12
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
986
Okunma


Bugüne not düşmek babından, şiirle uğraşan, şiir yürekli değerli arkadaşlarıma tavsiyemdir:
Adınızın veya profilinizin önündeki "Şair-yazar" ibaresini kaldırın. Bir ünvan değildir o. Kaldı ki ünvansa onu bir merci takdim eder. O merci malum, o mecradan anlayan okur veya halk kitlesidir. Ne kolay değil mi oh, ünvanı yapıştırdın kendine, oldu da bitti maşallah. Bir de fuları doladınmıydı boynuna, bir iki de belediyenin düzenlediği şiir meclislerinde, kitap fuarlarında boy gösterdin miydi, imkânın varsa klip çektirip fon müzik eşliğinde kendin veya eş, dost, ahbabına seslendirmesini de yaptın/yaptırdın mıydı değme keyfine, meydan şair görsün, yazar görsün bundan böyle:)
Şair-i azam, şair-i ekber, sultanu’ş şuara, vatan şairi, bayrak şairi, istiklal şairi diye takdimler vardır şiir tarihinde evet; ama bunu takdir edenler inan ki şairlerin kendileri değildir canım şair:)
Hele "Şaire" lafzını da héç anlamış değilim vallahilazim:). Unvanların müennesi, müzekkeri bulunmuyor ki. Şairseniz şairsiniz yani bunun erkeği, dişisi yok.
Şairliği otoriteler tarafından tescillenen üstad Necip Fazıl’ın bir özelliği vardı: Kendinden başka şair tanımıyordu. Kendisinin de hazır bulunduğu bir mecliste : "Türk Edebiyatına yön veren iki şair vardır." diye mevzu edildiğinde "İkincisi kim?" diye takılır. Bu bir parça kibir diye okunabilir ancak kabul edilebilir ki kibir de bir büyük şair olarak Necip Fazıl’a yakışmaktadır. Şiirin, şairliğin sanatın, gücü elinde bulunduran belirli zümre ve kartellerin tekelinde bulunduğu bir devirde çünkü gerçekten de büyük şairlerdendir Necip Fazıl. Lakin yakışsa dahi bu kibri dolayısıyla onu itici bulanların sayısı az değil hani.
İsmet Özel’e "Neden alçakgönüllü değilsiniz?" dediklerinde : "İçinde alçaklık var da ondan." demişti.
Belki biraz da devrin konjoktürel şartlarından yani bu, bilemiyorum.
Bir başka büyük şairlerden olan Nazım Hikmet de kendine bir defa olsun "Ben şairim" demedi. Bunu Ahmet Arif de dile getirmedi, Can Yücel de.
Ah Ahmet Arif’im, mekanın şiir olsun. Sen hayatını bir şiir kitabına sığdırdırdın, şimdinin velud şairlerini bir görsen günde bir şiir kitabını dolduracak kadar şiir yazıyorlar! Hey gidi hey:)
Şiir ikliminde bir çığırın, bir vadinin, bir devri dolduran akımın öncüsü, temsilcisi olmakla birlikte "Ben bir garip Orhan Veli" dedi kendine.
Köyde vatandaşın peşpeşe iki erkek torunu dünyaya geldi. Ne koydu isimlerini biliyor musunuz:
İlk doğana savcı, ikincisine hakim🙂.. Avantadan bir savcısı oldu bir de hakimi. Kim uğraşacak önce yıl sınavla, kalemle, mürekkeple. Değil mi ama!
*
Dünya şiir gününüz kutlu olsun.
Hem bugün ilkbaharın ilk günü. Yeni bir gün. Nevroz, nevruz. Hava soğuk, ama görmesek de biz, dışarıda ateş var.
Hissediyoruz.
Haydi atlayalım ateşin üzerinden. Bekleyelim nisan yağmurlarından sonra 🌈 çıksın, bir dilek tutar, içimizden şair olmayı isteriz. Sonra geçeriz altından. Kim bilir tutar. Bize de şair derler olma mı:)
Fuat Oskay