1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
425
Okunma
Ummanlar gibi çağlayabiliyorsa gönül sofralarımızın yek pare dili, o zaman çıkarır bütün yılanları kalbin deliğinden yürek dili.
İlmek ilmek sevgiyi ekip, gönül perdesinin kapısını açmak bizi insan yapan yegane iksir.
Yürek sazımızın kırık tellerini tamir adına çok sabır şerbeti içiyoruz. Yağmurlarda ıslanıyoruz. Sekiz şiddetinde sarsılıyor kalp dilimiz.
Akabinde zaman yutuyor ne varsa. Kuyulara hapis ediyoruz ağzına sürgüler çekerek.
Neler sığdırmıyoruz ki akordu bozuk belkide şu gönlümüze.Yüzlerce kelime,cümle,olay,duygu,...
İnsanın kalbi yumruğu kadarsa,gönül sofrasının büyüklüğü nedir pekala! Rengi hangi renktir. Deseni var mı acaba.
Sofraya kimler kabulümdür yada kimler ucunda.
Teninin dokusuna bakmamalı, yüreğinin dokusu dururken.
Ekmeği bölüşmek değil ki tek arzumuz. (Gerçi çocukluğumdaki babamın cümlesi kazınmışken beynime. “Soframızın ufağı yeter herkese,Allah gönül zenginliği versin.”)
Biz fırtınalı denizde aynı gemide kürek çekmelere talibiz. Rotası kardeşlik, sevgi olan.
Şimdilerde gönül coğrafyama çeşit çeşit tohumlar ekmeye çalışırken, tohumların DNA’sında mı bir bozukluk var mı diye düşünmeye başladım. Düşünceler ağında yolumu bulmaya çalışırken bozuluyorum mu acaba. Yolum belliydi ki yıllar öncesinden.Çok mu katılaşmaya başladım yoksa. O kadar da dikkat etmeye çalışsamda ithal tohuma.
Duygulara da mı ithal duygu karıştı. Güven hepten hormonlu büyüyor.
Güvenince saflık, güven sallantıya girince uyanıklık mı oluyor.
Hep iyilik yapınca salaklar katagorisine girmek mi?
En doğalından seviyorum aslında insanları. Katıksız.
En samimisinden birde. İşi düşünce aranınca az buçuk cızırdamıyor da değilim hani.
Olsundu yine. Üçyüz altmış açıyla bakalım hayata.Kollarımızı kocaman açalım.Herkese yeter bizim sevgimiz.Bütün yaratılanları O’nun varlığından bilerek yaşayalım.
Çetrefilli bir hayatta yürümeye geldik. Emekledik,yürüdük,düştük,koştuk hepsi bizler için. Niyetimizin istikametinde emin adımlarla önümüze bakalım. Halis niyetli olana rabbim de yardım eder. Soframız da herkese yeter.