2
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
573
Okunma
Ana fikrini değiştirmeden; İsveççeden Türkçeye uyarlamaya çalıştığım bu fıkraları/anekdotları okunmaya değer bulunacağını umuyorum.
Gülmeleriniz bol olsun...
Moskova’daki Kızıl Meydan’da bir Rus, "Başkan bir aptaldır" yazan bir pankartla gösteri yapar.
Polis onu hemen alıp götürmeye kalkışır.
Adam: Hayır, hayır, yanlış anladınız; Ukrayna Devlet Başkanı aptal!
Polis: Oho! Bizi kandıramazsın: Başkanımızın aptal olduğunu biz de iyi biliyoruz!
Bir gün bir oğlan çocuğu babasına yaklaşarak ”büyüyünce annenle evleneceğim” demiş.
Babası: Bunu yapamazsın, oğlum. O benim annem.
Çocuk: Ama baba ya… Haksızlık bu! Sen neden benim annemle evlendin? Lütfen baba; haksızlık yapma!
Bir adam doktora gider ve doktora şikayetini anlatır:
Doktor: Evet; şikayetiniz neydi?
Adam: Kendimi köpek gibi hissediyorum.
Doktor: Ne zamandan beri böyle hissediyorsunuz?
Adam: Annem bana ”yavrum” dediğinden beri.
Bir genç arkadaşıyla dertleşirken:
-Komşum dün gece saat 03.00’de kapıyı çaldı. Anlıyormusun; gece saat 03.00 de!
Neyse ki uyanıktım ve oturmuş davul çalıyordum.
Arkadaşı: benim kapımı çalan olmuyor; çünkü o satte derin uykudayım, ha ha ha!
İki genç sohbetteler:
- Filin deveye ne dediğini biliyor musun?
- Hayır! Ne demiş?
- Göğüslerin neden sırtında?
- Peki, deve file ne demiş?
- Senin neden pipin yüzünde?
Çocuk coşku ile babasına koşar:
- Baba, baba! Okulda yazmayı öğrendik!
- Öyle mi? Aferin sana! Neyi yazmayı öğrendiniz peki?
- Bilmiyoruz, henüz okumayı öğrenmedik.
Heidi Korkmaz, Mart 2022 Sthlm