Güzel bir pazar günüydü ve kafamı bozacak hiç de bir şey yoktu o güzelim kıyı şehrimizde... Gezip biraz da kafa dinlemek herkes gibi benimde hakkımdı az da olsa... Dışarı çıktığım zaman eğer ki orada bir semt pazarı gibi bir yer varsa, mutlaka gezer, o esnafın kendine has tavırlarını, hareketlerini gözlemlerim... Yine öyle yaptım...



Meyve satan bir esnaf kardeşimiz etiketler koymuş haliyle ürünlerine... Karpuzun kilosu 14.90, başka bir meyve şeftali 32.90... Kayısı var, kayısı da 49.90... Ben oldum olası böyle fiyatlara gıcık kaparım. On kuruş muhabbeti en sinir olduğum bir durumdur. Ya 49.00 liradır bir şeyin fiyatı ya da elli liradır... Bunun ne kadar saçma olduğunu anlatmalıydım manav kardeşe...



- Merhaba manav kardeş

- Hoş geldin ağabeyciğim buyur ne emredersin?

- Kayısıya baktım da

- Sadece bakma ağabeyciğim vereyim sana bir iki kilo Iğdır’dan kayısı çok güzel tam dişine göre.

- Güzeldir mutlaka da ben sana bir şey soracağım.

- Sor ağabeyciğim ne demek.

- Şimdi biri gelip bir kilo kayısı alsa elli lira verse sana

- Olur ağabey veririz kayısıyı.

- Onu demiyorum elli lira verene on kuruş geri veriyor musun?

- Bazen veriyoruz, ama çoğu zamanda olmuyor abi on kuruş...

- Olmuyor derken üstüne yatıyorsunuz yani...

- Hepi topu on kuruş ağabey üstüne yatsak ne yatmasak ne.

- Düz yapsana şunu kardeşim ya 49.00 lira ya da tam elli lira...

- Elli yaptık mı başta ki rakam beş oluyor ağabey o zamanda müşteri korkuyor, almıyor.

- 49.90 olduğu zaman elli olmuyor yani...

- Oluyor mu ağabey ben sana soruyorum.

- Resmen işgüzarlık yapıyorsunuz.

- Ticaret ağabey bu hem de sana ne sen zabıta mısın?

- Farzetki duyarlı bir vatandaşım.

- Hadi ağabey hadi başka kapıya akşam akşam bir de seninle uğraşmayalım.

- Sen benimle uğraşmada ben yine de seninle uğraşacağım merak etme...

- Serbest pazar abi bu serbest pazar istersem 49.99 bile yazarım sana neeee!



Baktım ki tartışma bir yere varamayacak uzatmanın anlamı kalmamıştı... Onun bağırtılarıyla sohbetimiz noktalandı.



İşte durumlar böyle... Sanki piyasada beş kuruş, on kuruş, bir kuruş varmış gibi, bir de insanlar ile dalga geçmeye çalışıyorlar. Tepki koydunuz mu da size karşı seslerini yükseltip, neredeyse kavga çıkartacak duruma geliyorlar... On kuruşu mesele yapanlar benim gözümde üç kuruşluk adamlar aslında...