Bir seyahat esnasında;
Yol kenarındaki bir bahçenin kapısında
" Ey yolcu bu bahçeden istediğin kadar meyve sebze almadan geçme, yemesi ve alıp götürmesi helâldir"
Levhası vardı,
Bizde girdik bahçeye, her çeşit meyveden yedik, yanımızdaki poşetlere meyvelerden ve sebzelerden doldurduk,
Tam bahçe kapısından çıkıyorduk ki
Birisi geldi,
Kimden izin aldınızda bahçeme girip talan ettiniz dedi.
Biz de bahçe kapısındaki levhayı gösterdik,
Adam baktı baktı,
"Bu levhayı ben asmadım , beni sevmeyen biri asmıştır" dedi
Ve
Levhayı kapısından aldı götürüp komşu bahçenin kapısına astı,
Bize de dönerek yediklerinilzi helal ediyorum, poşetlere doldurduklarınızın parasını verin dedi.
Bizde rayiç narh üzerinden bir miktar para verdik.
Ve yola koyulduk.

Bahçelerin bitimindeki köyden geçerken orta yaşlı birine denk geldik,
Bahçeyi tarif edip durumu anlattık.
Köylü kardeşim,
Doğrudur o bahçe yaşlı bir teyzenin, o levhayı hersene asar o kapıya,
Yetiştirdiği meyve ve sebzeleri Rahmetli kocasının hayrına gelen geçen yolculara dağıtır,
O rastgeldiğiniz adam da köyün haytalarından biridir. O bahçeyi takip eder
Levhayı görüpte giren yolculardan şarap parası toplar.
Levhayı oradan alıpta astığı diğer bahçenin sahibiyle kavgalıdır, ona zarar olsun diye yapar.

Şimdi fetva zamanı;
1 -Bizim yediğimiz ve topladığımız sebze, meyve helal midir ?

2 -Birde içmediğimiz halde şarap parası ödedik,
Bunun hükmü ne ola ki ?
...

Hayırlı pazarlar efendim,
Cuma gibi Pazar da Allah’ın bize bahşettiği günlerden biridir.

2807/2024 - İ.ANİK