DEĞİŞİM SONRASI CHP

14-28 seçimleri öncesi köşe yazılarımda CHP’!nin 6’lı masanın ittifak anlayışını sıklıkla eleştirmiştim. Kılıçdaroğlu’nun sadece sağ partileri ittifaka yapıp, sol parti ittifaka dahil etmemesi büyük bir hata olduğunu, bu durumun yapılacak seçimlerin kaybedilmesine vesile olacağını söylediğimi hatırlıyorum.

14-28 seçim sonrası ittifak içinde yer alan siyasi parti liderleri veya yöneticileri yaptıkları açıklamalarda seçim yenilgisinin nedenlerini birbirlerini suçlayarak kendilerini aklamaya çalıştılar.
İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, Millet İttifakı’na ilişkin "28 Mayıs itibari ile seçim ittifakı bitmiştir" açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Meclis’in açılışına az kala DEVA, Gelecek, Saadet, Demokrat Parti liderlerini arayarak "listelerimizden Meclis’e giren misafirlerimiz partilerine dönebilirler, teşekkür ederiz" dedi.

CHP listesinden Muğla Milletvekili seçilen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Biz, 10 milletvekili arkadaşımız ile CHP’ye istifa dilekçelerimizi verdik. TBMM’ye de vermiş bulunuyoruz. Yemin töreninde kendi partimizle yemin edeceğiz’’ şeklinde açıklama yaparak ittifakın bittiğine vurgu yapılıyordu.

7 yıla yakındır cezaevinde tutulan Demirtaş partisini sert dille eleştirdi, seçim sürecinde birçok yanlışlar yapıldı diyerek ’’aktif siyaseti bırakıyorum’’ ama ’’HDP’li olarak kalacağım’’ dedi.

Bu olumsuzluklar başta CHP olmak üzere tüm muhalif siyasi partilere umut bağlayan siyasi partilerde ve halkı umutsuzluğa sürükledi.

Bunu fark eden siyasi parti yetkilerin bir kısmında değişim ve yenilenme istemleri dillendirmeye başlandı.
Değişimin ilk fitilini CHP içinde Ekrem İmamoğlu ateşledi. “Artık aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemeyeceğiz” sözleriyle değişim mesajı verdi.

Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen CHP kurultayı birçok açıdan siyasi tarihimizde ender rastlanan seçilmişlerin görevlerinden seçimle gönderilmesi olayına şahitlik ettik. Bu demokrasi adına iyi bir kazanımdı.

CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi rakibi durumunda olan Özgür Özel’e kaybetmesi bu kadar istisnai bir durum. Bu durum karşısında CHP’yi rekabetçi bir seçim gerçekleştirdiği için kutlamak gerekir. CHP’deki liderlik değişimini muhtemel sonuçları açısından değerlendirmek örnek bir seçim olarak izah edilebilir.

CHP genel başkanı Özgür Özel’in CHP’nin değişebilmesi meselesi, yeni yönetimden acil konularda yeni adımlar atılması bekleniyor.

Sonuçta, Özgür Özel’in CHP kadar büyük bir kurumun genel başkanlığını seçim marifetiyle kazanmış olması başlı başına kıymetli bir şey, darısı diğer siyasi partilerin başına.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde 38. Olağan Kurultay gerçekleşti. Özgür Özel, partinin yeni genel başkanı seçildi. Parti Meclisi üyelikleri ve CHP’de yeni dönemi gazeteci Kıvanç El Artı TV’de Kemal Avcı ile Gün Başlıyor’da değerlendirdi.
Gazeteci El, yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlatarak, “Yeni dönemde yeni yönetimi göreceğiz, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı kim olacak zamanla göreceğiz” dedi.
CHP’de değişimin zor olduğu yorumunda bulunan El, “Siyasette artık yeni bir dönem başladı” dedi. “CHP’nin yürüteceği muhalefet politikası ve yerel seçimlerle ilgili politikaları siyasette yeni bir dönem açacak” dedi. El, ittifak ilişkilerinde de yeni bir dönem başladığının altını çizdi.
“Kılıçdaroğlu ile Millet İttifakı partileri arasında gerginlikler vardı, bu yüzden ittifak zor görünüyordu. Özel’in genel başkan olması ile birlikte ittifaklar yeniden gündeme gelecek” ifadelerini kullandı.

Gazeteci El ayrıca, Kürt seçmenin tercihlerine de dikkati çekti, “Seçmende Kılıçdaroğlu’na yönelik bir tepki olduğu çok açık. Kılıçdaroğlu partinin başında olsa bu tepki daha da büyüyecekti” dedi. “Yerel seçimlere yaklaşırken CHP ile HEDEP arasında görüşme gerçekleşme olasılığı bu şekilde yükseldi” dedi.

Gazeteci El, Özgür Özel’in A takımı olan anahtar listesini de yorumladı. Listede dört ayrı il başkanı ile üç ilçe başkanının isminin olmasına dikkati çekti. “Daha önce bu isimler listelerde bu kadar yer bulamazdı” dedi. El ayrıca, gençlik kollarından çok sayıda ismin listede olmasının, gençlere yönelik bir mesaj olduğunu ifade etti. Listenin farklı kesimlerden isimler içerdiğini anlatan El, “Bu isimler olumlu görünüyor, ancak önemli olan bunun parti yönetiminde işlemesi” dedi. Özel ile yakınlığı bilinen Veli Ağbaba, Tekin Bingöl gibi isimlerin Parti Meclisi’nde olmayışının altını çizdi.

“Özel bu isimler ile yakın ilişkilerini sürdürecektir, PM üyesi olmayan A takımı olarak ilerleyeceklerdir” dedi.
Sonuç olarak şunlar söylenebilir:

1 - CHP kongrede demokrasi adına başarılı sayılacak iyi bir sınav verdi. Değişim ve yenilenmeyi sağladı.

2 - Kılıçdaroğlu değişmeli diyenler yüzde kamuoyu eğilimi yüzde 70 civarındaydı. Bu durum CHP’nin kurultay delegeleri üzerinde etkili oldu.

3 - İstanbul İl başkanlığını Özgür Çelik’in kazanması Özgür Özel için büyük moral oldu.

4 - Ekrem İmamoğlu’nun Özel’i destekleme kararı, seçimin kaderini değiştirdi.

5 - Seçimle gelen, seçimle gönderilmesi demokrasi açısından büyük kazanım olmuştur.

6 - CHP’deki yenilenme yitirilen umutların tekrar yeşermesine neden olabilir.

7 - Bu değişim 24 Mart’a yapılacak yerel seçimlerde cesaret gösterip geniş katılımlı ittifak sağlanırsa kazanılan büyükşehir belediyelerin yeniden kazanılması, yeni belediyelerin alınmasına vesile olabilir diye düşünüyorum...