’’Gözüm sizi ham yapar .’’ Tabi ki böyle bir cümle yok. Nedir bu cümlenin aslı astarı? Gözüm sizi bir yerlerden ısırıyor. İyi de bu göz yani nasıl gelirde bizi ısırır. Bizim haberimiz olmadan göz evrim mi geçirdi de biz bilemedik, anlayamadık... Dişleri mi dili mi var gözlerin?

Sizin gözünüz kimi ham yapar bilmem ama benim gözüm zaman zaman birilerini ham yapabilir hem de kimselere sormadan etmeden... Tanımadığınız veya tanımaya çalıştığınız insanlara alıcı gözle bakarsınız, bir şey alacağınızdan ya da alacağınız olduğunuzdan değil... Hemen o cümle gelir peşinden ’’Hanımefendi ya da beyefendi gözüm sizi bir yerden ısırıyor, ama nereden?’’

Görsel hafızanız kuvvetliyse o gözünüzün ısırdığı ya da ham yaptığı kişileri az bir düşündükten sonra isim ve de cisim olarak hatırlayabilirsiniz. Hatırlamadınız mı ya da hatırlamakta zorlandınız mı, onun da kolayı var. O zaman birader ya da Hocam veya arkadaş diye hitap edeceksiniz ta ki hatırlayana kadar...

Tabi gözünüz birilerini ham yaparken ya da birileri gözü ile sizi ham yapmaya çalışırken göz değmesi de diye yani kısaca nazarda dediğimiz bir olgu var. Nazar mazar ama azar azar sizi yerin dibine bile sokar, öyle derler, ben demiyorum birileri demiş işte...

Güzel bakan güzelliklerle bakan güzel görür güzellikler görür derler... Zaman zaman bakarsanız insanların içinin güzellikleri yüzüne vurmuş derler... Tabi bir de bunun tersi var içinde kin ve nefret dolu sevgisiz insanlarında bazen içinin pislikleri dışlarına vurabiliyor. Bir iki konuşturdunuz mu zaten hemen dökülüyorlar... En güzeli böyle insanlardan durabildiğimiz kadar uzak durmak...