Allah (cc) ile bağ kurmak ona ibadet etmek müthiş bir duygudur. Mahkûm Murat haksız bir iftiradan dolayı hapse düşmüştü. Başında geçen ilginç olayı şöyle dile getiriyordu.
Mahkûm Murat: “Cezaevine girdiğin birinci gün bir şey anlamazsın. İkinci gün “ben neredeyse cezaevine geldim” dersin. Üçüncü gün ise “burada ebedi kalacağım” dersin. “Ben de aynı cümleleri kurdum” diyordu.
Mahkûm Murat: “Demir parmaklıklara çıktım, saatlerce ağladım belki on saat oldu. Göz yataklarımda yaş kalmamış, kurumuştu. Allah’ım beni buradan kurtar diye yalvarıyordum. Bir an ani bir değişiklik oldu sanki saraydaydım. Güller içinde yüzüyordum. Her yer güllük gülistanlıktı. Öyle huzurlu, mutlu ve öyle rahattım ki sanki göklerde uçuyordum. Yüce Rabbim ile konuşuyor gibiydim.”
Beni yaratan, öldüren ve dirilten yüce Rabbime şöyle dua ettim:
“Allah’ım beni senden ayırma. Senin rahmetin beni kuşatsın. Zorda ve darda olan kullarına yardım et. Tek burada yıllarca yatayım. Burada uzun yıllar yatsam bile beni senden ayırma. Senin rızanı kazanmak için ne gerekirse yapayım. İki cihanda da rahmetinle bizlere merhamet et. Sen merhametlilerin en merhametlisin. İftiraya uğramış şu masum kuluna yardım et.”
Mahkûm Murat sözlerine şöyle devam ediyor: “İnanılmaz bir şey oldu. Bu durum, benim için mucize gibiydi. Hapishanede yıllarca yatmam gerekirken ertesi gün tahliye oldum. Başıma gelen insanın ne hale geldiğinin güzel bir örneğidir. Gün doğmadan neler doğar. Rabbim bir kapıyı kapatır, diğer kapıları açar. Yeter ki biz ona hakiki kul olalım. Yüce yaratan kendine ibadet eden, şükreden, hak ve adaletten ayrılmayan kullarını asla yalnız bırakmaz. O, bize şahdamarımızdan daha yakındır…”

12.12.2022
Yozgat