karabgli
42 şiiri ve 36 yazısı kayıtlı Takip Et

DİNİN ROTASI



DİNİN ROTASI
Din insanın ve toplumun inanç ve iman rotasıdır. Bu rota sahtekâr paraya, mala, menfaate tapan sözde din âlimlerinin elinde şirk dini halini almıştır. İnsanlar yoz ve yobazlığı din konusunda kullanmayı meslek edilenlerin tiyatro oyuncusuna dönüştürülüyorlar. İşte bunların bedavadan işsiz güçsüz takımı olarak cahil insanları sömürmeleri soymaları sonucudur ki din paranın hizmetin de oluyor. Aslına bakılırsa dini açıdan inancı ve imanı yerinde olan halkın ve hakikatin yanında olmaları gerekir bu gibi insanlar.
Arap alfabesini ve insanını İslam ile bağdaştırıp kutsallaştıranlar cehalet girdabında bocalayanlardır. İslam dinine inanan insanlar resullere gelen vahiyleri içeren kitaplarını kendi alfabeleri ve lisanları ile okusalar gerçeği yakalamış olurlardı. Neticede dini hurafeler, hadis uydurmalar, biatler, rivayetler ile yaşar olunmazdı. Kuranın önündeki en büyük engel anlayacağı dilde okuyup gerçeği yakalayamamaktandır. Kendi lisanında kuran okumayı din bezirgânları, din tüccarları günah saydılar. Köşe dönmek, insanları sömürmek için gerçek öğrenilmesin kurdukları tuzakların foyalarının ortaya çıkmasını engellemek için bahaneler yarattılar.
Önemli olan dindar görünerek dini kisveye bürünmek değildir. Gerçekten dinin yani İslam’ın dindarı olmak gerekir. Hz. Muhammed resullük görevi öncesi ve sonrası etrafında saygın, dürüst, merhametli, mütevazi ve sade bir yaşamı olan Allah’ın kuludur. Yani o da biz insanlar gibi yaratılmış insandı. Dinci dediğimiz kesimler resulün ölümünden bu güne değin öyle yalanlar gerçek dışılıklar uydurdular ki sanki gerçek Muhammed ortada yok yerine başka birisi geldi.
Akla hayale gelmedik mucizeler gösteren sihirbazlıklar atfettiler. Kendisi de kuran en büyük mucizedir dediği halde yalanları devam ettirdiler. Muhammed’e aslı astarı olmayan ibadetler yaptığını İslam’ın ne içinde ne dışında olmayan vasıflar yüklediler. Uydurdukları namazlar kıldırdılar bu uydurdukları ile insanları camilere hapsederek miskinleştirmeye çalıştılar.
Hz. Muhammet sağlığında ibadetlerini aşırıya kaçmadan gayet sade ve kolaya gelen pratik şekilde uygulardı. İbadetlerini gösteri ve reklam olsun diye yapmazdı. Ne yazık ki kendisine mal edilerek asılsız ibadet şekilleri biçimleri uygulamalar icat edilerek ibadeti insanlara külfet şekline dönüştürmüşlerdir.
Tüm İslam resulleri hayatların da gelmiş geçmiş ve hatta hayatta olan Allah’ın kulları gibi bulundukları toplumların içinde onlar gibi yaşamışlardır. Tarikat mensuplarının, cemaat ileri gelenlerinin, şeyhlerin ve din tacirlerinin yalanları ve uydurmaları gibi bir hayat sürmemişlerdir.
Din toplum içinde ve fertler arasında gerçek rotasında yürümesi için yapılacakları sıralarken olması gerekenleri açık anlaşılır şekilde yerine getirmek gerekir.
Dinde rota saptırılmadan yaşanması serbestçe ve dinsel özgürlükleri her inanç için garanti altına alınmalıdır. Devletin halkından topladığı her türlü ve çeşitteki kaynakların yönetenler tarafından belli bir inanç kesimi için kullanılmaması gerekir.
Devletin dine dayanan belli bir inanç sistemini seçmesi olmamalı. Devlet bütün inançlara eşit mesafede bulunmalı. Devletin dini hak, hukuk ve adalet olmalıdır. Hiç bir vatandaşının inandığı dini görüşüne devlet ve bireyler müdahale etmemelidir. Devletin kanun ve yasaları dini kesimlerin bu konuda kendilerini dini otorite sayanların fikirleri doğrultusunda düzenlenip tertip edilmemelidir. Eğitim sistemi, okullaşma alanında ve öğrenim seçiminde ağırlıklı dinsel konulara dayandırılması yerine fenne, bilime pozitif bilgilere dayalı olmalıdır.
Toplumlar kendilerini yönetecek olanları seçerken kişilerin, önderlerin dini eğilimine değil de çalışma azimlerine, bilgi düzeylerine ve liyakat esaslarına bakılarak yönetime getirilmelidirler. Cinsiyet, Mensubiyet, inanç, maddiyat gibi konular dikkate alınmamalıdır.

Arapçada İslam kelimesinin Türkçe karşılığı teslimiyettir. Boyun eğmek manasına gelir. İhlas sahibi olmak itaat etmektir. Bu durumda insan kime neden niye teslimiyet, boyun eğeme ve itaat edecek. Tüm âlemi var eden tüm canlıları ve cansızları halk edip yaratan, onlara yaşayıp hayatlarını idame etmelerini sağlamak için bitkilerden, hayvanlardan ve çeşitli meyvelerden nimetler veren Allah’adır.
Esas olan bu iken başka varlıklara tapınmak, Allah’ın kullarından bazılarını kendisine Rab edinmek, Allah ile arasına torpilciler, şefaatçiler, tarikatçılar ve dinci cemaatçiler şeyhler ve molla takımlarını koyup inanç ve imalarını terk etmek inandığı dini rotasından saptırmak olur.
Netice olarak olayı şöyle irdelemek gerekir. Müslüman geçinen ülkeler de artık bilim çökmüştür. Fikir üretmek ortadan kalkmıştır. Dincilik adına gerçek din İslam yok edilmiştir. Ezberciliğe dayanan ondan bundan aktarılan uydurmalar din yapılmıştır. Mezhep, nesep, tarikat ve dinci cemaatlere göre din yaratılmıştır. Ne yazık ki ülkemizde bu kervanın rüzgârına kendisini kaptırmış sürüklenip gitmektedir.
Şeytanlaşmış dinci söylemler kendilerini molla yerine koyup din bilgini yaftasını kendilerine yapıştırıyorlar. Hepside dincilik tacirliğine soysunmuşlar onun ticaretini yapıyorlar. Yanmayan kefenler, sözde peygamberin giydiği taklit terlikler veya sandaletler, badecilik adı altında erkek çocuklara musallat olup tecavüzcülük gibi rezaletler hoş görü ile karşılanır olmaktadır.
Artık din konusunda bu şarlatanlıklar insan sağlığını bozar hale gelmiştir. Bu rezilliklerden ve rezaletliklerden yetişen nesilleri korumak gerekir. Geç kalındığında bu bozgunculuktan genç nesli kurtarmak zorlaşacaktır. Maalesef bu şeytanlaşmış kesimler eğitim sistemine kadar sızmışlar ve oralarda yerleştikleri anlaşılıyor.
Durmuş Karabağlı

Beğen

karabgli
Kayıt Tarihi:20 Mart 2023 Pazartesi 21:45:43

DİNİN ROTASI YAZISI'NA YORUM YAP
"DİNİN ROTASI" başlıklı yazı ile ilgili
düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.


YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış.

Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyatdefteri.com'u kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş sayılırsınız.