Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Bedri Tokul
Bedri Tokul
VİP ÜYE

UKALA

Yorum

UKALA

7

Yorum

10

Beğeni

0,0

Puan

459

Okunma

UKALA

UKALA

Onunla çocukluk arkadaşıyız. Çocukluğumuz, gençliğimizin bir bölümü beraber geçti. O askeri okulun sınavını kazandı. Ayrıldı buralardan.

Babam erken öldü. Annem acıya dayanamadı felç oldu. Ona bakmam lazımdı. Okuyamadım. Ata toprağını terk edemedim. Çeşitli ustalardan elektrikçilik, sıhhi tesisatçılık, tamircilik gibi zanaatlar öğrendim. Bağ bahçe işlerinden de anlardım. Ağaçları budar aşılar yapar, bahçeleri beller, düzenlerdim. Onmasam da aç kalmadım çok şükür. Çorbam hep kaynadı. Aradan yıllar geçti yaşlandım. Ağır işlerde çalışamaz oldum. Eşimin babasından kalan bir kahvehaneyi işletiyorum.

Arkadaşım tayinler gördü. Uzun yılar Şehir şehir gezdikten sonra emekli oldu. Bıkmıştı şehir hayatından. Geldi küçük ama şirin Ata toprağına yerleşti.
Neredeyse hemen hemen her gün gelir kahvehaneye. Oturur sohbet ederiz. Arkadaşım konu ne olursa olsun lafı ustalıkla değiştirip edebiyata getirir. Konuşunca da güzel konuşur.

Bizim sohbetlerimiz çabuk duyuldu. Üniversiteye bağlı ilçemizdeki yüksekokul öğrencileri de kahvehanemize geliyorlar. Önceleri dinlemekle yetinirken sonra onlar da sohbetlere katıldılar.
Bir gün sordum;
“Ya hu arkadaşım sana otuz sene askerlikte bunları mı öğrettiler nereden çıktı bu edebiyat merakı?”
Güldü.
“Askerlik meslek, edebiyat ise yetenektir.”

Her geçen gün öğrenci müşterilerimizin sayısı arttı. O anlatıyor öğrenciler sessizce merakla dinliyorlar. Bizim kahvehane neredeyse dershaneye döndü. Ben üçün beşin peşinde değildim. Öğrenciler çaylarını kendileri doldurur kendileri servis ederler. Parası olan verir, olmayan da vermez. Onlara bazen sorular sorar, bilirseler teşekkür eder, bilemezlerse sorusunun cevabını kendisi verir.
“Sinemaya neden yedinci sanat derler? Müzik, tiyatro, resim, heykel, edebiyat, mimari. Sinema da yedinci sanat.”
Bir gün sohbet devam ederken bir öğrenci sordu:
“Size nasıl hitap edeceğiz? Abi mi, amca mı, hocam mı, üstat mı diyeceğiz?”
“ İçinizden ne demek geçiyorsa öyle deyin. Hitap zarfsa, sohbetimiz mazruftur.”

“ Abi Osmanlıca nasıl bir dildir?”

“Osmanlıca diye bir dil yoktur. Osmanlıca dedikleri Farsça ve Arapçanın karışımıdır. Bakın size bir formülden bahsedeyim.
Osmanlıca sözlüklerde en fazla yer kaplayan “M” harfidir. O kelimeler de çoğunlukla MU ve MÜ eki ile başlarlar. MU’yu, MÜ’yü atın. Kalan kelimeden sesli harfleri de atın. Hemen kelimenin köküne ulaşırsınız. Örnek vereyim: Muhasebe geriye ne kaldı? HSB kökü hesaptır. Muhafız HFS kökü hıfzetme saklama korumadır.
Şimdi aklınıza takılmıştır. Abi hafız kelimesinin kökü de HFS den mi geliyor. Evet. Hafız beyninde saklayan koruyan demektir. Osmanlıca kelimenin kökünü bulmak için sesli harfleri atmak size büyük kolaylık sağlayacaktır. KTB yazmak. Aynı kökten türeyen kelimeler. Mektup, kitap, kâtip, kütüphane. ŞRB içmek. Aynı kökten türeyen kelimeler. Şurup, şerbet, şarap. HKM hüküm. Hâkim, hakem, mahkûm. Bu formülden hareket edildiğinde Osmanlıcasının yerine Türkçesini bulmak daha kolay olacaktır. Ama bazı istisnalar vardır. Mühendis, Kitap gibi. Artık o kelimeler dilimize yerleşmiş, Türkçeleşmiştir.”
Osmanlıca da “E” ile başlayan birçok kelime çoğuldur. LİF çoğulu elyaf, VARAK çoğulu evrak, BOYUT çoğulu ebat gibi.

Başka bir gün edebi sanatlardan terdidten, tecahülü ariften bahsetti. Dinleyenlerden biri güldü:
“Niye güldün.”
“Abi tecavüzcü Coşkun’u biliyorduk, tecavüzcü Arif’i de şimdi öğrendik.”
Hep beraber güldük.

Bir gün yine sordu:
“Taburcu ne demektir?”
Sonra kendisi açıkladı:
“İstiklal savaşında hastanede tedavisi biten asker birliğine yani taburuna gönderilirmiş. Bu söz oradan geliyor.”
“Ya Su uyur düşman uyumaz ne demek? Doğrusu su değil SÜ. SÜ asker demektir.”

Bir başka gün. Galatı meşhur dan söz etti.
Galat; yanlış demektir. – Galatı Meşhur- Meşhur olmuş yanlışlar.
Pelesenk; bir ağaç çeşididir. Doğrusu persenktir. (Dile dolama)
Evrak, evlat bu kelimeler çoğuldur. Biz tekil olarak kullanıyoruz.
Alkolik denir de, işkolik denilmez KOL eki Alkole aittir.
Güzel kelimesi GÖZEL den gelmektedir. Gözle görülebilen demektir. Buna göre güzel ev denilir de güzel ahlak denilmemesi lazım.
Ama deniliyor. Hepimizde diyoruz.

Dershaneli kahvehanemizde genellikle böyle geçiyor günümüz.

Bazen düşünüyorum. Benim arkadaşım UKALA biri mi?
Sonra bu düşüncemden vaz geçiyorum.
“O ukala değildir. Bildiklerini paylaşıyordur.”

Ama onu bir gün deneyeceğim:

“Aşağıdaki şiir hangi şaire aittir?” diye soracağım.

Babıali kapısından mürur edip geçerken yek bir atlı süvariye tesadüfen rast geldim.

Bunun şiir olmadığını anlamdaş kelimelerin bir araya geldiğini bilir mi?
Bence bilir.

Bir gün yolunuz düşerse dershaneli kahvehanemize uğrayın.” Biz EDEBİYAT DEFTERİ yazarlarındanız.” Deyin.

Çaylar Şirketten…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ukala Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ukala yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UKALA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Halit Durucan
Halit Durucan, @halitdurucan
20.12.2024 15:04:27
Bedri hocamdan ders niteliğinde harika bir yazı okudum. Kıraathanenin dershaneye çevrilmesi, gençlerle içli-dışlı olmak benim özlem duyduğum bir aktivitedir. Bilgi temelli tartışmalar mutlaka yapılmalı, cahil-akıllı, kültürsüz ya da kültürlü denilmeden her insanla mutlaka diyalog yolları açılmalı. Siz bunu başarmışsınız hocam. Harikaydı, beğeniyle okudum ve faydalandım. Saygılar, selamlar
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
19.12.2024 20:36:22
Bir şey yazacak gücüm yok Kel.
Ama güzel olmuş.
Selamlar.
cem3453
cem3453, @cem3453
19.12.2024 20:34:25
:))
puştluk ben de deyip daldım tımarhaneye
ve eeee?!
Suat abim yok:(

koca adamım,
gözlerim doldu desem olmaz.
dememişim gibi yaparken hem de.

bir yüreği sevmek dedim sonra
ve düşündüm
senin Ata aydınlığını severken gidip bildiğin bir şeriat düşkününe eyvallah demek, ben bunu beceremedim hiç ve iyi ki de...

sonra en çok güldüğüm yer elbet defter:))
belki zaman gerektirdiğinden bilmem,
ama bildiğim kendi çocuklarını yemekle meşhurluğu elbet:))
zaman yani abi, iktidar vs. ve onun hoşuna gideceklerin baştacılığında...

Ali kardeş hariç diğer iki yazarda yasaklı ve diğer değerli de de görmezden gelinenim,
dert ettiğimden değil ve iyi ki varsın dediğimden, toplayıp birleştiren olarak.

ellerinden öperim.

eyvallah.




Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
19.12.2024 19:59:30
Ukalalık başka bir şey abi, bilgiçlik taslama da denir ya. Çok önemli bir sözdür sanırım rahmetli Uğur Mumcu'ya aittir ''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak.'' ki topluma sirayet etmiştir, çoğu insanımızda vardır diyelim. Oysa ki gerçek manada bilgili insanlarda tevazu yani alçak gönüllülük vardır. Ne güzel bir yazı ki arada verilen bilgilerde gerçekten kayda değer... Ben de geçenlerde teşviki mesai kelimesini yanlış biliyordum sağ olsun bir abimiz doğrusunun teşrik-i mesai olduğunu yazınca düzelttim. Gençler çok şey bildiğini zannediyor zaman zaman da ukalalık yapıyorlar ama olgunlaşınca onlarda kıvama gelir diye düşünüyorum. Ne güzel insana güzellikler katan böyle sohbetler... Kutlarım yürekten selam ve saygılar Abim...
neneh.
neneh., @neneh-
19.12.2024 19:38:08
10 puan verdi
Muhteşemdi yine.Bu dersanede öğreneceğim çok bilgiler var .Kareli defterini, kurşun kalemimi ve silgimi aldım koştum.Kayıtlara geç kalmadım değil mi?
Hayat boyu öğrenmeye devam.Çok teşekkürler.Üstada saygıyla .
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
19.12.2024 13:01:27
10 puan verdi
Saygıdeğer üstâdım,
Yazılarınızı çok beğeniyorum neden mi okuduğum zaman mutlaka bir şeyler öğreniyorum ve insana bir şeyler katıyor çünkü yaşanmış olaylardan yola çıkarak mesajı olan yazılar paylaşıyorsunuz.
Kimisi ne yapıyor bir yerde bir konu buluyor aynen kopyala yapıştır yorumlarda olduğu gibi yapıştırıyor nereden almış, kaynağı nedir belirtmiyor üstelik kimsenin okumayacağı bu tip alıntı yazılar da sık sık güne geliyor ve hiçbirini okumaya değer bulmuyorum alıntıyım diye bağırıyor ayrıca gereksiz uzun oldukları için.
Bu anlamlı paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım.
Keşke yazılarda da güne seçme olsa iyi olurdu ama seçkiden iyi mi bileceğiz:))
Her şey gönlünüzce olsun ve yolunda gitsin inşallah.
Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla.


ŞÜKRÜ ATAY tarafından 19.12.2024 13:05:27 zamanında düzenlenmiştir.
Alibaba
Alibaba, @alibaba2
19.12.2024 12:52:30
10 puan verdi
Tema ders verici, çerçeve muhteşem...
Kahveciyi bilmem ama ben bu kişiyi tanıyorum. İyi ki de...
Bilgi ve kültür ne güzel şey. İnsanın çehresini kendiliğinden değiştiriyor.
Anlamlı, derin ve nezaket abidesi bir yazı ağabeyimden.
Gönülden tebrik ediyor, sonsuz saygılarımı sunuyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL