Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
İBRAHİM YILMAZ
İBRAHİM YILMAZ

Derin Vadiler ve tükenen Ormanlar

Yorum

Derin Vadiler ve tükenen Ormanlar

( 1 kişi )

3

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

363

Okunma

Derin Vadiler ve tükenen Ormanlar

Derin Vadiler ve tükenen Ormanlar

Yukarki yayla diye adlandırdığımız yayla evleri yayla düzlüklerinin kenarında derin bir vadinin iki yamacına kurulmuştur. Yayla evlerinin içme suyu Çift Pınarlar denen dedelerimizin taş işçiliğinin özgün örneği iki oluktan akan diş sızlatan soğuk mu soğuk sudan sağlanır. Otlaklarında sürülerini otlatmak için Sahara Dağı adlı dağı yerleşim yeri olarak seçilmiş. Ortalama 2500 metre yüksekliğindeki Çift Pınarların suyunun yanında ilk zamanlar sadece üç aile yayla evi yapılmış. Giderek köy nüfusu artınca yayla evlerinin sayısı da artmış.

Yukarki yayla evlerinin doğu ve güneydoğu tarafı yayla düzlüklerine açılır. Düzlüklerin daha ilerisinde Ardahan Köylerinin yaylaları vardır. Haziran sonunda başlayan Yukarki yaylaya göçlerle yaylalar şenlenir. Büyük ve küçükbaş hayvanlar çiçeklerle bezeli düzlüklerde zevkle yayılırlar. Bir güzelliktir serin yaylalarda yaşamak. Pırıl pırıl güneşli havalar. Bol oksijen. Bazen de dağları saran göz gözü görmez pus. Pus bile bir çeşni katar yaylacılığın devranına.
Ve Ağustosun sonunda bu defa Kışla ’ya (alt yaylaya) döner kış için yağ, peynir hazırlığı yapan köylüler.

Yayla düzlüklerinden çıkar yaylaların köy yönüne doğru akan çayımız. Çayımızı oluşturan suların kaynağı Biçenek ’teki iki pınar, Çoraklar, Örtülü Pınar ve Zincirli Pınar’ın suları küçük dereler oluşturup yaylalara yaklaşınca birleşip derin bir vadiden akar. Bu suya vadinin bir yamacında Soğuk Pınarın soğuk suyu karışır. Daha aşağılarda başka vadilerin yamacında kudretten çıkan suların birikimiyle Çay diye adlandırılan çay derin vadilerden geçerek ilerlerde Çoruh nehrine karışır.

Yaylaların köy yönünde başlayan vadi kuzey batı yönünde giderek genişler. Başlangıcı yayla düzlükleri düzeyinde olan rakım giderek düşer. Rakımın düşmesi ile vadinin yamaçları genişler. Ve bu yamaçlar yayla düzlüklerinde bulunmayan ormanlarla bezenirmiş.

Daha ilkokula başlamamıştım. Yaşlı bir nine ile Yukarki Yayla ’ya gidiyorduk yürüyerek. Şavşat Ardahan Şosesi bir türlü bitmiyordu. Benim kısa çocuk adımlarım, ninenin yorgun adımlarıyla eşit hızla yayvan yayvan yürüyorduk. Nine anılarını anlatıyordu hoş bir anlatımla. Ben de can kulağıyla dinliyordum. Şosenin alt tarafındaki vadinin yan yüzü çimenlerle yemyeşildi. Vadinin diğer yüzünde de tek seyrek bodur ağaçlar gözüküyordu. Bir ara nine:

“Oğul ben gelin olduğumda yayla evlerinin karşısına kadar gördüğün yamaçlar çam ve ladin ağaçlarıyla kaplıydı.” Demek ki, iki kilometrelik orman geçen 50-60 yıl içinde yok edilmişti.

Çay’ın yıllar içinde akarak oluşturduğu vadisinin karşı yamaçlarını Kayınlık diye adlandırmış atalarımız. Yöremizde huş ağacı kayın diye adlandırılır. İlkokul yıllarımda keçi çobanıydım. Bugün gibi ansıyorum yayla evlerimizin biraz ilerisinde başlardı Kayınlık ormanımız. Keçiler ormana daldıkları zaman ağaçlar arasında kaybolur ben de korkardım.

Ormanı, kayın, gürgen otantik adıyla, tela, germeşe benzeri yayvan yapraklı ağaçlar süslerdi. Küme küme maki toplulukları, daha ileride ladin ve köknar ağaçları ormanın diğer varlıklarıydı. Bizim köylüler daha çok tarım araçları için kestiler güzelim yayvan yapraklı ağaçları. Ardahan yaylalarından ve yaylacılık yapan Hopalılar gerek kağnılar, gerekte atlarıyla maki ve diğer ağaçları yakacak odun için kendi yaylalarına taşıdılar. Keçiler otlatırken hemen hemen her gün kayınlıktan kağnılarla odun taşındığını izlerdim. Ormancıların, ormandan ihtiyaç giderenlerin mücadelesi hiç bitmezdi.
Şimdilerde yaylaya ve Ardahan’a giderken Kayınlık ve Yanbegi adı verilen vadinin kara yolunun alt ve üst yamacı ağaçsız, çırıl çıplak hallerini görmek benim gibi doğa, orman sevdalıları için çok acı.

Köyümüzde ormanları içine alan geniş bir alan Milli Park olarak ilan edildi. Betimlemeye çalıştığım yerler de Milli Park’ın kapsam alanına giriyor. Köyde yaşayan yurttaşlarımızın geçim kaynağı tarım ve daha çok son yıllarda hayvancılığa dayanıyor. Milli Park alanına hayvan girmese bir zamanlar orman olan şimdinin çıplak yamaçlarında orman oluşabilir. Köyde geçinmek için hayvancılığın zorunlu olduğu gerçeği de yadsınamaz bir gerçek.

Seksenli yıllarda gazeteler yazdı: Şavşat köyleri ve köylerin yakın çevreleri yemyeşil orman denizidir. Şavşat köyleri Anadolu’nun uygun bölgelerine taşınıp bu bölge sadece orman bölgesi olacak şeklinde devletimizin bir projesi olduğu haberlerini duyduk. Daha sonra böyle bir projenin sözü edilmedi.

Doğaseverleri mutlu edecek bir olgu yaşanıyor son elli yıl içinde. Köylerin boşalması sonucu köylerde yaşayan nüfus çok azaldı. Hele kış mevsiminde köylerimizde bacası tüten haneler iki elin parmakları kadar neredeyse. Nüfus azalınca ormanlar rahatladı. Artık orman içlerine gezi yapmak tehlike arz ediyor. Doğanın gerçek sahipleri, domuzlar, özellikle ayılar resmen işgal etti ormanlarımızı…

Devam edecek.

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

10.0

100% (1)

5.0

100% (1)

Derin vadiler ve tükenen ormanlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Derin vadiler ve tükenen ormanlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Derin Vadiler ve tükenen Ormanlar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
dali
dali, @dali1
18.1.2025 23:18:56
5 puan verdi
Bu yazıda Yukarki Yayla ve çevresindeki doğal güzellikler, geçmişteki ormanların yok oluşu ve köy yaşamı etkileyici bir şekilde anlatılmış. Özellikle yayla evlerinin, çayların ve vadilerin betimlenişi, bölgenin geçmişteki zengin ekosistemine dair önemli bir bakış sunuyor. Ormanların yok edilmesi ve insanların ihtiyaçları için ağaçların kesilmesi, doğanın tahribatını gözler önüne seriyor. Ancak köylerin boşalmasıyla birlikte ormanların yeniden canlanma şansı bulması umut verici bir gelişme. Doğanın gerçek sahipleri olan hayvanların ormanları geri kazanması ise insan-doğa dengesinin nasıl değiştiğini gösteriyor. Bu yazı, hem doğaya olan sevgiyi hem de geçmişe duyulan özlemi yansıtıyor.
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
17.1.2025 23:34:23
10 puan verdi
Aşina olduğum hayatı değerli Öğretmenimin kaleminden okumak çok güzel.

O boz ayılar yok mu ahşap yayla evlerimizi istila edip kırdılar. Umarım bu kış çok fazla zarar vermezler.

Saygı ve selamlarımla iyi akşamlar dilerim

İBRAHİM YILMAZ
İBRAHİM YILMAZ, @ibrahimyilmaz1
17.1.2025 22:35:38
İyi akşamlar saygıdeğer kalem dostlarım, görsel yanlışlıkla yapıştırıldı. İşlem yapıp görseli değiştirmem olanaklı olmadı. Oluşan hata için affınıza sığınıyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL