Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Rû //
Rû //

İz Bırakanlar (3)

Yorum

İz Bırakanlar (3)

20

Yorum

15

Beğeni

0,0

Puan

1975

Okunma

Okuduğunuz yazı 24.6.2021 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

İz Bırakanlar (3)




- Ziyanettin!.. Kaç kere söyleyeceğim sana, şu yumurta kabuklarını çöpe atma diye!

Dikkatlice çıkardı onları çöp kutusundan; güneşe serdi kurutmak için, şöyle bir geçirip ip gibi akan suyun altından. Uyuyamazdı yoksa akşam, kabukları havanda dövüp güzellik maskesine katmadan.

Özenle kahvaltı masasını toplamaya başladı. Çekmeceden çıkardığı dondurma çubuğuyla sıyırdı, kaselerin dibinde kalan erik ve kuşburnu marmelatını. Raflarda sakladığı küçük pet şişelerden birinin içinde sulandırarak buzdolabının yanındaki tezgahın üzerine bırakırken gözleri de sofradaydı.


-Bu maydanozlar neden yenmedi Ziyanettin?

-Dişim kesmiyor Cimriye!

-Allah Allah!.. Kurban bayramından kalan kavurmalar hamuduyla gitmiş, bilmem  nereye?


Kaçan keyfini yakalamak için kendine Türk kahvesi hazırlayan Ziyaneddin bey,  buzdolabını açıp İsviçre’den getirttiği lindlerden bir tane almak üzereydi ki Cimriye hanım eşini bir eliyle itekleyip, kapılar kapanmadan otobüste yer kapmaya çalışan yolcu gibi koşturarak bir hamlede yeni yaptığı  içeceği dolaba atıp kapısını kapattığında,  Ziyanettin bey de söylene söylene dışarı çıkıyordu.

- Üst üste binmiş mülteciler gibi ne diye tıka basa dolduruyorsun dolabı ıvır zıvırla!

Cimriye hanım kocasına umursamaz bir tavır atıp, içilmeyen kahveyi bir dikişte hüpletti. Fincandaki telveleri yumurta kabuklarının içine koyup mutfak işlerini bitirdi. Salondaki duvar saatinin ve televizyonun kumanda pilini söktü, elektrik sigortasını indirdi, musluk vanalarını kapattı, üzerini değiştirdi, şapkasının altından fırlamış dağınık ve dik dik duran saçlarını şöyle bir eliyle düzeltti, sırt çantasını takıp aşağıda onu bekleyen eşinin yanına gitti.

Öğle sonrasıydı, evlerinin yakınında bulunan Çamlık Ormanına  yürüyüşe  çıktıklarında.
Cimriye hanım derekenarında durup evden getirdiği bulaşıkları yıkarken, Ziyanettin bey temiz ve ılık havanın tadını çıkarıp nefes egzersizleri yapıyordu. Oldukça enerjik  edayla iki kilometre daha yürümek istediğini söyleyince Cimriye hanım:

- Ziyanettin fazla yürüyüp de eskitme ayakkabıları. Bak benimkilere gıcır gıcır, daha yedi yıl oldu alalı.

Ayaklarından çok gözlerini gezdirmeyi seven Cimriye hanım aklında akşama ne yemek pişireceği düşüncesiyle etrafı kesiyor ısırgan otu, ebegümeci türevi otlarla, o sağlıklı leziz mantarlardan arıyordu. Derekenarında sulu sulu meyveleri görünce içini bir sevinç kapladı. Olgunlaşmış kıpkırmızı böğürtlenlerin kimisini ağzına atıyor kimisini de evden getirdiği poşetlere dolduruyordu. Ancak yine de içinden Ziyanettine kızmayı ihmal etmiyordu.

Hiçbir şeyi beğenmezdi o, mis gibi taze taze sebzelerdi işte. Pazarda bunların kilosu kimbilir kaç paraydı.

Bir keresinde ormandan topladığı mantarları komşuları Nurettin bey ve Ebru hanımın ızgara yaptığı bir güne denk getirip pişirmişti de onlara sadece bir tane göz hakkı verip, karşılığında büyük bir tabak dolusu tavuk kanadıyla kuzu pirzolayı nasılda alıp götürmüştü evine... Hem kendileri çok kazançlı çıkmıştı hem de komşuları için  mutluydu. Hiç vermeyebilirdi de ama seviyordu komşularını o günde eli açıklığı tutmuştu. Ne de olsa bir tane mantar yeterdi ikisine, öylesine bağlılardı ki birbirlerine, birinin yediği giderdi diğerinin midesine.

Derenin diğer ucunda stepler halinde konumlandırılmış, çardaklı ahşap masa ve sandalyeleri, kırmızı pötikare örtüleri ile gayet sevimli bir mekandan çıkıp göbeğini tek eliyle  ovuştura ovuştura gelirken yoldan; halka halka kesilmiş kızarmış patatesler, çıtır çıtır köy biberleri, o leziz köftelerle buz gibi yayık ayranını karnında dans ettirip günlük sporunu tamamlayan Ziyanettin bey de Cimriye hanımın yanına dönmüş oldu.

- Ziyanettin! Bu millette ne kadar aç gözlü yahu! Gidip marketten manavdan almazlar, baksana bir tane bile mantar bırakmamışlar koskoca ormanda, hepsini toplamışlar.

Ziyanettin bey dudaklarına astığı neşesinin yerini hiç değiştirmeden "yukarıdaki ağaçlardan topladım" diyerek yol kenarından satın aldığı incirleri gösterince Cimriyenin hoplayan sinirlerini yatıştırmayı başardı.

Eve gitmek için caddeden karşıya geçmeleri gerekiyordu.
O bölge akçaağaçlarının yoğun olduğu bölgeydi. Cimriye hanım bir kaç dal kırdırıp evde tahta kaşık ve dalların özünden şurup yapmayı planlarken tam caddenin ortasına varmışlardı ki incir torbasından çıkan iki arı kolunu ısırınca incir dolu torbayı fırlatıp attı Ziyanettin.

Cimriyenin dilinde bir çığlık, hızla gelen aracın şoförüne bir sitem:

- İncirleri ezdin!..

Ah Ziyanettin ah! Sen de ne yaptın ne ettin en sonunda bir çuval inciri ziyan ettin.


EbRuAsya//



&&&

Seçici Kurul’a
Teşekkür
Selam
Saygı
Sevgilerimle...

&&&




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İz bırakanlar (3) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İz bırakanlar (3) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İz Bırakanlar (3) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
alihaydarkoyun
alihaydarkoyun, @alihaydarkoyun
13.1.2023 18:01:25
Okurken büyük bir keyf aldım, adı üstünde inciri ziyan etti Ziyanettin bey 😊 yüreğinize ve kaleminize sağlık kutluyorum
alihaydarkoyun
alihaydarkoyun, @alihaydarkoyun
13.1.2023 18:01:02
Okurken büyük bir keyf aldım, adı üstünde inciri ziyan etti Ziyanettin bey 😊 yüreğinize ve kaleminize sağlık kutluyorum
Ay
Ayşenur Çiftçi , @aysenurciftci
21.8.2021 09:36:33
Çok çok çok beğenerek okudum. Cumartesi gününe yüzümde kocaman bir gülümseme ile başlıyorum 🥰.

Bende güzel bir iz bıraktın sevgili Ebru🙏.

Necati  Kavlak
Necati Kavlak, @necatikavlak
5.7.2021 16:37:39
Ebru Hocam!

Bu ne güzel yazı?
Hem kolay okunuyor hem düşündürüyor.
Birazda tasarruf genelgesine ve porsiyonu
küçültün çağrısına mizahi cevap sanki.
Güne iki kere yakışmış.

👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻🌹
Tebrikler
Saygılarımla…
engincan
engincan, @engincan1
26.6.2021 23:02:36
tebrik ederim şairem güçlü kaleminizi. saygılar
ikiodabisalon
ikiodabisalon, @ikiodabisalon
26.6.2021 01:59:15
ne duru ne akıcı bir dil...

her bir cümlesini okurken, yüzümde yarattığınız tebessüm için teşekkür ederim..
neneh.
neneh., @neneh-
25.6.2021 23:43:54
Muhtesem!..Yazi hak ettigi yerde..Tutumluluguyla, yerli mali kullanmasiyla, geri donusumuyle, Tasarrufu onermesiyle...Akici da bir uslub..Daha ne olsun..Kutluyorum..Saygiyla..
ilhanaşıcı
ilhanaşıcı, @ilhanasici
25.6.2021 19:39:39
Bu Cimriye var yaaa gebe falsn kalsa doğurmazda yıllarca masraf olmasın diye🙃
Gümüş kalpler
Gümüş kalpler , @gumuskalpler
25.6.2021 17:26:46
Var Ebru hanım cım bizde de böyle cimriler var ismi bende kalsın
Ekmeği yenmez cimrinin salatalık turşusunu vermeye korkan biri geldi aklıma sen çok yaşa güzel bir hikayeydi keyifle okudum yüreğine sağlık kalem dostum
Sevgiler bırakıyorum sayfanıza saygı ile beraber
İsabella
İsabella, @isabella342
25.6.2021 13:33:54
10 puan verdi
Tüm bunları okuyunca yengem geldi aklıma.
Sabah masada haşlanmış yumurta kalsa, öğlen mutfağa gider gelir atar ağzına. Rengi mora dönüşse bile. Günahtur der, atilmaz.

Reçeli tabağa dökünce şişenin ağzını eliyle siler, elini de yıkamaz, yalar. Ellerumi yeni yikamişidum der, bişey olmaz.

Pilavı bitse tencereyi yıkamaz, yine aynı tencerede pilav yapar, iyi iyi kârdayuz der, yazuk olmasun.

Mizacın da, kalemin de harika.
Seriyi bitirme Ebru, devam etsin böyle.

Sevgiler
Sevay
Sevay, @sevay
25.6.2021 08:47:20
Valla ben Cimriye yerine İsrafediye olmayı tercih ederim,bu ne yahu adama bir nefes aldırmıyor,paralı olsa onada karışacak😅çevremde var bu tiplemeler,uzak duruyorum,her şey tadında olacak.

İncirlere bende üzüldüm,çok severim..

Kutluyorum gülümseten ve düşündüren bir hikayeydi.

Sağlıklı,mutlu kalın.
Mehmet Burhan AKIN
Mehmet Burhan AKIN, @mehmet-burhan-akin
25.6.2021 00:38:20
Ziyanettin - Cimriye... Belki yaratılış gereği, belki de yetişme tarzları gereği iki zıt insan. Ama yaşadıkları gerçek, paylaşılan aynı hayat.

Çok zekice yazılmış bir öykü ve de akıcı yönüne hayran kaldım, hani bir solukta okunan cinsten.. Hele final bölümü;
"Ah Ziyanettin ah! Sen de ne yaptın ne ettin en sonunda bir çuval inciri ziyan ettin."

Biz hangisiyiz bilmiyorum, galiba savurgan yönümüz daha çok ön plandadır.

Çok harikaydı, kahraman isimleri beni hep gülümsetti.

Saygılarımla Efendim.

Mehmet Burhan AKIN tarafından 25.6.2021 00:41:43 zamanında düzenlenmiştir.
resulcivcik
resulcivcik, @resulcivcik
25.6.2021 00:00:01
YÜREĞİNE SAĞLIK Yazarım. Selamlar
deniz-ce
deniz-ce, @deniz-ce
24.6.2021 14:52:14
bu seriyi çok sevdim ben.

az önce “ bir dürüm döner 20 tl olmuş; ne yiyecek bu millet!” diye düşünüp, dürümümü yerken okudum yazınızı. sonra Cimriye ile aramda bir yakınlık hissettim.

sanırım evren bana mesaj yolluyor.

tebrikler.
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
24.6.2021 14:11:29
Cimriye hanım,

Tam cimriyeymiş valla ama en önemli olan yüzünü eskitmiyor 

Ziyanettin Bey hep karısına gülümsemiş; isyan etmeyen kabullenişi, sabrı.


Doğal ve akıcı yazış tarzın, kelime zevkin harikulade

Hep sevgiyle
tanrımisafiri
tanrımisafiri, @tanrimisafiri
24.6.2021 13:58:50
"Yumurta kabuğu neye yarayacak ki" merakıyla okumaya başladığım yazınızda "Ziyanettin" ve "Cimriye" isimleri zaten beni sesli güldürmeye yetti. Arada geçen o ikili diyaloglar çekimi yapılsa bir aile dizisi tadında. Finaldeki "bir çuval inciri berbat etmek" hem gerçek hem manevi anlamıyla yaşatılınca bence mükemmel olmuş.
Uzun zamandır bu denli keyifli bir yazı okumamıştım. Müjdat Gezen'in o esprili anlatımlarını hatırlattı.
Hem teşekkür hem nacizhane tebrik ederim.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL