Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Nevin Aktekin Gülfırat
Nevin Aktekin Gülfırat

İpin ucundaki cellatlar

Yorum

İpin ucundaki cellatlar

2

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

894

Okunma

Okuduğunuz yazı 12.9.2021 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
İpin ucundaki cellatlar

İpin ucundaki cellatlar



Adı "Zehra" daha gençliğinin baharında yirmi sekiz yaşındaydı.
Geride biri iki diğeri ise altı yaşlarında iki çocuk bırakarak astı kendini doğalgaz borusuna ve maalesef ki kurtarılamadı.

O zaten artık kurtarılmayı da istemiyordu ki; nefes almaktan ibaret çoktan çürümüş olan ruhuyla umutsuzca hayatı değil ölümü seçerek verdi son nefesini bir ipin ucunda.

__Duydun mu Zehra’yı?
dedi kara haberini bana verirken onun memleketlisi.

__Ne oldu ki dedim.
__Zehra kendini asmış
demesi ile birlikte; öylece üzüntü ve şaşkınlıkla dona kaldım.

Bu kara haber beni birden alt üst etmişken aniden duyduğum bu kare haberin etkisinden irkintiyle kendimi toplayarak;

_Nasıl olur daha çok gençdi?
O kadar hayat doluydu ki; çok şaşırdım.
Peki neden aşmış ki kendini.?
Derdi neydi ki? dedim.

Bana bu kötü haberi veren tanıdığı;

__Ben de tam bilmiyorum ama; biliyorsun bizim toprağımız o aynı memleketliyiz.Bildigimden çok tahmin ettiklerim var nedenine dair
Zehra’nın bir zamanlar bir sevdiği vardı.

__Evet biliyorum hep abla bana dua et derdi.Hatta onunla evlenmemiş miydi?

___Yok ailesi bizim memleketli değil, bize uymaz, bizim törelerimizi bilmez o diye istememiş çocuğu. İstanbul gibi bir yerde
"döve döve" evlendirmisler Zehra’yı abi bildiği amcaoğluyla..

__Ah ne cehalet.. Ah kadersiz Zehra’m anası gibi gülmemiş yüzü desene hani derler ya kızlar analarının kaderini yaşar diye öyle bir kader yolunu izlemiş işte..

__Öyle maalesef Zehra evlense de aklı yüreği de hep o sevdiginde kalmış. Sevememiş kocasını, zaten sevdirmemiş kocası da kendini, kocalığı bağırmak çağırmak, vurmak, sindirmek, ezmek, ezdirmek sanmış.
Hep ilgisiz sevgisiz bırakmış Zehra’yı...

Zehra önceleri kaderine rıza göstermeye calışmış evlendim artık kocamdır deyip susmuş..
Üstüne birde kaynana problemi hani kaynana dediysem de yengesi kaynanası işte kayınbabası da amcası ezmişler onu el birliğiyle üstelik bir de aynı evde yaşadığı babaannesinin anlayışsızlığına, zulmünün üstüne eşinin alkol problemi de eklenirken Zehra’yı elbirliğiyle stres topu gibi kullanıp itip kakmışlar.
Zehra daha küçük baş edememiş bunca zulüm ile, zulme dayanamayıp baba evine dönmek istemiş. Ama baba evine her dönmek istediğinde kapılar kapanmış ona!

Her ne kadar anne yüreği dayanamayıp ona o kapalı kapıyı açmak istese de baba anneyi de tehdit etmiş. Yerini bil senide koyarım kapının önüne anliyacağın baba sıgdıramamış Zehra’yı baba evine "gelinliğin ile gittiğin bu evden kefeninle dönersin anca diyerek" kapatmış eve dönüş kapısını kızına.

Zehra bunca şeyle mücadeleden yorgun düşerken tutunacak tüm dalları bir bir kesilip elinden alınmış.
Hayata dair umutları iyice tükenmiş.
Sevgisizlikten bir serçe gibi "tir tir titremiş"
Zehra ölmeden önce arkadaşlarınla da derleşmiş "Dayanamıyorum, artık dayanacak gücüm de kalmadı ya kendimi yüksek bir yerden atacağım ya da asacağım tıkandım bana başka bir yol bırakmadılar’’ diye..

O böyle yüreği "çığlık çığlığa" yardım isterken kimse yardım etmemiş ona , ya da edememiş bilmiyorum işte o kadarını bende bilemiyorum.

Ah diyorum ah keşke sahip çıkılabilseydi Zehra’ya..
O umutlarını yitirirken, bir elini tutan olup ona ışık olabilselerdi ah keşke..
Ama artık şimdi keşkeler için çok geç ona defalarca "gelinliğinle gittiğin yerden anca kefenin ile dönersin" derlerken dedikleri gibi de oldu.
Beyaz bir kefen ile döndü o sığamadığı
baba evine.
Hakkınızı helal eder misiniz? diye sorduğunda imam ettiler de hepsi hakkını helal.
Peki ya Zehra’nın helal etmediği hakkı ne olacak?
Hiç düsünmediler.
Mahşer yerine borçlu varacakken..

Of ne demeli şimdi..
Yapmayın kardeşim yapmayın sevmedikleriyle evlendirmeyin çocuklarınızı kendinizce iyi yaptığınızı sanarak.

Bilsinler baba evi, ana kucağı hep onlara açık , kalmasınlar böyle umutsuz, ışıksız çaresiz ...
Sonra böyle keşkeleri dolarken dilinize " acı acı" bulursunuz kendinizi evlat acısıyla " ya cansız ya da yaşasa bilecenaze olarak" karşılarınıza çıktığında...

Şimdi söyleyin bakalım Allah’ın verdiği canı bir tek Allah alır biliriz de..
En büyük günahlardan biri de kendi canına kıymak derler de..
Peki ya aklı yaşadığı değersizlik duygularıyla hiç olmaktan, sesini duyan olmamasından, sesini duyuramamaktan yaşadığı coğrafyadan ayrılsada hala oranin kaderi yasatılırken..
Şimdi katil tek Zehra’nın kendi mi?

Peki o öksüz kalan o iki masum çocukların günahı ne?.

Ah o baba,
Ah o çaresiz kalıp susturulan anne
Ah o koca;
Ah o kaynana ki şeytanın nefesi kaynana.
Ah o babaanne
Ah o arkadaşları ya size soylerken kendimi ya bir yerden atacam yada öldürüceğim derken hiç mi yapacak bir şey yoktu?

Hiç mi umuda dair bir ışık yakamadınız?
Ruhuna şifa bir doktorada mı göturemediniz..
Yada götürdünüz de yetersiz mi kaldınız bilmiyorum ama ;

Yine bir kadın öldü cellatlarının el birliğiyle..

Ardında soru işaretleri ile.
Bilmeyenlerin biri gecim derdi dedi,
birileri başka bir şey.
Öyle işte..!

Ne diyeyim sözün bittiği yer
Sustu bir kadın
Susturuldu cellatlarının onu görünmez sayarak boynuna el birliğiyle doladığı ilmeği dayanamayarak kendi çekerek..
Daha otuzuna iki kala.
Ardında iki masum çocuk ve vicdanları sorgulayak göçtü gitti bu alemden ..

Şimdi artık ne faydası var söyleyin bakalım geç kalınmış bir vicdan muhasebesinin artık o yaşamıyorken..

Nevin Aktekin Gülfirat

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İpin ucundaki cellatlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İpin ucundaki cellatlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İpin ucundaki cellatlar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
neneh.
neneh., @neneh-
13.9.2021 20:45:23
Güncel olan bir konuyla güne gelen yazıyı yazan kalemi kutluyorum.O kadar çok ki örnekleri maalesef..Hiç akıllanmayacağız.Batıl inançlarla iyi şeyler yapıyoruz sanıp yanlışların arkasında durduğumuz takdirde hiç bir şey değişmeyecek ne yazık ki..Saygıyla..
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
13.9.2021 08:54:37
Neresinden baksan dram.

Yaaa bu daramı yaratanlar. En yakın akrabaları.

Anne baba azat edebilir misin?
Edemezsin en büyük suçlu onlar.

Kolu kolu komsu,
vuuuu vahvahvahvah diyen yüzünü gizleyen insanımız çok.


İnsanın, insan oluşundan korkası geliyor.

Sevgilerimle

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL