Yakın görüştüğünüz ve çok sevdiğiniz birileri vardır mutlaka. Ne zaman arasanız telefonunuzu güler yüz ile açarlar. Sohbetlerine doyum olmaz. Ne siz ondan vazgeçersiniz ne de o sizden vazgeçer. İllaki bir bahane bulunur aranmak ve aramak için... Benimde çok sevdiğim arkadaşım Vecdi ile ayrı bir hukukum vardır. Hilafsız gece yarısı bile birbirimizi arar hal hatır sorarız...


- Telefon çalaaaaaaaaaaaaar zırrrrrrrrrrrrrrrrrrr zırrrrrrrrrrrrr Vecdi’dir öbür tarafta...


- Bilader selamlar nasılsın?
- İyiyim sen nasılsın?
- İyidir bayramın kutlu olsun.
- Olsun da ne bayramı oğlum bu gün?
- Yapma gözünü seveyim Kabotaj Bayramı ya bu gün.
- Ha öyleydi değil mi? İyi o zaman senin de kutlu olsun.
- Sağ ol bilader...
- Gecenin ikisi bu saatte Sabotaj mı Kabotaj mı neyse ne bayramı mı kutlanır?
- Ne yapayım Abi uyuyamadım onun için şeyttiydim.
- Koyun saysaydın tavuk, güvercin, kertenkele filan saysaydın
- Saydım da say say bitmiyor uyku da gelmiyor...
- Hadi Allah rahatlık versin...


Başka bir gün bir sabah...


- Günaydın bilader
- Günaydın dostum ne var ne yok?
- Ne olsun iyiyiz sen nasılsın? Bu arada kutlu olsun?
- Ne ki bu gün oğlum?
- Bu gün yurdumuzda ilk damalı taksinin kullanılışının seksen ikinci yıl dönümüymüş.
- Hadi ya! Ne kadar önemli bir günmüş.
- Öyle deme abicim o damalı taksiler olmasa acil işin olsa seni kim alıp da götürecek bir yerden bir yere değil mi ama?
- Haklısın birader. Hadi kapat kapat kahvaltı ediyorum.
- Tamam kızma yahu!


Günler bitmiyor aramalarda... Hep o mu beni arayacak bir de ben arayayım bakalım...


- Selam birader
- Selamlar ne var ne yok?
- Ne olsun sen nasılsın? Ha bu arada da kutlu olsun tüm yurdumuza ve de sana bana da. Bir de tüm bebe beliklere...
- Ne ki bu gün?
- Bilmiyorum bu günün ne olduğunu filan deme sakın.
- Gerçekten bilmiyorum birader çatlatma adamı
- Ya şimdi öyle mi oldu çatlatma matlatma filan.
- Harbiden çok merak ettim birader
- Merak et bakalım biraz daha.
- Lozan’ın filan yıldönümü mü yoksa. İp ucu ver.
- Bak söyleyince çok şaşıracaksın diyeyim sana.
- Buldum Bebek Hakları Evrensel Beyannamesinin kabulünün yıl dönümü o zaman.
- Yaklaştın ama oda değil.
- Söyle o zaman birader ne olur çatlatma adamı.
- Bu gün ilk defa hazır bebek bezlerinin kullanılışının yetmiş üçüncü yıl dönümü.
- Yapma yahu! Hayret ben bunu nasıl bilemedim.
- Bilemezsin tabi oğlum biz öyle bezler görmedik ki annelerimiz yıkar yıkar altımıza bağlardı bezleri... Sonra biz mıçardık bir daha yıkarlardı, bir daha mıçardık...


Bir zaman sonrada yine ben ararım... Zaman kavramı kaybolmuş durumda...


- Birader kutlu olsun.
- Ne kutlu olsun birader ne ki bu günlerden.
- Öğretmenler günü değil mi oğlum?
- Evet de ben öğretmen değilim ki...
- Oğlum araba sürmeyi sen öğretmedin mi bana?
- Öğrettim de öylesine yani sevabına...
- Olsun Hocamsın. Başka neler neler öğrettin.
- Neler öğretmişim.
- Gurbette menemen yapmayı da yine sen öğrettin.
- Olsun ne var bunda...
- Daha da neler neler öğrettin. Pi sayısını avagadro sayısını bile sen öğretmedin mi oğlum bana?
- Ben mi öğretmişim. Ha tamam beraber ders çalışırken olduydu... Lise yıllarında...
- Kutlu olsun oğlum sen de yarı öğretmensin hocamsın yahu! Kutlu olsun Öğretmenler Günün...
- O zaman hani hediyem nerede?
- Hediye kalktı oğlum kanun hükmünde kararname ile yanaklarından öpüyorum kocaman bir Hocammmm diyorum, sen de geçip gidiyorsun.
- Bokunu çıkardın sen de şimdi. Hediyesiz Öğretmenler Günü olur mu?