Tarih : 06/02/2023

Gün kara idi.

Ülkenin doğusunda tam on şehrini vuran dokuz saat ara ile "7.7 "ve "7.5" olmak üzere iki büyük deprem olmuş üstelik sayısız artçıları ile depremler devam ediyordu.

Toprak doymuyordu.
Birilerinin sevdiklerini alırken
"Daha yok mu?" diyordu.

Ağzı süt kokan bebeler, çocuklar, gençler, anneler, babalar, dedeler, nineler, halalar, yeğenler, teyzeler göçük altında kalan her insan işte birilerinin bir sevdiği, bir yakını idi.

Televizyon başında deprem haberlerini izleyenlerden biri de Hasan amca idi.

Hasan amca, ’Edirne neresi doğu illeri neresi ne yapabilirim ki?’ diye düşünüyordu.

Gitse gidemezdi. Üstelik yaşlıydı, dizleri soğuğa dayanamazdı.
Ama bir şey yapmalı idi . Deprem ve depremzede haberlerini izlerken adeta ciğerleri sökülür gibi olurken rahat nefes alamıyordu.

Evde bir yudum bir şey içse, ağzına bir lokma atsa oradakileri düşünüyor, yutkunamıyordu.

Kimbilir toprak altında ne kadar üşümüş, ne kadar çaresiz, savunmasız ve açlardı.

Haberlerde izlerken soğuk hava koşullarının hüküm sürdüğü o bölgede depremden kurtulan insanlar ya korkudan ya da evlerinin hasarından ya da evlerinin tuz buz olmasından buz gibi havada dışarıda kalıyor, yaktıkları ateş ile ısınmaya çalışıyorlardı. Spor salonu gibi kapalı alanlarda kat kat bulabildikleri battaniyelere sarılıyorlardı.

Hasan amca nasıl şimdi hiç bir şey olmamış gibi yediği lokmayı ağzına atıp rahat rahat yemek yiyerek, kombili sıcacık evinde oturabilirdi ki.

Paltosunu giyip dışarı çıktı.
Karar vermişti. Umre için biriktirdiği parasını depremzedelere bağışlayacaktı.

Varsın etsin o çok sevdiği Peygamber’inin kabrini ve Kâbe’yi ziyaret etmek nasip olmasın.

Bir keresinde onun gibi bir adam Hacc’a gidecekken Hac parasını durumu çok kötü ihtiyaç sahibi birine bağışlamıştı.

Sonra rüyasına yaşlı bir zat gelip;
"Ben senin müjdeleyici meleğinim senin Hacc’ın kabul oldu." demişti.

O da, "Ama ben Hacc’a gitmedim ki." diye cevap vermişti.

"Gitmedin ama hayır yaptığın kişi Allah’a öyle yana yakıla, ’beni dardan kurtaran Hac parasını hibe eden zata Hacc’a gidemese de ona Hac yapmış gibi sevab yaz Allah’ım.’ diye niyaz edince sana Hac sevabı yazıldı. ’Hacc’ın hayırlı olsun.’ diye mujdelenmişti."

"Kimbilir belki ben de ahirete intikal ettiğimde böyle bir müjde ile müjdelenirim" diyerek Umre parası olan yirmi beş bin lirasını Diyanet Vakfı’na bağış yaptığı makbuzunu gönül huzuru ile aldı.

Nevin Aktekin Gülfırat