Zihnim çok bulanık. Dikkatimi her yöreye bol keseden dağıttım. Her işe el attım. Sanki dünyanın idaresi bende ve bütün problemler benden sorulurmuş, sanki saadetin anahtarı benim cebimde imiş gibi.

Kafamda kavak yelleri esiyor. Kalbim ruhumun ayıplarını döküyor bir bir. Sol gözüm, sağ gözümü tenkitle meşgul. Dilim kulaklarıma itiraz ediyor. Bir elim diğerine rekabet ediyor. Feleğim şaştı.

Bu yetmezmiş gibi vücut makinemin çarkları da birbiriyle kıyasıya rekabete başladılar. Bunlar, hayatımı söndürmeye, ruhumu kaçırmaya, cismini dağıtmaya çalışıyorlar. Hepsi de birbirinin önüne geçip, köstek oluyorlar. Birbirlerinin kusurlarını görmekle, tenkit etmekle, çalışmaya şevkini kırmakla meşguller. Beni tembellik ve ümitsizlik zindanına atmaya çalışıyorlar.

Ellerim birbiri ile rekabete girmemeliydi. Gözlerim birbirini tenkide yanaşmamalıydı. Dilim kulaklarıma itiraz etmemeliydi. Kalbim, ruhumun ayıplarını ortaya dökmemeliydi.

Oysa ben onlardan birbirlerinin noksanlıklarını tamamlamalarını, kusurlarını örtmelerini, ihtiyaçlarını karşılamalarını ve görevlerine yardım etmelerini, bütün kabiliyetlerini ve birbirlerinin hareketlerini faydalı olana yönlendirmelerini, hakiki bir dayanışma ile yaratılış gayelerine yürümelerini, birbirlerine tahakküm etmekten vazgeçip vücut makinemi karıştırmamalarını beklerdim.

Maalesef çok karıştım, fenâ dağıldım. Pusulasız bir gemi gibiydim. Bir hedefim, bir gayem, bir maksadım yok.

İçimdeki çekişmeler ve boğuşmalar beni çok yordu. Kendimle meşguliyetten vazgeçtim. Bir şeyler yapmalıydım.

Kendime bir maksat tayin ettim. Haydi biraz himmet/gayret dedim. Şevk verdim. Başladım faaliyete.

Baktım, sihirli bir değnek değmiş gibi, vücudumun azaları arasındaki ihtilaflar ve kargaşalar yavaş yavaş çözülmeye başladı. Rekabetleri bitti. Tenkit ve itiraz oklarını geri çektiler bir bir. Çalışmaya şevkleri arttı. Birbirlerinin yardımına koştular, hakiki bir dayanışma içerisine girdiler. Kısa sürede maksadıma eriştim. Dağınıklığım gitti. Vücudum kemal buldu. Saadet ve sahil-i selametin yolu açıldı. Toparlandım. Zihnime, kalbime ve ruhuma bir selamet geldi. Bütün duygularım şenlendi. Her şey daha da bir güzel görünmeye başladı.