Vallahi, sizi bilmem ama, ben bu üç beyazdan kendimi istesem de alamıyorum... Yok, yok o sizin düşündüğünüz üç beyaz, un, tuz, şeker değil, bunlar benim beyazlarım hem de üç tane... Ayran, yoğurt ve süt...

Benim gibi sizin de uyku probleminiz varsa, üç beyazın size de çok kıyakları olacaktır. Deneyin bakın pişman olmazsınız... Yoğurdu biliyorsunuz zaten biz Türklerin dünya mutfağına en büyük armağanı. Biraz sulandırdınız mı ayran oluverir. Ayran oldu mu, sizde ’’Ayranım bile yok içmeye.’’ diyemezsiniz. Hanım da bildiği için üç beyaz tutku mu, mutlaka evde bulundurur...

Milli içkimiz, rakı mıymış, ayran mıymış, o tartışmalara hiç girmiyorum. Kim nasıl istiyorsa öyle kabul etsin... Ben yoğurtçu ve de ayrancıyım. Aşağı Ayrancı ve de Yukarı Ayrancı diye de semtlerimiz var. Demek ki bu ayran çok kıymetli bir besin...

Dolmanın üstüne yoğurdu boca ettin mi, offff ki offff! Değmeyin keyfimize... Bulgur Pilavı ile Pirinç Pilavının da olmazsa olmazlarındandır yoğurt... İskender bile tek başına anılmıyor da, ’’Yoğurtlu İskender.’’ diye geçiyor, menülerde... Ha unuttuk bir de ıspanağın üstüne de çok yakışıyor. İnanmazsanız, gidin bir ıspanağa sorun...

Meşhur atalar sözüdür, ’’Her yiğidin de bir yoğurt yiyişi vardır.’’ Demek ki yiğitlerimiz yoğurdu çok seviyorlar... Kimi kaşıkla yer, kimisi çatalla, kimisi de ekmek banar öyle yer. Yerken de sağa sola, üstüne başına dökmeyen yiğitlerimiz, hanımlarından da fırça yemekten kurtulurlar. Şimdilerde meyveli yoğurtlar bile var. Ha bir de şunu da unutmamalı ki atalarımızın kayda değer sözlerinden biridir ’’Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.’’ Sütleri de ılık için ki ağzınız yanmasın, yoğurtlara da üflemek zorunda kalmayın...