Onca bunca şunca cahil geziyor ki kafamda yisyan etmemek elde değil. Hakaret etmek küfür etmek vurup kırmak parçalamak istiyorum, tüm cahillerle ilişkimi kesmek istiyorum.

Tamam da cahil kim? Kafamdaki hangi nörondan filiz veriyor cahilliğin kökü ya da kalbimden mi demeliyim.

Bir kaç bunak yüzünden ülke cehenneme döndü. Yan babo yan... Eğer bu şekilde giderse sosyal patlama yakındır. Çok fazla gaz doldu bağırsaklarına milletin. Ortam pis kokulardan geçilmiyor. Balçık yaratılışlı veya düşünceli cahillik midir bizi bu duruma düşüren. Eee peki maymun yaratılışlı cahilleri ne yapcuz. Şebek gibiler onlar da. Peki ya insan neyden ibaret.

Kime mahna buluyorsun ey zihnim, kime... Kavurucu sıcaklardan sulanmış beynin... Nasıl bir coğrafya arkadaş, gideni bahtiyar kalanı muzdarip birbirinden.

İyisi mi, ne tapıcıya ne kapıcıya ne sapıcıya ne zıpçığa ne de kapçıya aldırış etmemek. Canını sıkan oldu mu vur geç dünyası.

Geçenlerde adalet sarayında bir insan atmış kendini 6. kattan.. Kurtulmuş yere çakılınca.

Yıllardır haykırıyoruz ya, daha toplu intiharlar gelecek peşi sıra. Zombi bir topluma dönüşeceğiz.

Peki çare.. Bunca onca şunca cahilliğin olduğu yerde çare bulunmaz...

Çare siz de değilsiniz, biz de, o da, bu da, şu da... Çare yok...

İç seslerimizin düştüğü kuyu dipsiz...

Aman ya hu, ne diyoruduk... Taş yiyecüz diş kıracuz, şunun şurasında ölmeye ne kaldı.. Normal şartlar altında 5-10 40-50 yıl içinde kurtuluşa ereriz galiba...

Sonra yeni bir macera...Cennet ve cehennem gerçekse yine bir uğraş, zevk ü sefa uğraşı, acı ve ızdırap uğraşı... Neyse ölünce görürük Marsı Jüpiteri Andreomedia galaksisini... Hele bir Tanrı çıksın karşımıza ölünce yüzüne tükürüz ya, sanki onun da çok umurunda.. Bizimki de hayal işte...

Ama ya hu... Ne ıscak ne ıscakk havalar da...

Ya denize atla ya tapınağa ya dağ başına ya göl kenarına... Başka da pek bir yer yok dünyada...

Nasıl bir çağ arkadaş...