Çakal rahat değildi. Bin türlü kıvrılmayla dolaşması gerekiyordu ormanda...Herkes onun tehlike olduğunu biliyordu...Bir tavşan gördü ,tam yaklaşacakken ; -cıv cıv cıv -cik cik cik Sesler,sesler,kuş sesleri ve uyuyan tavşan pııırrrr...Kuş gibi uçuyordu kurtuluyordu her defasında... Bu kuşlar hep tehlikeyi önceden seziyordu... Çakal rahat hareket edemiyordu,aç kalıyordu... Bunu çözmeliydi . Yoldaki tarladan başaklar kopardı,ağacın kenarına ufaladı onları ve saklandı yakınlara... Kuş tedirgin tedirgin buğdaylara yaklaştı,yaklaştı ve sadece hızla gelen jilet gibi dişleri acı bir şekilde hissetti.Yaptı çakal yapacağını ,yaptı ama yemedi,ki zaten minik kuş dişinin kovuğuna yetmezdi. Bir alım bir çalım,bu kez saklanmadan: -Karga kardeş!Karga kardeeeş! Diye seslendi.Leş kargası da ses yapardı onu da halletmek gerekirdi. Zaten kokuyu alan leş kargası orada bitmişti. Kuş kargaya bırakan çakal anlaşmayı da sağladıktan sonra,kaç gündür gözüne kestirdiği ceylan yavrusunu aramaya koyuldu.Artık rahatça ormanı talan edebilirdi. Ormanda uyanık olan kuşlar oluyordu...İlk önce kuşlar vuruluyordu. |