2
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
498
Okunma

Yıllar önce, başka literatürden de faydalanılarak hazırlanmış bir çalışmadır. Türkçeye çevirsini yapıp burada paylaşmayı uygun buldum. Umarım anlaşılır...
Etik, eylemlerin doğru mu yanlış mı olduğunu belirlemek için kullanılan ilke ve değerlerle ilgilenen bir felsefedir.
Ahlak, bir kişinin bu ilke ve değerlere dayalı olarak nasıl davrandığını ifade eder. Örneğin, bir kişinin ahlaki veya ahlaksız bir şekilde hareket ettiğini söyleriz.
Bu terimler bir dereceye kadar eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Etik ve ahlak arasındaki fark, etik değerlerimizi nasıl düşündüğümüz ve tanımladığımızla ilgiliyken, ahlak bu konular etrafında pratikte nasıl davranıldığıyla ilgilidir.
Peki o zaman Etik nedir?
Etik, Yunanca ethos kelimesinden türetilmiş bir kelimedir. Retoriğe aşina iseniz, muhtemelen kısaca güvenilirlik, duygusallık ve akıl anlamına gelen ethos, pathos ve logos’u da duymuşsunuzdur...
Ethos, pathos ve logos, örneğin bir dinleyici kitlesine konuşma yaparken ikna etmek için kullanılan terimlerdir. Dinleyicilerini kazanmayı başarmak için, kaynağın ve argümanın güvenilirliğinden bahsedilir, dinleyicilere dokunan duygusal bağlantılar kurulur ve onların sağduyusunu yakalamayı amaçlayan öğeleri içerir.
Ahlaka geri dönecek olursak; Ethos kelimesi temel olarak alışkanlıklar ve tutumlar anlamına gelir. Hem toplumsal etik hem de bireysel etik anlamına da gelebilmektedir. Ancak, genellikle eğitim ortamında konuşulan başka etik türleri de mevcuttur. Kısaca onlara da değinmek isterim:
Görev etiği:
Kısaca, görev ahlakı, kişinin bir eylemi ya yasa olduğu için, ya da kendi görevi olduğu için yapması, talimatlara uyması anlamına gelir.
Patronumuzun verdiği görevleri yerine getirmek, futbol sahasında hakeme saygı duymak veya kural dışı bir şey gördüğümüzü itiraf etmemiz olarak örneklendirilebilir.
Sonuç etiği
Sonuçsal etik, halkın iyiliği için doğru şeyi yapmakla ilgilidir. Bu, kişinin seçimlerini ve eylemlerini çoğunluk için en iyi olana veya çoğu insanı tatmin eden ve mutlu eden şeye göre yapması anlamına gelir.
Örneğin, siyasetçilerin, ya da iktidardakilerin aldıkları kararlarlardan toplumun ne kadar yararlandığına bağlı olarak alınan siyasi kararlar yoluyla oy kullanımı gibi.
Çoğunluk yararlanıp birkaçı yararlanamıyor ise, bu etik olarak haklıdır (ne hakkında olduğuna bağlı olarak), ancak toplumun çoğunluğu acı çekerken geri kalan azınlık iyi durumdaysa, artık etik değildir.
Zihniyet etiği
Zihniyet etiği, doğru olduğuna inandığımız ve bize en iyi zihniyeti veren şeye dayanarak doğru seçimi yapmakla ilgilidir. Savunduğumuz, bize mutluluk ve huzur veren bir eylemde bulunuyorsak, bu bizim değerlerimize göre etik olarak meşrudur. Ama tabii ki bu, diğerlerinin aynı fikirde olduğu anlamına gelmemektedir.
Daha açık bir şekilde açıklamak gerekirse, etiğin genel tanımının doğru ve yanlışlığı üzerine düşünceler anlamına geldiği söylenebilir. Bir şey etik ise, genellikle genel bir bakış açısına göre doğru olduğu anlamına gelir.
Ne de olsa çoğu insan öldürmenin yanlış olduğu konusunda hemfikir, en azından böyle düşünmeyi tercih ederiz. Buna rağmen, toplumda, duruma göre cinayetin etik olabileceğini söyleyecek çok kişi var, öyle değil mi?. Başka bir deyişle, etik hakkında konuşurken pek çok gri alan vardır. Bir tartışma ya da eylem bize göre doğru diye bir başkasına göre doğru olmak zorunda değildir. Örneğin, savaşlar... Kimin ve hangi argümanlara dayanarak şiddete, yani silaha sarıldığı gerçeği...
Bu nedenle, herkesin neyin etik olup neyin olmadığı konusunda kendi fikri olduğundan, farklı ideolojilerden veya siyasi gruplardan insanlarla konuşurken neyin etik olduğunu tartışmak zor olabilir. Etik aslında neyin haklı olup neyin olmadığı üzerine bir tür yansıma olarak tanımlanabilir.
Eylemler ve eylemlerin arkasında hangi güdülerin olduğu üzerinde duralım biraz:
Etik bir yansıtma, fikir ve eylemler için güdüler ve nedenler vermeye çalıştığımız anlamına gelir; bu da, iddialarımızı desteklemek için yeterince iyi argüman varsa, her şeyin etik olarak savunulabileceği anlamına gelir.
Özetleyecek olursak; etik bu nedenle, insanların farklı değerleri, görüşleri ve eylemleri üzerine sistematik bir yansıma anlamına gelir. Neden kendi görüşlerimizin doğru ve etik olduğunu düşünürken, başkalarınınkine tolerans göstermeyiz, hİç düşündük mü? Elbette ki, insanların çoğunluğunun bir şeyleri etik ve etik dışı olarak gördüğü ve bu konularda hemfikir olduğu pek çok şey olduğu gibi, en az bir o kadar da onları birbirinden uzat tutan, birbirlerini anlamalarını zor kılan noktalar da vardır.
Belki de önemli olan bunun bilincinde olmak ve tolerans gösterip, her şeye rağmen, bir arada yaşamayı denemek, öğrenmektir...
Teşekkürler, saygılar!
H. Korkmaz, 2011 Sthlm
Foto bana ait