Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

KULAĞIMA FISILDAYAN KİM...

Yorum

KULAĞIMA FISILDAYAN KİM...

6

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

714

Okunma

KULAĞIMA FISILDAYAN KİM...

KULAĞIMA FISILDAYAN KİM...


Düşlerimi ilikliyorum: hicabın kör noktasında saklı bir koşma gibi.
Koşutlar sunduğum.
Sunumu ruhun şiirlerle suladığım.
Sancılı olsa ne ki gök kubbede saklandığım sürece illa ki ayrı düşeceğim yeryüzünde saklı zümreden…
Bir manifesto mu yoksa dirilen sözcüklerden eklediğim o tevazu yüklü halka…
İçim kıyılıyor.
Ruhumsa kutup buzlarına ev sahipliği yapıyor ve kaçıyorum sadece kaçıp arayı da açıyorum sözcüklerin baskısı yüreğimde kitapların nakşı ve na’şı mevsimin kurdelemse telaşla bağlanmış…
Bağımsız olmayı seviyorum vücudumdan da uzak insanlardan da.
Bağımlı olmayı seviyorum diğer yandan:
Sevginin bağımlısı.
Hissikablelvuku ve işte neşri duyguların kümelenmiş nicesi ve kümülatif duygularımın ağzını sıkıca bağlıyorum…
Dökülen üç beş yaş ne ki büyüyen yasımın yanında?
Şarapnel parçası saplanıp da kaleme ve bu sefer kıyama duruyorum içim kıyıldıkça atıştırdığım üç beş şiir ne ki?
Noksan addedilen varlığım oysaki noktası virgülüne kadar disipline etmişken zihnimi ve bedenimi ve üşümüyorum kış soğuğunda ısınıyorum yüreğimin çırpınışları ile.
Acıkmıyordum da ne de olsa on yaşımdan beri öğün ve gün atlamayı iyice kotarmışken üstüne üstük uykusuz geçen yılların nezdinde ve nazarında üniversiteyi de derece ile bitirmişken.
Yetmiyor oysa.
Tahakkuk eden yeni şeyler var ve tereddütsüz sevip yazıyorum.
Al yazmam mı?
Kara bahtım mı?
Dalgalı saçlarıma konan ölü kelebekler mi?
Kâinatın bahşettiği belki de alazladığım sözcükler.
Palazlanansa hüzün asla muhatabım değil, diyemediğim ve tırnaklarını törpülüyorum kalemin: bu da yetmiyor.
Ucunu açıyorum kalemin ve inanılmaz utanıyor sonra uzun bir esvap geçiriyorum üstüne elbette üstüme alındığım bunca şeyin neticesinde tasvip etmediğim ne ve de kim varsa gelip beni buluyor.
İçimdeki yanardağ ve koru yüreğimin biliyorum da duyguların kör noktasında tavaf ettiğime evreni koruyup kollayan yüce varlığın da himayesinde yaşamanın verdiği özgüveni.
Miadı dolan bir şeyler var diğer yanda bense bir mim sanatçısı gibi el kol hareketleri ile anlatmaya çalışıyorum ve sözüm ona avazım çıktığı kadar bağırıyorum oysaki ne görünüyorum ne duyuluyorum elbet tabana kuvvet elbet kaleme kuvvet adeta sihirli bir hüzün yüreğimde kapış kapış ve işte sıvışıyorum arka kapısından hanın oysaki hancı sanmıştım içimdeki teyakkuzda kodladığım ruhumdan arda kalan ne varsa bense bir ardışık sayı gibi peşine takılmışken yavrukurdun.
Dişlediğim elmadan firar eden kurt.
Künyemde saklı ihbar edeceğim ne varsa içimde istifli ve elimi uzatıyorum mehtaba derken o da gözlerden kayboluyor.
Yıldız olduğuma kani göz kırptığım bu sefer yakamozlar çığlığı basıyor adeta uğradığım baskında suçlu muamelesi görüp kalemime ceza kesiyor polis ve sancılı bir kelimeyi uzatıyorum önümde duran diğer suçluya: o da benim gibi ihbar edilip de gözaltına alınmışken ve suçumuzun ne olduğunu bilmeden tıkıştırıyorlar beni ve sözcüklerimi devriye arabasına ve siren sesleri eşlik ediyor bizler götürülürken bilinmeze…
Bilindik ne kaldıysa geriye.
Bir imge ise mesir macunu gibi uzaklardan sırıtıyor elbet yazma aşkımla içeri tıkıldığım günün tek gerçeği…
Dokunuyorlar sırtıma.
Okunduğuna eminim sırtımdaki pankartın.
Derken birileri fısıldıyor kulağıma ve işte salıveriliyorum işlemediğim suçtan cezaya çarptırılmışken ve soruyorum suçumun ne olduğunu:
‘’Büyük olma yolundaki ilk adım dürüst olmaktır.’’
Soruyorum:
‘’Şüpheniz mi var?’’
İçimdeki kıyım durmak bilmiyor oysa ben kıyama durduğuma o kadar eminim ki…
‘’Dürüst olduğunuz şüphe götürmez.’’
Sahi kim kulağıma fısıldayan?
Birileri yakamdan çekiştiriyor oysaki benim öyle bitimsiz arzularım yok üstelik büyükten büyük Allah var.
Sadece iç sesimi sunduğum koca ömrün çetelesini tuttuğum o kadar aşikâr ki ve hüzünlü yüreğim kamçılanıyor bazense ritim bozukluğu ile adeta yere seriliyorum ve tek derdim tek mücadelem sadece kendimle iken şair fetva veriyor ben de tam fermanımı yazacakken…
‘’’Kim bir şairi kırsa
Şair gider uzun bir dizeyi kırar mesela
Bilirim kim dokunsa şiire
Eline bir kıymık saplanacak.
Bilirim kırılmış dizeleri tamir etmez zaman
Yorgunum oysa…’’(D. Madak)
Ölü bir düş olduğunu biliyorum artık gerçek bildiklerimin…
Ve de ölü bir dişi kuş iken şair…
Titizce sevip yaşarken ve de yazarken içime doğan umut ve güneşle gözümü dikip gökyüzünde izini sürüyorum içimden taşan duyguları serpip da bir şair olmanın değil bir şiir olmanın getirdiği güzellikleri…
Bir ömür kırıldığım onca zaman.
Kırdığım putlar ve tabular…
Asılı olduğum kelam ve verdiğim Allah’ın selamının karşılığını katbekat aldığım…
Başım gözüm üstüne, sevgili şair her ne kadar seninle karşılaşmamış olsak da ruh ikizim kadar seni kendime yakın hissettiğim ve içimdeki kuyruklu piyanonun kuyruğuna bastığım yetmezmiş gibi fildişi yalnızlığıma bir kılıf geçirdiğim elbet sevginin ve de mucizelerin adı iken kalemimin varlığı sayesinde kendimi kutsanmış ve inanılmaz coşkulu hissettiğim…

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kulağıma fısıldayan kim... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kulağıma fısıldayan kim... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KULAĞIMA FISILDAYAN KİM... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
18.1.2022 00:04:42
10 puan verdi
Derken birileri fısıldıyor kulağıma ve işte salıveriliyorum işlemediğim suçtan cezaya çarptırılmışken ve soruyorum suçumun ne olduğunu:
‘’Büyük olma yolundaki ilk adım dürüst olmaktır.’’
Soruyorum:
‘’Şüpheniz mi var?’’
İçimdeki kıyım durmak bilmiyor oysa ben kıyama durduğuma o kadar eminim ki…
‘’Dürüst olduğunuz şüphe götürmez.’’
Sahi kim kulağıma fısıldayan?
Birileri yakamdan çekiştiriyor oysaki benim öyle bitimsiz arzularım yok üstelik büyükten büyük Allah var.

Bir ömür kırıldığım onca zaman.
Kırdığım putlar ve tabular…
Asılı olduğum kelam ve verdiğim Allah’ın selamının karşılığını katbekat aldığım…
Başım gözüm üstüne, sevgili şair her ne kadar seninle karşılaşmamış olsak da ruh ikizim kadar seni kendime yakın hissettiğim ve içimdeki kuyruklu piyanonun kuyruğuna bastığım yetmezmiş gibi fildişi yalnızlığıma bir kılıf geçirdiğim elbet sevginin ve de mucizelerin adı iken kalemimin varlığı sayesinde kendimi kutsanmış ve inanılmaz coşkulu hissettiğim…

Dürüstlük en önemli şeydir, bütün günahların başlangıcı dürüst olamamaktan kaynaklanır keşke bütün işlerimizde olması gerektiği gibi dürüst olunabilse ve olunsa ne kadar güzel olurdu.

Ben de bunu mesaj vermek için şiirimde dile getirmiştim.

Kitabımız mukaddes dinimiz yüce dindir
Ya Rab kalbe merhamet ve de sükûnet indir
Daralan gönüllerin ahlarını sen dindir
...Dünya fâni bilmeyen büyük bir fırsat teper
...Dürüst olmayan insan her türlü yola sapar


Riyâkâr yalan söyler, dürüstlük mârifettir
Yalanın sonu gelmez, doğru söz mahârettir
Türkmenoğlu riyânın sonucu nedâmettir
...Dağ gibi hasenâtı gidip ateşe serper
...Dürüst olmayan insan her türlü yola sapar

Dürüstlük gerçekten de marifettir ve olabilmek mahârettir. Siz de yazınız da bunu en güzel şekliyle ifade etmişsiniz, kutluyorum tebrikler efendim.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Esenlikler dileğiyle.
Allah'a emanet olun.
Aygün Deniz
Aygün Deniz, @aygun-deniz
17.1.2022 21:43:47
10 puan verdi
Çok kutluyorum Gülümm, güzel yürek sesini.

Sevgimle.
Çiğdem Karaismailoğlu
Çiğdem Karaismailoğlu, @cigdem-karaismailoglu
17.1.2022 15:09:32
Canım arkadaşım
Kutlarım yazını, güzel yüreğine sağlık. Sevgimle Gülüm
Özer YILMAZ1
Özer YILMAZ1, @ozer-yilmaz1
17.1.2022 11:31:52
Kaleminize ve yüreğinize sağlık
Özer YILMAZ1
Özer YILMAZ1, @ozer-yilmaz1
17.1.2022 11:31:49
Kaleminize ve yüreğinize sağlık
haticeak
haticeak, @haticeak
17.1.2022 07:43:45
Işıklarda uyusun.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL