- 293 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇİMİZDEKİ YANGINLAR DA SÖNER Mİ?
İÇİMİZDEKİ YANGINLAR DA SÖNER Mİ?
Dün, bugün ve daha önceki günler ciğerlerimiz diye tabir ettiğimiz ormanlarımızın yandığını ya da bilinçli olarak yakıldığını işittik, şahit olduk. İçimiz yandı fazlasıyla. Binlerce ağaç, canlı yok oldu. Binlerce insan evinden barkından oldu. Ve olmaya da devam ediyor. Deyim yerindeyse yüreğimiz yangın yerine döndü.
Yüreğimizi serinletecek haberler gelse de bazı bazı hala devam eden yangınlar insanı endişelendirmiyor değil. Bir de bu acıyı doğrudan yaşamış insanların halini düşünemiyorum. Allah yardımcıları olsun. Ama bizlere de elimizden geleni yapmak düşer. Yoksa ‘’ Ateş düştüğü yeri yakar.’’ Sözünü bir kez daha doğrulamış oluruz. Evet, bu söz kısmen doğrudur ama eksiktir. Acılar paylaşılır, yaralar birlikte sarılır. İşte o vakit ateş düştüğü yeri değil, düştüğü yürekleri yakar. Ama bir tek yürek değil, pek çok yürek hissettiği için acıları daha çabuk unutulur acılar. Bu da insan olmanın gereğidir. Çok şükür bizler, başkasının acısını taa yüreğinde hisseden bir milletin evlatlarıyız. Şairin de dediği gibi:
‘’Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim
Olmalı zaten
Olmazsa insan olmaz yüreğim
İşte asıl mesele de bu zaten. İnsanoğlunun başına türlü felaketler gelir: Bu bazen bir sel olur, bazen ocakları söndüren yangın. Bazen de her yeri tarumar eden deprem. İnsan fıtratı gereği üzülür, yıkılır bu olaylar karşısında. Ama içinde umut oldu mu hiçbir felaket yıkamaz onu. Bugün yanan orman yeniden yeşerir. Bugün yıkılan evler yeniden dikilir. Bugün yıkılan umutlar yeniden dirilir. Biz yeter ki birlik olalım, diri olalım. Bana uzak, bana ne demeyelim. Bugün sana, yarın bana dersek ve gözyaşlarını dindirebilirsek mazlumların işte o zaman onların içindeki yangınları söndürebiliriz. Belki kaybettiklerini birebir yerine getiremeyiz ama yine de pek çok şeyi değiştirebiliriz.
Nasıl mı? Öyle oflamayla puflamayla olmaz bu işler. Ne mi yapılmalı peki? Önce ormanlarımızı kurtaralım, sonra bunu yapanları bulalım. Bulalım da yaptıkları yanlarına kar kalmasın. Sonra mı? Asıl ve en önemlisi de yaralarımızı saralım, acılarımızı dindirelim. Öyleyse şimdi millet olmanın, birlik olmanın gereğini yapalım. Karınca kararınca hepimiz bir şeyler yapabiliriz. Yeter ki yapmak isteyelim. Tüm bunlardan sonra bir daha aynı şeyleri yaşamamak için daha sıkı, daha ciddi tedbirler alalım. Zaman yitirdiklerimizi belki getirmeyecek ama hiç değilse acılarımızı unutturacaktır. Tez vakitte ülkemizi saran karabulutların dağılması ve yeniden aydınlık sabahlara uyanmak temennisiyle… İnanıyorum, o zaman içimizdeki yangınlar gerçekten sönecektir.
NECATİ DİLEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.