UMUT SOFRASI

Ahmet öğretmenin verdiği matematik dersini çözmeye çalışıyordu.Bir taraftan da kendi kendine söyleniyordu.
".Bir kurtulamadım şu musluk, havuz problemlerinden artık ne işime yarayacak sa? " diye. "İki musluk bir havuzu 4 saatte doldurabiliyor, üçüncüsü ise 6 saatte boşaltabiliyor. Havuz boş iken üç musluk da birlikte açılırsa 2 saat sonra havuzun kaçta kaçı dolar? "
Soruya bak sen "ne bileyim ben off daha ugrasamıyacağım" dedikten sonra seçeneklerden kafasına en yakın olan şıkkı isaretledi..
Mutfaktan güzel kokular geliyordu.Bu yoksa en sevdiği yemek "köfte patates" olabilir miydi?
Kokuları" koklaya koylaya" salona kadar geldi.
Salonun ortasında oturdukların da bile sallanan bir bacağı yamulunca çiviler ve başka bir tahta parçası ile desteklenerek iş görmeye devam eden yirmi yıllık eski yemek masasının üstünde tahmin ettiği gibi gerçekten köfte patates vardı.
"Oleyyy" diye bağırdı sevinçle .
Bu onun için en mutlu günlerden biri olabilirdi.Ne zamandır eve kıyma girmediğini ve de köfte yemediklerini düşündü.
Sonra bu kıymayı bütçelerini aştığı için alacak parası olmayan babasının nasıl aldığını düşündü.
Kimbilir belki de patronu zam yapmıştı.Bu da onun için verilen bir ziyafetti.
Kurban bayramına daha çok vardı .
Yok yok komşu Hasibe teyze getirmiş olmalıydı.Bir keresinde günü geçmiş et getirmişti.Annesi öyle söylemişti. Biraz kokmasına rağmen etin suyuna banarak o etten yemek çok zevkliydi..

"Amannn..! Dedi kim getirdiyse getirmişti gerçek olan bu gün ziyafet vardı.
Birileri için sıradan olan köfte patates onlar için sıradan bir menü değildi.
Masada ne güzel duruyordu..Birazdan da midesinde olacaktı.Bunu düşünmek bile onu mutlu etmeye yetmişti.
İri soğanlı ve bol maydonozlu köfte ona göz kırpıyordu sanki.
Annesi mutfakta ve ortalarda kimse yokken ağzına bir tane köfte atmak istedi, ama bu sefer kardeşlerinin hakkına gireceğini düşündü..Hem annesi köfteleri saymış olmalıydı.
Sofrada ne de olsa yiyecek annesi masada herkesin tabağına bolüstürerek koyduktan sonra da köfteyi birinin yediğini anlayacaktı.
Sonra da bir güzel terlikle sopa yiyecekti..

İçinden "ah evde kedimizde yok ki köfteyi o yedi diyeyim" dedi..
Sonra da kendi kendine söylendi yine;
" akıllım biz karnımızı zor doyuruyoruz o kediyi nasıl doyuracağız. Kedi biz gibi kuru ekmeğe de talim olmaz.Et ister süt ister ciğer ister...
Biz de nereden bulucaz ki dedi içinden..
Kardeşleri Ömer ve Merih icerden gelen kokuya dayanamayıp yanına gelip oturmuş hepsi masaya gecicekleri , köfte patatesleri yiyeceklerl zamanı bekliyorlardı.
Üç kardeş de çok mutluydu .
Nereden geldiyse gelmisti gerçek olan bu gün ziyafet vardı.

Ömer;
"Abi ya çok açıktım."

Ahmet;
"Evet kardeşim bende çok acıktım .Oh ya bir an olsun babam gelse de şu sofraya otursak dedi.

Karnı gurulduyordu hepsinin koku iştahlarıni açmıştı.
Üç kardeş masanın kenarında ki baklava dilimli yeşil örtüsü olan divan da "ciğer yemiş kedi" gibi durmuş öylece yalanarak köfte patatesi seyrediyorlardı.
Annesi elinde domates soğan biberden yapılmış salata ile içeri girdi.

Küçük kardeş Merih;
Abi bir de ayran varsa tam ziyafet derken kardeşleriyle birlikte gülüşürlerken onları duyan anneleri onlara bir bakış atarak ;
" sakın köftelerden yiyim demeyin hepsini saydım" dedi..

Gel de şimdi ye bu lafın üstüne...
Ahmet sabırsızlıkla;
"Off babam nerede kaldı?" dedi annesine.

Annesi;
"Gelir simdi "dedi

Kapı çaldı.Sonunda babası gelmişti.
Yanında patronu ve eşiyle ..
Çocuklar heyecanla ve sevinç ile tam masaya oturmaya yelteleniyorlardı ki anneleri;

,"Hadi çocuklar sizin yemeğiniz içeride oraya geçin" dedi.

Mutlulukla mutfağa geçtikten sonra yere serilmiş sofra bezinin üzerinde onlar için kurulan sofraya bakarlarken bir baktılar sofrada köfte patates yoktu.

Üçü de birbirlerine baktı.
Ahmet:
"Anne bize köfte patates yok mu?

Annesi;
"Oğlum köfte patates misafirler için onlara ayıp olmasın artarsa size de var siz bayat ekmekleri corbanıza parcalayıp yiyin, Allah’a sükretmeyi de unutmayın emi yavrularim" dedi

Hepsi masadan arta kalabilecek olan köfte patates umuduyla corbalarini içmeye koyuldular.

Ahmet’in aklına babasının geçenlerde söylediği "umut fakirin ekmeği" sözü aklına geldi..

"Umut fakirin ekmeği " sozü demek ki buydu.

30/12/2024
Nevin Aktekin Gülfırat