9
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
449
Okunma

Sessiz sakin bir gece kahvemi içerken adımın harfleri birbirine girdi. Vallahi hiçbir şey yapmadım, sadece şiir okuyordum. Ama harfler öyle düşünmemiş olacak ki, içlerinden biri ötekine laf attı. İşte olanlar bundan sonra oldu.
M sinirlendi, E’ye dönüp, “Sen salaksın!” diye bağırdı.
E şok oldu, “Asıl sen salaksın!” diye cevap verdi.
H çığlık atarak kaçtı, hâlâ geri dönmedi
P alnına elini koyup iç çekti: “Bu işin sonu kötü...”
A, ortamın kaosunu fırsat bilip, “Ben ilk harfim, ben liderim!” diye hava attı
R elinde bir sopayla, “ E’ye girişti sinirim tepemde hepinizi döverim!” diye söylendi.
E masadan aşağı yuvarlandı.
Bir kavga dövüş alt alta üst üste. Bildiğiniz gibi değil. Fena koptu benim evde hengame.
Komşular kapıyı çaldı. “Evde kavga mı var?” diye sordular.
“Yok, yok,” dedim, “harflerim birbirine girdi.”
Vah vahhh… Kafayı yemiş bu edasıyla uzun uzun yüzüme baktılar. Sessizce kapıyı kapatıp gittiler.
Bir anda kaldım isimsiz. Kendimi QR koduyla tanıtmayı düşündüm. “Beni okutun, kim olduğumu öğrenelim” falan diyecektim ama vazgeçtim. Bunun yerine kendime yeni bir isim bulmaya karar verdim.
Harfleri topladım mutfağa. Dedim ismim nereye gitti. Güldüler. İsmim çok eskiymiş. Sana yeni bir isim bulalım dediler.
Modern bir isim olsunmuş çağa ayak uydurmam gerekiyormuş. Ayşe, Fatma çok demodeymiş falan filan. Bir ton da fırça yedim. Hazreti Harflerden
Biri “Klavyesu olsun” dedi. Beğenilmedi
Öteki, “Dijitay yakışır sana.” Hipodromda at adı dedi sessiz harfler
Bir başkası, “Ekrannur nasıl?” Sesli harfler şiddetle reddetti
Hatta biri fısıldadı: “İnstagül?” Karar veremediler…
Hala isimsizim….
Bunları duyunca içimden “Eyvah!” dedim. Adım mı olacak, internet şifrem mi belli değil! En sonunda yalvar yakar harfleri zar zor barıştırdım. “Bakın,” dedim, “siz birbirinizi sevseniz de sevmeseniz de ben bir isim taşımak zorundayım. Hadi, toplanın, ismimi geri verin!”
O kadar çok yalvardım ki bir ara hüngür hüngür ağladım bile. Acıdılar halime. Tamam dediler. İsmimi seviyorum yaa! Bir kere anlamı çok güzel ‘’Ay Parçası’’demek.
Baktım kahvemde buz gibi olmuş. İçemedim. Yatayım bari dedim. Huzur içinde uyudum.
Sabah kalktım, mutfağa gittim. Oda ne!
Bütün tezgah kahve içinde! Birileri dökmüş ama kimse ortada yok. Şüpheli belli, uyumamı fırsat bilip harfler yine birbirine girmiş. Koştum aynaya baktım, ismim yerinde… Ama soyadım yok!
Nasıl sinirlendim anlatamam. Kaptım oklavayı elime harfleri dizdim karşıma. Bir hışım sordum. Soyadıma ne yaptınız?
Zorla barıştırdığım harfler kahkahayla güldüler bana
“Ne bakıyorsun? Bu sefer de soyadını kaybettin!” diye utanmadan da alay ettiler
Kapıyı çaldım, komşuya sordum. “Bizde yok, ama duyduk,” dediler, “Dün gece harfler toplanmış, evden taşınmaya karar vermişler.”
Nasıl yani?! Harflerimi kaybettim mi? Soyadımdan oldum mu şimdi?
QR kodu olmayı yine düşündüm, ama kahve döken harfler beni barkod yaparsa fiş gibi olurum deyip vazgeçtim.
Tam pes etmek üzereydim ki, buzdolabının üstünde bir not buldum:
“Çok sıkıldık bu soyaddan, biraz özgür kalacağız. Arama bizi. Belki döneriz.”
Altında imza: M, E, H, P, A, R, E
Özgür mü?! E, ben de soyadımdan özgür kaldım o zaman!
Kendime yenisini mi bulsam?
Mehpare Göçebe?
Mehpare Kayıp?
Mehpare Soyadsız?
Yok yok... En iyisi beklemek.
Belki harfler sıkılır da geri döner.
Dönmezlerse?
E artık, kimlik çıkarırken memura ne dersem o!
YENİ MODA OLSUN DİYE UYDURULAN, ÇOCUKLARA İSİM OLARAK KONULAN, ANLAMSIZ, ABİDİK KUBİDİK İSİMLERE İTHAFEN YAZILMIŞTIR.