DEDE
Sevgili oğlum,
Seni simsiyah saçlı bir çocuk olarak elime aldığımdan bu yana çeyrek asır geçmiş. Üniversite tamamlamış Mühendis olmuş ve nişanlanmışsın. Ne çabuk da zaman geçmiş. Halbuki doğduğun gün ev ile hastane aarsında iki kere yürüyerek gidip gelmiştim kilometrelerce. Heyeecanla.
Sevgili oğlum,
Sen nişanlanınca, pek çok tebrik aldım . Sosyal Medyadan paylaşımlar oldu. Birkaç kişi de hem heyecanlandıran hem de sevindiren bir soru sordular bana “sen şimdi dede mi olacaksın?” Çocuğunu evlendiren her anne ve babanın temennisi de bu değil mi ? Dede ve nene olmak.Bu soruyu soran da çok olacak tabii. İnsanlar sevdiği insanların önce anne ve baba olmasının , sonra dede nene olmasının sevincini beraber yaşamak isterler. Bunu da heyecanla sorular sorarak konuşurlar işte.
Sevgili oğlum,
Baba olmayı tattık ama okuduğumuz yazılarda, yaşadığımız olaylarda dede ve nene olanlar der ki “ dede olmak torun sevgisi bambaşka bir sevgi” Tabii biz bu sevgiyi henüz tatmadığımızdan bilmiyoruz ama heyecanlanıyoruz annenle. Her sevginin bir ağırda sorumlulukları var. Bunun da bilincindeyiz tabii ki.
Sevgili oğlum,
Ben babamın babasını hiç görmedim ama hep sevdim. İnsan görmeden de seviyıormuş anlatılanlarla dedelerini ve nenelerini. Anne ve baba görmeselerde dedelerini torunlarına anlatımlarıyla sevdirebiliyorlar. Tabii ki dede ve neneler de bıraktıkları izlerle torunları onlar görmese de sevdirebiliyorlar. Annemin babası ise ben daha 6 yaşında iken vefat etmişti. Nur yüzlü alaca sakallı gülen bir ihtiyar olarak hatırlıyorum. Bizleri seven ağzından kötü laf çıkmayan bir dede anılarmızda kalan.
Sevgili oğlum,
Hayatta kötü dedelerde görüyoruz iyi dedelerde. Sen de dede ve nenelerini gördün onlarla yaşadın. Babamı göremedin “keşke onu da görseydim” diye küçükken hayıflandığın zamanları hatırlıyorum. Görsen adını taşıdığın dedeni severdin. O da seninle gurur duyardı. Çünkü okuyarak güzel meslek sahibi olan, başkalarına yük olmayan, yardım eden insanları severdi. Sen bu özleliklerde bir torun olarak dedenin gururusun onu görememiş olsan da. O da bir yerlerden seni gururla izliyordur eminim.
Sevgili oğlum,
Dede bahsi geçtiği zaman aklıma hep şu söz gelir “ Ölen babamdan ileri, doğacak olan çocuğumdan geriyim” Her nesilin öncekinden daha ilerde olması gerektiğini vurgulayan güzel söz. Babam okuyan insandı. Ortaokul okumamıştı ama her gün gazete okuyarak genel kültürünü yüksek tutmaya çalışan insandı. Ben babamım her gün gazete okuma geleneğini halen devam ettiriyorum. Sen de okuyorsun hem hayatı, hem insanları hem kitapları. “Oku” emrini nesiller boyu yapmaya gayret ediyoruz. Bu da bizi hayatta güçlü tutuyor. Çok insan bunun farkına varamasa da.
Sevgili oğlum,
Bilmem ne zaman dede oluruz ama sen evlenince sanırım sık sık duyacağız “ Ne zaman dede olacaksın ?” sorusunu. Bizlerde dede olana kadar tebessümle cevap vereceğiz sanırım. Bu heyecan belki de yıllarca sürecek. Dede olunca da sanırım “Nasıl iyi dede oluruz?” diye kendimize soracak ve yaşadıklarımızla da bunu göstermeye bakacağız. Hatta bu soruları kendime şimdiden sormaya başladım ve . İyi dede olacak mıyız? Endişesei de sarmaya başladı bizleri.
Sevgili oğlum,
Sanırım nişanlanınca sizlerin de anne ve baba olma heyecanı sardı. Her insanın evlenmesinin sebebi hem iyi anne ve baba olmak hem de sevdiği eşi ile güzel günler geçirmektir tabii. Bizim muhatap olduğumuz sorulara siz de “ne zaman baba olacaksın?” sorusu ile muhatap olacaksınız. Aynı heyecan ve kaygı seni ve eşini de sarmış olmalı. Ben ve annen sizler adına da heyecanlanıyoruz. Anne ve babalık tecrübelerimiz sizlere de ışık olur.
Sevgili oğlum,
Bundan sonra sana yazacağımız mektuplara daha özenle yazacağız galiba. İlerde önce oğullar, sonra torunlar da okuyacak diye. Umarım senin çocuklarında mektuplarımızı öğrenmek amacı ile heyecanla okurlar. Her yazar dedenin gönlünde “torunlar da okusun” diyen temenniler yatar.
Sevgili oğlum,
Kitap fuarlarında ve toplantılarda yazar dedeleri ile boy gösteren torunlar aklıma geldikçe bunları düşündüm. Dedelerinin kitaplarını yayınlayan torun haberlerini okuyunca da aynı duygular ateşlendi kalbimizde. “dedeler yazar, torunlar okuyup da yayınlar, toplum okuyup da uygular gelişir” özdeyişi de benden olsun torunlara kalan.
Sevgili oğlum,
Bugüne kadar dedeleri ve neneleri hep eleştirirdik. “Torunlarının yanında kitap okumuyorlar. Sonra torunlarının kitap okumamasından şikayet ediyorlar” diye Bakalım bizlere de torunlar yanında kitap okumak nasip olacak mı ? Bizim torunlarda kitap okuyacak mı ? Okumaları en büyük temennimiz tabii ki.
Sevgili oğlum,
Sana doğduğundan beri yüzlerce mektup yazdım. Sanırım dede okunca ilham gelecek bu seferde “torunlara mektuplar” diye mektuplar yazacağız. Arkadaşları ile beraber okusunlar temennnisiyle. Sanırım toruna mektupların içeriği oğula kıza yazılan mektuplardan daha samimi ve içeriği zengin mektuplar olur. Çünkü senin çağın ile onların çağı farklı çağlar olacak. Önerilerimizde farklı olacak sanırım.
Sevgili oğlum,
“Her şeyin hayırlısı ,kolayı ve insanlara faydalı olan ı bizlere nasip olsun” diyelim ki böyle dileyelim ki, böyle olsun. Torunlar içinde hep aynısını dileyecek ve Onların da senden daha gelişmiş olması için elimizden geleni yapacağız. Dedeler gelişir, oğlullar daha çok gelişir, torunlar ise onları geöer. Hayat rekabet değildir ama her nesil öncekini geçecek ki, gelişmiş torunlar gelişmiş ülkeleri geliştirsinler.
Sevgili oğlum,
Sana her mektubu baba coşkusu ile yazardım. Şimdi bu coşkuya bir de dede olma umudu ve coşkusu eklendi. Bu coşku sanırım daha derin, daha anlamılı ve sevgi ve bilgi açısından daha yoğun duygular. Dereleri görmeden paçaları sıvadık gene . hayırlı günler dilerim.