Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
çetin altungüneş
çetin altungüneş

YAZMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

Yorum

YAZMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

471

Okunma

YAZMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

YAZMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ

Yazmak, sürekli yazmak önemliyse sizin için yazmayı bir eylem olarak belleyip onu ciddiye alıyorsanız, yaptığınız için size yüklediği sorumluluğu da peşinen kabul etmişsiniz demektir. Hem bu sorumluluk öyle azımsanacak, üstünde durulmayacak, nasıl olursa olsun denebilecek bir boyutta değil, pratikteki hayatımızı, düşünce dünyanızı rahatsız edecek boyutta bir sorumluluktur. Ya da öyle olmalıdır.

Çünkü, yazdıklarınızı okuyan insanlar, yaptığınız işin bilincinde olduğunuzu ve kaleminizden çıkan her kelimeyi büyük bir titizlik içinde seçtiğinizi anlamalılar. Ki bu da; yazma konusunda üstünüze düşen sorumluluğun ne denli ağır, ne denli önemli olduğunu kavradığınızı gösterir.

Yazıyla uğraşmanın büyük bir cesaret işi olduğunu bilmem yazmaya gerek var mı? Helede gündemi, sürekli kargaşanın ve diktatoryanın tehdidi altında olan bu ülkede, yazıyla uğraşmak daha bir cesaret işi...Her anlamda özgürlüğün değil de, sınırları özgürce belirlenmiş bir özgürlük kavramına katılmamız mümkünse de, özgürlük konusunda ortaya konulan çifte standarda katılmamız mümkün değildir.

Birileri, bir şeylerin arkasına sığınıp, hemen her şeyi konuşup yazma özgürlüğüne sahipken vatanını ve milletini sevme hususunda en küçük şüpheye yer bırakmayan davranışlar sergileyenlerin basit bir takım demeç ve yazılarından dolayı takibata uğratılması esef vericidir.

Bazen; gördüğünüz veya okuduğunuz şeyler sebebiyle yüreğiniz kabarır, gerçeğin aynasında gözünüze çarpanları yazmaya kalkışırsınız. Ne var ki; arkasından bu durum o haliyle yazamayacağınızı anlar ve yumuşak ifadeler giydirirsiniz sözcüklere...Ya da vazgeçersiniz o konuda kalem oynatmaktan...

Çünkü ardından başınıza geleceklerden emin değilsinizdir. Hatta ortamın güven vermeyişi sizi o derece etkiler ki; ne yazdığınız yazıdan ne de konuştuklarınızdan tat alırsınız.

Arada bir bu ve başka sebeplerden düşünceleriniz yazmayı bırakmanız yönünde bile yoğunlaşabilir. Belki de bu yüzden elindeki kalemi bir köşeye atıp, yıllardır adeta münzevi bir hayat yaşayanlarda az değildir.

Ne var ki, kelimelerin cazibesine kapılmışlar için bu ne kadar zor bir iştir.

Yazar Zweig’in yazarların, nasıl yazı yazdıklarını incelediği bir denemesi var. Müthiş bir tevazuyla kendini de sıradan insanlar arasına koyarak orada şöyle diyor:

’’İlk bakışta onlarda sizin gibi insanlardır. Bizim yaptıklarımızı yaparlar, sonra da masanın başına geçerler ve bizim yapamadığımız bir şeyi yapıp yazı yazarlar.’’

Zweig’a göre, bir yazı yazarken kendisinden başka bir şey oluyor. Ne yaptığını aslında kendisi de fark edemiyor.

Yazıyı yazdıktan sonra, ona yazıyı nasıl yazdığınızı sorsanız, o size ’işlediği cinayeti bilmeyen bir katil’ gibi bakacaktır.

Aynı sizin kimliğiniz gibi, yazının nasıl yazıldığı da meçhul kalıyor.

Cinayetin, yazının, aşkın arasında garip bir ortaklık var.’’

Yukarıda anlattığım gibi adeta başka biri olunan, sanki bir sevgili gibi yıllarca peşinden gidilen, nazıyla oynanılan bir bakışı için türlü diller dökülen yazma eylemini nasıl bırakır insan?..Ya da bırakmayı zihinden geçirir?

Medya denilen şeyin manşetlerini yan yana getirip dikkatle bakarsanız ne demek istediğimi kolayca anlarsınız.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yazmanın dayanılmaz hafifliği Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yazmanın dayanılmaz hafifliği yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAZMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aliustaoğlu
Aliustaoğlu, @aliustaoglu
15.11.2021 07:44:38
Vatanını sevdiklerinden şüphe olmayanların basit bir demeç ya da yazdıklarından dolayı takibat uğradıkları fikrine nasıl vardınız bilmiyorum ama buna katılmıyorum. Demek ki bazılarına göre "basit bir demeç ve yazı" yasalara göre hakaret, iftira, yalan ve hak ihlali kapsamındadır. Bunun örneklerini özellikle siyasetçilerde çokça şahit olmuyor muyuz? Durup dururken soruşturma, suçlama olamaz.
glenay
glenay, @glenay
14.11.2021 23:07:27
Yazmak en azından sizi yaz diye zorlayan olaylardır, yaşamdır ama her zaman mümkün olmuyor.
Bir de daha yazmadan elinizi tutanlar var.

Beğeniyle okuduğum bir yazıydı Yazmanın dayanılmaz hafifliği..

Tebrikler..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL