- 236 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
SONRADAN
“AMA BEN ŞİMDİ SEVMEK İSTİYORUUUUM!!!!!...”
Diye boğazını yırtarcasına bağırdı masmavi gökyüzüne doğru başını kaldırıp
Birkaç saniye sessizlikten sonra, korkuluklarına tutunduğu balkondan beton zemine doğru çevirdi bakışını
Dudağının kenarına gelen gözyaşının tuzlu tadını aldı.
“ama ben şimdi sevmek istiyorum...”
Diye mırıldandı sessiz hıçkırıklarının arasından; kimse duymadan.
Dudakları kapalı ağlarken titredi çenesi
Ve biranda kurtuldu incecik parmakları korkuluktan …
………………………………………………………………………………………
Uyandığında; sabahın bu saatinde alt kattan gelen telaşlı seslere bir anlam veremese de durmadı üzerinde.
Her zamanki sabah coşkusu ile bir anda fırladı yatağından.
Hızlıca üstünü değiştirip, her sabah yaptığı gibi pencere kenarında duran fesleğenin kokusunu gözlerini kapatarak doldurdu içine.
İsminin “özgür kadın” anlamına geldiğini öğrendiğinden beri, her sabah o fesleğeni kokladığında duyduğu özgürlük hissi daha bir anlam kazanmıştı.
Gökyüzü mavisi gözleri, altın sarısı saçları, incecik parmaklarıyla köyün en güzel çocuğuydu 13 yaşındaki Sarya
Her sabahki coşkulu hali ile merdivenleri ikişer ikişer atlayarak indi sofaya
Mutfağın ve oturma odasının birarada olduğu bu sofa; akşama önemli bir misafir gelecekse ancak bu kadar telaşlı olurdu.
Maddi durumları iyi olmadığından, aradabir gelen misafirlere yapılan yemekler bir ziyafet demekti Sarya ve kardeşleri için.
“Anne kimler geliyo akşama?”
Yaptığı işi biraktı anne
Birkaç saniye durdu.
Derin bir soluk aldı
Eğildi;
Sarya ile gözgöze geldi.
Nasırlı avuçiçi ile okşadı başını.
İki eli ile iki yanağını avuçladı
“seni istemeye gelecekler”
Yutkundu anne
Sarıldı kızına, gözyaşlarını görmemesi için.
Kurtulmak istedi Sarya
Bırakmadı anne
Tülbentinin ucu ile sildi gözyaşlarını Sarya görmeden
Kim diye sormadı Sarya
Kurtuldu annesinin kollarından
Koşar adım , indiği gibi ikişer ikişer çıktı basamakları
Girdi odasına
Sertçe kapadı kapısını
Yüzükoyun attı kendini yatağına
Girdi yorganın altına
Tıpkı babasının annesini dövdüğü; annesinin ağlamalarını duymaya dayanamadığı zamanlardaki gibi.
Ne kadar zaman geçti bilmiyordu ki; anne girdi kapıdan
“baban seni çağırıyor”
Yatağından sessizce çıktı
Sofaya indi
Babasının karşısındaki koltuğa oturdu
“baba nolur ben evlenmek istemiyom”
“kim olduğunu biliyon mu?”
“yok”
“e bilmeden niye itiraz ediyon”
“baba ben evlenmek istemiyom”
Haykırdı baba
“ÖNÜNDE SONUNDA EVLENECEN ZATEN…AĞANIN OĞLU İSTEMİŞ...BUNDAN BÜYÜK KISMET Mİ OLUR…EVLENECEKSİN”
Ağanın oğlunun yüzü geldi Sarya nın gözünün önüne.
Arkadaşları ile birdirbir oynarken onun sokağın köşesinden şişkin kırmızı suratı ve küçük gözleri ile Sarya yı gözetlediğini hatırladı.
“baba ben onu sevmiyorum, o kötü biri”
Oturduğu koltukdan kalkarken son sözünü söyledi baba
“sonradan seversin!!!”
Sarya annesine baktı yardım istercesine
Annenin dizleri bitişik, elleri dizlerinde, sağ ayağı sol ayağının üzerinde.
………………………………………………………………………
Nihayet bitti uzun gece.
Sarya hiç sormadı kararın ne olduğunu
Sanki sorarsa korktuğu gerçekleşecekmiş; sormazsa hiç olmayacakmış gibi geliyordu ona
Pencere kenarındaki fesleğene yaklaştı.
Saksıyı kucağına aldı balkona çıktı.
“adım Sarya benim.Özgürüm ben”
Babasının son sözlerini düşündü
“sonradan seversin”
Balkonun kenarına çıktı, fesleğeni kucağına yerleştirdi
“ama ben şimdi sevmek istiyorum…”
EG.12.22
YORUMLAR
SARYA özgürlük demekmiş. Senden öğrendim şimdi anlamını.
Aslında ben senden bir çok şey öğrendim.
Yok ... yok ... Gurur yapmıyorum. İtiraf ediyorum.
Yazının içeriği mi?
O neydi öyle?
Şimdi yazıyla ilgili ne demeliyim?
Valla kartal nutkum durdu. Yüreğim yandı kalemim yazmaz oldu.
Hele bir cümle var ki, aldı götürdü beni:
Usta attı kendini demez. intihar etti demez. İşte böyle der:
"Ve bir anda kurtuldu incecik parmakları korkuluktan …"
Son söz:
Hep derim yine diyeceğim.
"Acılarda yazılmalı. Ama böyle güzel yazılacaksa"
SENİ SEVİYORUM.