Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Mithat Baş
Mithat Baş
VİP ÜYE

UZUN KIZLAR EFSANESİ

Yorum

UZUN KIZLAR EFSANESİ

2

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

620

Okunma

Okuduğunuz yazı 8.9.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

UZUN KIZLAR EFSANESİ

Yüzlerce yıl önce Mesudiye yöresinde üç Türkmen kardeş yaşarmış. Bu kardeşler kış mevsiminde yörenin kuytu ve sıcak yerlerinde, yaz mevsiminde de yüksek yaylalarda yaşamlarını sürdürürlermiş. Her üç kardeşin de sürülerce koyunu ve yüzlerce atı varmış. Aileleri de kalabalıkmış.

Karababa, Karaaslan ve Eriçok adındaki bu üç kardeş çanlı kelekli koyun sürüleri ve yağız atlarıyla mutlu bir şekilde yaşarlarken, günlerden bir gün büyük bir düşman ordusu çıkagelmiş. O yüzyıllarda Ordu yöresi yaylaları Türkmen beyleri ile Pontus Rum Devleti arasında zaten sürekli el değiştiriyormuş. Düşmanın gelmesiyle Türkmenlerin bu yaylalardaki mutlu yaşamları da sona ermiş. Sona ermiş ama Türkmenler hemen teslim olmamışlar. Düşman ordularıyla aralarında denk olmayan ama yiğitçe bir mücadele başlamış. Karababa ve Karaaslan adlı kardeşler savundukları tepelerde daha fazla dayanamayıp aileleriyle birlikte şehit düşmüşler.

Üçüncü ve en kuvvetli olan kardeşin askeri daha çokmuş. Onun için de bu kardeşin bulunduğu tepeye “Eriçok Tepesi” denmiş. Eriçok Tepesi müstahkem bir kalenin bulunduğu, bir tarafı kayalık ve uçurum olan yüce bir tepedir. Türkmenlerin tepenin aşağı yamaçlarında obaları varmış. Düşman gelince obadakiler topluca kaleye sığınmışlar. Düşman Eriçok tepesini de kuşatmış. Tepenin üzerindeki kalenin önlerinde günlerce savaş olmuş. Düşmanlar tepeyi savaşarak alamayacaklarını anlayınca beklemeye başlamışlar.

Kalede yiyecek ve su bitmiş. Günün birinde kaledeki Türkmenler artık susuz kalamayacaklarını anlayınca Eriçok Tepesinin yakınlarında bulunan Kümbet Çeşmesine su getirmeleri için oniki savaşçı ve iki yiğit kız göndermişler. Kızlar çeşmeden suyu doldurmuşlar, savaşçılar da kendilerine saldıran düşmanla mücadeleye başlamışlar. Oniki savaşçı savaşadursun, kızlar Eriçok Tepesine hızla tırmanıyorlarmış. Ama düşman durur mu? Oniki yiğidi şehit ettikten sonra kızların peşine düşmüşler.

İki yiğit Türkmen kızı, kaleye epeyce yaklaşmışlar, fakat düşman atlıları da peşlerinden yetişmiş. Düşmanın nefesini enselerinde hisseden kızların başka çareleri kalmamış:

Allah’ım” demişler… “Bizi düşmanın eline teslim etme… Yeri yar da yerin dibine girelim… Onların eline teslim olmaktansa ölmek daha iyidir…”

Yüce Tanrı onların bu masum isteklerini kırmamış. Yer yarılmış ve onları toprak bağrına basmış. Kızların öyle uzun öyle güzel saçları varmış ki, saçlarının bir kısmı dışarıda bile kalmış.

Uzun bir mücadeleden sonra Eriçok Tepesi de düşmüş.

Yerin yarılıp yarılmadığını bilemeyiz ama, uzun kızların mezarları ve Eriçok Tepesindeki yüzlerce mezar bugün bile durmaktadır. O civarlar gezildiğinde, efsaneyi bilenler ister istemez ürpermektedir.

Her üç tepede de; Yani Eriçok, Karababa ve Karaaslan Tepelerinde bu mübarek zatların mezarları olduğu bilinmekte ve çevrede yaşayan köylülerin adaklarını kestikleri “ziyaretler” olarak kutsallıklarını devam ettirmektedirler.
*
Derleme: Uzun Kızlar Efsanesi 1982 yılında Mesudiye Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü yaptığım sırada Kültür Bakanlığı derleme standartlarına uyularak olayın geçtiği yörede tarafımdan derlenmiştir.

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Uzun kızlar efsanesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Uzun kızlar efsanesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UZUN KIZLAR EFSANESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
9.9.2024 19:31:07
Çok güzel bir efsane yazı çalışması kutluyorum o bölgede görev yaptım benzer söylemleri duydum
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
9.9.2024 11:50:27
Efsanelere çoğumuz inanmayız yahut inanmak istemeyiz. Çünkü masalımsı, hikayemsidir.
Bu tarz halk masalları veya hikayelerinin bir nüvesi, özü vardır. Asıl olay etrafında hikayeleştirilerek, biraz da masal unsurları katılarak anlatılır ki, dinleyen büyük, küçük herkesin aklında kalsın ve nesilden nesile aktarılsın. Yaşanılanlar unutulmasın.
Büyük bir ihtimalle olay yaşanmıştır ve hikayeleştirilerek sözlü edebiyat geleneğine uygun olarak anlatılmıştır.
.
Kültürümüzün her bir parçası bizi anlatır, bizden çok şeyler yansıtır.
Esir olmak yerine mücadele etmek, kirletilmek yerine çaresiz kalındığında, ölmeyi istemek...
Toprağı için, hürriyeti için, iffeti için korkusuzca her şeyi göze almak...
Türk milletinin temel karakterine uyan değerler.
Derleme ve anlatım için teşekkürler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL