Bugün Tarih 26 Ağustos 2022 Cuma milli birlik ve dayanışmanın yeniden tahsis edildiği gün olur dileğiyle başlamak istiyorum. Türkiye’mizin insanımızın kültürümüzün, inancımızın bazı göz ardı edilemeyecek bazı sorunları var ki biriside eğitim.

Bir eğitimci olarak objektif gözle değerlendirmeye çalışacağım. Aynı zaman her gün kendi kendimi yediğim bir mesele. Ülkemin ve insanımızın en büyük sancılardan ve sorunlarında birincil meselesi eğitimdir. Her ne çekiyorsak eğitimizin milli dini kültürümüze ve benliğimize uygun olmayışı çekmekteyiz. Eğitimdir ki bir nesli muasır medeniyet seviyesine ulaştırır, eğitimdir ki şanı şöhreti yerine oturtur, Destanlar yazdıranda eğitimdir, helak edip eritip tüketende eğitimdir. Eğitimdir ki: insanı zirveye taşır, eğitimdir ki: zelil eder, yerlerde süründürür. Benim devletim bu mevzuya tez elden bir çare aramaz bulmaz ve tedbirini almazsa yarın geldiğinde çaresizlikten ellerimizi ovuşturmaktan başka bir şey yapamayacağız.

Millî birliğimizi koruyacak, dini gücümüzü artıracak kültürümüzü, gelecek kuşaklara aktaracaksak hemen bir taraftan başlamalı ve bu üç unsuru(Milli, Dini, Kültürel) Uygulamaya sokmalıyız. Burada kimseyi yargılamak istemiyorum çocuklarımız ehil olmayan ellere verilip tüketilmektedir. Hem de çok bedeller ödeyerek.

Bir öğretmen öğrencileriyle sigaralarını tüttürürken argoda konuşabiliyorsa burada eğitim yoktur. Öğrencisiyle argo muhabbet eden ve sigara içen öğretmen bütün yaptırım gücünü kaybetmiş demektir. Bugün ne yazık ki çocukların ve gençliğin büyükçe bir kısmı ehil olmayan ama hasbel kader asgari ücretle bir yerde çalışmaya başlayan öğretmenler tarafından yanlış yönlere çekilmektedir. Her yöne bilmem kaç internetli telefonlarla, internet bağlantılarıyla kendini kaybetmiş bir nesille karşı karşıyayız.

Şu üç kelimeyle konuşan bir nesil. (Kanka, Yuhhhh, ohaaa) her ne kadar terbiyem müsaade etmese de buraya yazmak zorunda kaldım. Çünkü yaramız bu.

Eğitim sisteminin boşluğunda faydalanan dış mihraklar içerideki basit ve ucuz yaşayan asalak tipler, satılmış eğitimsiz kişilikler, pek çok yollarla gençliği yanlış mecralara çekmektedir.

Bir makalemde işgal edilmiş zihinler başlığını atmıştım. Tamburası için sanki; Zihinlerimiz işgal edilmiş. Benliğimizi bulup sarılamıyoruz. Güvercin kuşlarının beyninde ufacık bir hasar olsun düzgün uçamaz, sağa sola çarparak giderler. Gençlikte aynen böyle eğer beyinleri işgal edilmiş ise düzgün hareket edemezler. Bazı mihraklar Gençliği beyni çıkarılmış kuşlar haline getirmektedir. Beyni çıkarılmış kuşlar güya uçarken oraya buraya çarpar dururlar. İnternetten, telefondan, tabletten emzikler veriliyor gençlerin ağzına. Em yavrum emziğini!
Ne yazık ki bu şekilde yetişen gençler çok yanlış yollara sapacaklardır. =====Kısa kısa yazarak tamamlayacağım==
Devem edecek