Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

SEVGİ DİLİ...

Yorum

SEVGİ DİLİ...

5

Yorum

6

Beğeni

0,0

Puan

544

Okunma

SEVGİ DİLİ...

SEVGİ DİLİ...




Düşlerini ferah tut, hafız tıpkı içimdeki esinti gibi.
Gezmeye çıktım yine yüreğin refah köşesinden bir bir sektiğim hecelere.
Manidar bir günüm var bu gün melun olsa da karanlık:
Ah, ben ve içimdeki o kördüğüm.
Mizacım yeter mi sahi sevmelere ben ki gergin bir ipte yürüyen bir sirk cambazı ama en çok şirk koşanları sevmedim Allah’a bu yüzden büyüdükçe büyüyor sevgim ben ki aşkın İlahi yolunda.
Sessizliğimi mazur gör, hafız yoksa…
Yoksa tefe düşen ben miydim evrende saklı tutulası o bitimsiz hüzün ve sitayişim kendime:
Kor hecelerden imal ettim ben bu cenneti: bakma hani ara ara basan afakanlara şu yeryüzünde saklı cennet de olmasaydı ya…
Hani, göremediği insanların.
Hani, duydukları sadece nefislerinin azmettiren gücüne kafa yordukları.
İlahi Sırdaşım ve kalemim.
Cephelerde geçti ömrüm ve cereyan eden hüzün iken saklı tutulası o bitimsiz iç sesim.
Mevsimler gibiyim: çok yorgun.
Mevsimler gibiyim bir günde kaç mevsim yaşıyorsam.
Kök söktüren nidalar saklı havada ve göz ucumda süzdüğüm belki de süzüldüğüm o yalnızlık.
Körü körüne sevmem ben gerçi bir ömür körü körüne sevdim de insanları.
Çöpsüz üzüm misali ya da Pamuk Prensesin ısırdığı o devasa kırmızı elma.
Ah, hafız: bilemedim elmanın zehirli olduğunu sonra uzadı yolum sonra depreşti duygularım ta ki kalemi elime alana değin.
Elime aldım da iyi mi oldu?
Aksini nasıl söylerim hele ki yok mu aksettiren iç sesim?
Nazeninsem.
Alabildiğine çıtkırıldım.
Ne yapayım, hafız? Pamuklar içinde büyüdüm ben ne miydi elden gelen?
Çok şey.
Çok şey vardı ifa ettiğim bir o kadar meylettiğim.
Mealim sevgi oldu benim.
Sonra kulp taktılar.
Yetmedi.
Gözlerime mil çektiler.
Bense hala haykırıyordum:
Sizi seviyorum, diye.
Daha dün gibi, hafız: hazırlık sınıfında okuyorum ve tepiniyorum öğretmen kürsüsünde.
‘’Sizi ve herkesi ve dünyayı çok seviyorum.’’
Deli değildim ki aklımla cebimden çıkarırdım kim olursa olsun lakin şu sevgi dili yok mu yok mu?
Yabancı dil öğreneceğim diye devam ettiğim okulum ama zaten ben öğrenmiştim başka bir dili adı sevgi olan.
Sevgi.
Sevgili.
Sevecen.
Yürek ritmi ve hızına kimse yetişmedi duygularımın.
Öznem de fiilim de sevgi oldu olmasına da.
Hüzün de ayrı telden çalıyor bense otağ kurmuşum göğe ve Allah Allah diye diye aralıksız yürüyorum.
Ne yürüteç.
Ne de yürürlükte kalmışken kalbim.
Belki de bir izotoptur yürek esintim.
Günüm gecesiz geçmez.
Günü çuvala koymasam da gecelerdir benim kalemimle yaşadığım aşk yuvam.
Neler yok ki içimde?
Derli toplu da olamadım gitti tam seviyorum derken çanlar çalıyor hayda sil baştan!
İyi de ben tam da kendimi sevecekken.
Hüznüme rest çekenler var ve hürriyetime.
Kız başıma dünyayı sanki ben kurtaracağım.
Kulağımı çekmek de değil yaptıkları ve küpeler takılı kulağımda:
Atadan, babadan miras.
Yadigâr servetim elbet yürek iklimim.
Bazense devasa bir çukura düşüyorum hem de çamur dolu ama güneşi balçıkla sıvayamıyorlar işte.
Hep mi yanılır insan?
Yanıltmayayım yeter bana.
Dağılan mikado çöpleri gibi dağınık duygularım bir de d/ağlandı mı yürek.
Mevsimler gibiyim göçebe şehrin göçmen kuşu gibi.
Göç mevsimim gelmese bile bir de ne görüyorum: insanlar öcünü benden alıyor.
Ne öcüyüm ne gulyabani.
Sadece beyaz bir örtüye serili iç sesimi sayfalara yığıyorum.
Karamsar addedildiğim de doğrudur, hafız hani yalanım yok.
Mademki mutlu olmama izin vermiyorlar mademki mutluymuş rolü de yapamıyorum.
Sınandığım doğrudur da elbet her insan benim ayrı ayrı sınavım ama ben hep iyi bir öğrenci oldum iyi de bir öğretmen ve iyi bir insan.
İyiden kasıt neyse artık.
En azından içimi bozmadığım.
Mevsim yaz günlerden yazı.
Yaza yaza yazı getirdiğim şimdilerde sıcaktan buharlaşan sözcüklerim.
Bakma gözlerimin nemli olduğuna ve af et beni: bak şimdi de sayfayı kırıştırdım.
Ama ben buyum: olduğum gibi.
Ve kat iziyle severim ben insanları duygularımın: ne yapmacık ne baştan savma.
Seyyah yüreğim, sergüzeşt kalemim.
Şeffaf ruhum semazen sözcüklerim.
Merdiven altı duyguları nasıl da fark ederim.
Hem noter onaylıdır benim evraklarım bir o kadar hak ettiğim ve de hafızladığım onca kitap elbet sana yetişemem, hafız ve sen benim büyüğümsün babadan yadigâr.
Bense asılı olduğum gök kubbede bir salınıyorum bir de her şeyi üstüme alınıyorum.
Yüreğim ihya olana değin sevmekten ve yazmaktan vazgeçmeyeceğim elbet vaktim dolana değin ve ben imzamı da atıyorum her akdin sonuna çünkü doğrulardan ve yalınlıktan şaşmadım şeşi beş görsem de etrafı zaman zaman yürüdüğüm yol belli baş koyduğum kadar bir ömür ve başa dönerken her yeni gün bir o kadar sona da yavaş yavaş ilerlerken…

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sevgi dili... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sevgi dili... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEVGİ DİLİ... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
21.8.2022 18:14:17
Resmim siyah beyaz.
Nüktedan renkler konduruyorum renk renk söküklerim ve inceldiği yerden kopsam da inceden inceye dokuyorum yüreğimin namelerini.
Nane şekeri yediğim dilimin yandığı.
Nane limon kaynatıyor annem hasta olduğumda.
Babamsa sabaha kadar nöbet tutuyor başucumda sonra kalın battaniyelerle sarıp sarmalıyor ki iyice terleyim de ateşim düşsüm.
Hayatı hep böyle biliyorum ve sıcaklıkla tedavi ediyorum yürekleri ve kırılan yüreğim kırıldığı yerden defalarca kırılsa da kırmadan dokuyorum ben sözcüklerimi.
Bir ant içmişim meğer ben ve de adaklar adamışım Rabbime.



DÜŞÜNÜYORUM BAZEN HATTA SIKLIKLA:


SEVGİ DİLİNDEN ÖTE BİR DİL VAR MI, DÜNYA MİLLETLERİNİ VE TÜM İNSANLIĞI BULUŞTURAN?



Her şey çok basit çok aşikar:

Sevginin ibresi ve ibrazı kısaca bizi bize sunan kısaca bizi hayata bağlayan.


Tekdüze bir sevgi değil de bu üstelik: bir yürekten tek yüreğe akan değil sadece.


Kısıtlı bir sevgi değil asla.


Kainatı bir nefeste içine çekmek ve bu, o kadar mümkün ki:


Sevgi sevgiyi çağrıştıran.


Bu dünyada yer bulmam bulmamak değil de mesele çünkü sevgiyle zaten şerh düştüm ben sonsuzluğa ve işte bir bir sekerken bir yürekten diğerine nail olduğum çok şey var oldu da ve olacaktır da.


Sevginin dili.


Kuş diline benzetirdim eskiden belki halen de benzerlik buluyorum çünkü sevgi de kuş gibi kuş yüreği gibi nasıl da hızlı hızlı çarpıyor.

Sevgi ne güzel bir iklim.


Sevgi...



İyi ki de
Ertürk Mustafa
Ertürk Mustafa, @ert-rkcmustafa
21.8.2022 09:08:24
Yabancı dil öğreneceğim diye devam ettiğim okulum ama zaten ben öğrenmiştim başka bir dili adı sevgi olan.
Sevgi.
Sevgili.
Sevecen.
.....................
G. ÇS.
***
seni ah derdini kendine derman
hasede ferman eden hocam seni
sabah sabah yılanı avsunlayan
sevgi diliyle nasıl da vurdun beni

















deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
21.8.2022 02:44:13
10 puan verdi
Sizde var sevgi dili
Sadirlar dolu dolu
Kendine de kıyan bir öz
Hiç mi sönmez bu köz


Her satırı, duygusu ayrı güzel.
Çok saygımla Şairim.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
21.8.2022 01:40:38
Hangi iklimde saklıyım yoksa ben miyim iklimlerin sayacı ve sağdıcı.
Renklere düşkünlüğüm bazense karanlığın müptelası
Varsa yoksa hayatın muhtırası
Bir yangından ilk kurtardığım
Elbet ucu yanık kalbimi saklı tutacağım kadar
Saklıyım da sonsuzlukta.

Bir ekin zamanı düştüm yola
Ruhumda saklı fırtına
Mizacım aşktı madem
Miadı dolmamış hayallerim
İhtimam gösterdiğim kadar hayata
İbraz ettim sevgimi.

Hüzün coğrafyam mıntıkam bazen dertop olmuş sözcüklerim tıknefes imgeler ve şerh düşüyorum aralıksız hayata yaşadığım kadar da gider hani ayak izim.
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
21.8.2022 01:38:18
10 puan verdi
Ama ben buyum: olduğum gibi.
Ve kat iziyle severim ben insanları duygularımın: ne yapmacık ne baştan savma.
Seyyah yüreğim, sergüzeşt kalemim.
Şeffaf ruhum semazen sözcüklerim.
Merdiven altı duyguları nasıl da fark ederim.
Hem noter onaylıdır benim evraklarım bir o kadar hak ettiğim ve de hafızladığım onca kitap elbet sana yetişemem, hafız ve sen benim büyüğümsün babadan yadigâr.
Bense asılı olduğum gök kubbede bir salınıyorum bir de her şeyi üstüme alınıyorum.
Yüreğim ihya olana değin sevmekten ve yazmaktan vazgeçmeyeceğim elbet vaktim dolana değin ve ben imzamı da atıyorum her akdin sonuna çünkü doğrulardan ve yalınlıktan şaşmadım şeşi beş görsem de etrafı zaman zaman yürüdüğüm yol belli baş koyduğum kadar bir ömür ve başa dönerken her yeni gün bir o kadar sona da yavaş yavaş ilerlerken…


Hissedilerek ve içtenlikle yüreğinizden süzülüp gelen ihlâs içinde harika duygularla yazılmış muhteşem güzellikteki paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
Gönlünüze ve kaleminize sağlık diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun ve yolunda gitsin inşallah.
En içten selam ve saygılarımla.
Esenlikler dileğiyle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL