- 402 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Anladım İnsana saygınız yok da Doğa ile Derdiniz Ne
Ağaç katliamlarını duydukça ürperiyorum...
Doğanın güzellikleri yok oluyor, güzelim yemyeşil mekanlar kıraç bayırlara bomboz topraklara dönüyor, ondanda öte akciğerlerimiz tahrip ediliyor, oksijenimiz yok ediliyor, çevremiz adeta ziftli tozlu ve kirli mekanlara dönüştürülüyor, Doğal güzelliklerimiz yok edilirken geleceğimiz karartılıyor yarınlarımız şimdiden yaşanmaz lığa dönüştürülüyor,
Yok edilen tahrip edilen katledilen ormanlarımız, zeytinliklerimiz, o güzelim salkım salkım üzümler sunan bağlarımız bu günü kurtarmak adına beton yığınlarına dönüştürülüyor.
Nedir bu doğaya kinimiz, nedir geleceğimize öfkemiz, nedir yarınlarımıza ihanetimiz?
Hangi katliamı saysak ki saymaya rakamlar yetmiyor. kaz dağları katliamı bin yıllık zeytinliklerin katliamı, asırlık çam ağaçlarının acımazız kepçe homurtuları ile bir bir sökülürken hiç mi kaygılanmıyorsunuz vicdanınız hiç mi sızlamıyor, Nerede bir şirin şirin akan dere görseniz üzerine hes ler kurarak çağlayan dereleri kuruttunuz.
Bu yazıyı kaleme almama sebep olan duyduğum herkesin seksen bir milyonun duyduğu hatta yaşadığı tahribatın sadece
bir tanesi, Kayserili olanlar yolu Kayseri’ye düşenler mutlaka görmüşlerdir, Hemen her şehrimizde her yerleşim yerimizde Silahlı kuvvetlerimize ait araziler yemyeşil çam ağaçları ile süslenmiş adeta o yerleşim yerini cennete dönüştürmüş havasını değiştirmiş. işte bunlardan sadece bir tanesi şehrin güneyinde Talas ilçesine giderken ana yolun sağında ve solunda koskoca arazi adeta yem yeşildi her iki tarafa Türk Silahlı kuvvetlerine ait koskoca bir alan Erciyes Üniversitesi bahçesi ile birleştiğinde kayserinin çehresine güzellikler sunan bir alan.
Son yıllarda silahlı kuvvetlerin küçültülmesi ile o güzelim alanların rant için yerleşime açılması ile beton ormanına dönüştürülüyor. oysa sökülen her bir çam ağacının yetişmesi koskoca bir ağaç olması kaç yılımızı aldı. Hava ikmal komutanlığı sahası içerisinde olan o yemyeşil alanda sökülen her bir çam ağacının yerine tonlarca beton dökülmekte kayserinin geleceği katledilmekte.
İnsana düşmansınız anlıyorum, niçin düşman olduğunuzu bilmiyorum da kendinizde bu toplumun bir parçası olduğunuz halde bu topluma karşı yüreğinizde bir öfkenizin olduğunu yaptığınız icraatlarınz gösteriyor fakat o masum temiz ve yemyeşil ağaçlardan ne istiyorsunuz. Amacınız para kazanmak fakat para üzerine para korken geleceği katlettiğinizin hiç mi farkında değilsiniz.
Bu güzelim çevre bu güzelim doğa geçmişten bize miras olduğu kadar geleceğimize teslim etmemiz gereken bir emanet iken emanete ihanet etmiyor muyuz. Her sözümüzde her konuşmamızda peygamberimizden hadisler sunarken. ’’kıyametin koptuğunu bilsen dahi elinde bir fidan varsa onu dik’’ hadisin hiç mi aklımıza getirmiyoruz.
Türkülerine konu olan gesi bağları yok olmuş yerine on beşer katlı beton binalar dikilmiş yok olmuş gesinin o güzelim bağları. Talas ilçesinin etrafında yemyeşil cennet gibi bir görünüm sunan üzüm bağları badem ağaçları sayama cağımız kadar çok meyve ağaçları yok edilmiş yerine beton ormanları dikilmiş. betona bağlanan hayatlar ve göstermelik yeşil alanlar kaybettiğimiz güzelliklerin hiç birisini telafi etmesi şöyle dursun bir saatlik bir zaman dilimini dahi sunamıyor.
Yazık değil mi ülkemize yazık değil mi geleceğimize o yemyeşil ağaçlardan dökülen her bir tohum yeni bir fidanın yeşermesini sağlarken diktiğiniz beton ormanları sadece ruhlarınızı çalıyor ve sadece geleceğimizi yok ediyor
Biraz vicdan biraz merhamet biraz düşünme
Kaybettiğimiz dünümüzü katlettiğimiz geleceğimizi, emanet aldığımız güzelliği sahibine iade ederken nasıl bir hal içinde olacağımızı bize şimdiden göstermez mi
Rant uğruna yemyeşil doğamızı daha fazla tahrip etmeden dur demeliyiz
Eğer insanı seviyorsak eğer çocuklarımızı seviyorsak kırk elli yıl sonra temizlenmesi dahi büyük maliyetler gerektirecek beton yığınlarına yeşilimizi güzelimizi feda etmeyelim
İnsana saygı doğaya saygı ile başlar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.