3
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
430
Okunma

Veysel gardaş, nedir o? Gene sesin soluğun cıkmıyo?
Sen Allah’ın gulu del misin? Bi şu ağzın aç, bişeycikler söle... Ne biliyim yanee...
Neyse... unut gitsin! Hiç bişey de deme! Gafa sallaman kafi…
Sona neme lazım... yersiz bi laf edersin, alınan olur, gocunan olur... Hmmm! Bakaan geride zehir zıkkım galır malır, neme lazım, deyom.
Biliyon mu, gomşu... Haddizatında derdim deelsin, amma gatlanamiyi gonuşmadan burnumun dibine...
Şimdi diyeceksin ki, "O nasıl söz? Halla halla!” Benden sölemesi. Gerisi saa galmış…
Yane demem o ki; başa gelmeyiversin: Bi geldi midi, şeytan gulağına... İmanıma, sülük gibi yapışır her yerine. Sona da sağlam bir yerin galmaz. Geride galan yara bere… gansızlık da cabası... Bizim orda bi kere adamın birine öyle olduydu...
Üff, sen ne gonuşuyon gendi gendine? Hep mi kötü düşünür insan, gardaşım. Hep mi moral sıfırlar.
N’olur bir gün de iyi bi söz çıksın azından. Ne istiyon benden?
Ya, Allah şahidim; ne zaman bu gaveye gelsem... ahan şu gafamı dinlemek için... Başlıyon vır vır vır… Senin ben ile derdin ne? Anamadım ki...
Bana mı diyon len sen? Sen şimdi bencil olduğumu mu deyon? Hadi ordan, sen de!
Ağzında dil yoğuken, aslı astarı olmayan şu böbürlenmen de neyin nesi, hı?
Bi kerem garşıma geçip de gendini söz sahibi belleme, anadın mı gakkoş? Seni adam yerine goduk diye, olur olmaz dil uzaatma. Garşındaki benim...
Halla halla! Len saa n’oluyo böle? Git bu forsunu başkalarına sat, düdük...
Ya supphan... Şua bak ya… Cattık ha belaya... Lan durduk yere... bu öfke, bu kibir de neyin nesi? Lan sofrandaki ekmee mi yedik, hı?
Ben! Ben mi saa bakacadım? Töbestarf...
Olum git işen... Allah rızası için aynaya bak! Bak len! Bi kere deel, on gere hemi de... Bak ki, garşımda ayaın denk alasın!
Bu camiada saa öyle bi söz ederim ki... Ahan şuranda, şuranda… dövme gibi galır, ömür billah...
Efendime söylim... pıhtı olur, zırrrt aşağıya iner...
Oyy garibim! Ne o gorktun mu? Diyom ya, gerisini sen düşün daa... Şimdi anadın mı, ayyaş gomşu? Hemi de... gırk yıl gelir geçer, amma senin soluğun ahan böle zııırt... Bi de galgıp baa dayılık belleme, anadın mı?
Sen, diyom, senin… sülalen toplansa gelse, imanıma ahan dört bir yandan... gene de başınga gelenleri unutamazsın, olum...
Sen de bunu ahan şurana, ahan şurana yazıver!
(...)
Üfff! Neyse... Uğraştırma beni!
Şiişt, garsooon! Şuna gapıyı gozteriver!
H. Korkmaz, 2 Nisan 2024 Sthlm