahibeler bu nakaratta gözyaşı dökerler. Bir yanda hayatı mukaddes ilan eden keşişler, ölümü kutsayan rahipler, dinar dinar büyüyen iştahlar, genişleyen basenler ve göbekler, kat kat çıkan enseler, çığlıkların bastırıldığı desibeli yüksek vaazlar.

Boğazlar temizlenir, huşu ile oturulur.

Önce Marihuana kokar tarihler, daha sonra metamfetamin kokacak tüm demografik meridyenler. Bitkinin kralları inecek patika yollardan kentlere, kadeh tokuştaracaklar siyasilerle. Piyonlar sürülecek, kaleler inşaa edilecek, filler tepinecek, kelebekler kaçışacak, vezir uyuyacak, Şah birkaç parçaya bölünecek, atları öldürmek için bacakları kırılacak.

Atların bacakları kırılınca haliyle katledilmeleri caiz oldu. İnfaz gerçekleşti. O ara hain bir Bolivyalı köylü sigarasını tüttürdü, Kolombiya ulusal olarak kahve koktu, Brezilya’da kadının biri kaba eti ile bir düzine erkeği birbirine düşman etti, Guatemala’nın üzerinden yolunu kaybetmiş bir leylek kervanı geçti, Dubai’de petrol yüzleri güldürdü, Kuveyt’in küçük bir mescidinden dünyanın en güzel ezanı okundu, Meksika’da adamın biri tütsü yaktı ve ölülerin ruhlarına selam verdi. Kostantiniye’de bir ayna yere düştü. Aynadaki suret incindi.

Sevgili Lulu,
Kendince kal kimseciklere benzeme.