Gökyüzünde yağmur bulutlarının gelin gibi dolaştığı bir İzmir sabahından günaydın olsun.
Bu gün, fırından yeni çıkmış ekmek kokusu tadında merhaba demek istedim dostlara, yürüdüğüm 73. Paralelde deki 73 nolu hayat yolunda… Bakalım bu yolda 73 adım atacak mıyız?.. o muhteşem vuslatta erişecek miyiz?..

Kulluğa sığmayan davranışlarına rağmen, Rabbimiz yine kulunun dönüşünü bekler…
“...Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah, bütün yaptıklarını hakkıyla görendir.” (Hadîd, 57/4.)

Nitekim gönül dostu büyük âşık Yunus Emre şöyle demiştir;
“Sensin bize bizden yakın, görünmezsin hicap nedir
Çün aybı yok görklü yüzün, üzerinde nikap nedir” ___dizeleriyle, Rabbimizin bu yakınlığını dile getirmektedir…
Yüreği insanlık, iyilik ve güzellikle çarpan, canı candan yana olan tüm güzel insanlara sevgiyle...
Hadi şaşırt beni dünya uçur kanatlarında yüreğimi. Boşluğa asılmış insanlığı tut yakasından getir...
Kötüler birleştiği zaman, iyiler de bir araya gelmelidirler; yoksa teker teker giderler bir bilinmeze…

Ve dedim ki güne, günün aydınlanmamış yüzüne, bereket bırakacak gökyüzüne de ki bulutlara bakarak; dostların kapısına varmalı bir gül bırakmalı şimdi, biraz umut bırakmalı düşmana inat tamda zamanı…
Doğusuyla batısıyla, güneyi kuzeyiyle hepimiz kardeşiz Anadolu’yuz biz…
Vatan ki bir tutam nazlı gelincik… Ey canım toprağım, ülkem vatanım dostlarım merhaba...

Ve bakınca balkon bahçemden, bir süredir vuslat olmuş ama toprakla vuslata doymamış yeniden vuslata ermek için bekleyen yağmuru, çiçekler arasında uçuşan kelebekler kadar suskun bir sevinç gördüm sevinmeyi bekleyen…
Güneşe pencerelerini açan babaları gördüm, yüreklerimize umut takan anaları, karşı ki dağların eteklerinde gülümseyen çocukları gördüm…
Ne güzel değil mi? kurt bakışlı insanlar henüz yokken ortada, yeni doğmuş bir bebek gibi gülümseyen günü gördüm…

Aydınlık olduğunda gün, kanatlarındaki ihtişamlı renklerin güzelliğine bakıp, şöyle seslenir kelebek: ”Hayat yaşadığı günün değerini bilene gülümser… “
O nedenle ki güne uyandıran Rabbime şükürler olsun.
Çünkü:
Bu güne yine verilmiş bir sözüm var benim. Bu günü de yaşamak ister gönlüm.
Yeterse eğer nefesim yeni doğumlarına bedenim ve hiç vazgeçmediğim var bir hayalim.
İnsanı sevmektir doyasıya emelim…
Kuşlara, çiçeklere, çocuklara, ağaçlara sarılmak isterim.
Sözüm var yeni doğmuş her güne, açıp da sol yanı, incitmemek hiçbir yaratılmış canı, kırmamak hiç gönülleri ve dahi cananı, sevmek, sadece sevmek karşılıksız gönülde kalanı…
Sevmeye verilmiş bir sözüm var Haktan yana, yeni doğan her güne Yaratandan dolayı yaratılana.
Sözüm var yeni doğmuş her güne Mevlana’dan bu yana, sevgi verip sevmeye her nefes alana.
Varsa içinde böyle bir emelin sende sığın Yaradana…

"Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine ya Mevla’sını özlemiştir ya da Mevla’sı onu...
Mevla’yı özleyen gönül ya hüznü bekler ya da hüzündedir. Bela, gam ve keder Mevla’nın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır. Vurdukça kendine çeker..." İmam Rabbani (R.a)

Gününüz bir çocuk gülüşü kadar güzel geçmesi dileklerimle
Dua temiz bir kalbin sesini Allah’a duyurmaktır... Yürekten istediğiniz ne varsa, hayırlısıyla ömrünüze nasip olsun İnşallah...

Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir dostlar…

Yüreği insanlık, iyilik ve güzellikle çarpan, canı candan yana olan tüm güzel insanlar, sevgiyle ve hayırla, güzelliklerle dolu mutlu, sağlıklı, bir gün geçirmeniz dileğiyle...
Günün bütün renkleri yüreğinize dolsun, kalbiniz huzurlu, gününüz keyifli, sağlıklı ve sevgi dolu olsun, kalbinizdeki iyiliğin dünyayı sevgiyle aydınlattığı güzel, mutlu, sağlıklı bir yaşam diliyorum her bir gönül dostuma…
Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir yerlerde bir gün görüşmek ümidiyle…

Ömer Sabri KURŞUN