Yüreğim düştü önüme bugün. Avuçlamak niyetiyle doğruldum. Ne üşüdüm ne yandım. Ne de avuçlayabildim. Savruldum kurumuş çınar yaprakları gibi. Şimşekler çaktı damarlarımda. Ağlayamadı gözlerim. Bulutlandı, buğulandı ama ağlayamadı. Zamanın çarklarına ne zaman adapte oldun da unuttun özünü. Bu ben değildim. Peki nerede kimliğim. Bir tanıdığımın zihnime çivilenmiş sözü kulaklarımda gezindi, “İnsan yaş aldıkça taşlaşırmış.” O gün de inanmamıştım aslında ama. Toprak mı saklıyor vicdanları, gökyüzü mü yuttu, rüzgar mı süpürdü. Yüreğim bir çetin ceviz miydi. Nelerle besleniyoruz artık. İçtiğimiz ne. Zehir mi soluyoruz. Biz ne zaman dejenere olduk böyle. Kapkara mı oldu hırkalarımız. Kimin biz. Hangi neslin torunlarıyız. Geçmişimiz hangi denizde boğuldu da yönümüzü kaybettik. Yollarımızdaki dikenler mi kimyamızı bozdu. Dünyanın süsü gözlerimizi kamaştırdı. Mayamızı virüsler mi ele geçirdi de mayalandıkça ekşidik, küflendik. Kaç gündür kimseyi aramamışım, telefonum bir kızımın okulundan gelen telefonla çalmış. Ne oldu bize, nasıl bir toplum olduk. Masa küçük gelince boydan boya yer sofrası kurduğum günler. Fırın fişini zevkle taktığım günler. Yıllar önce çayı, kahveyi yalnız içemezdim. Mahalleyi kahvaltıya almazsam rahat etmezdim. Semaver bahçede kaynar görenler bir yol uğrağı yapardı. Bahçemden portakal, limon ağaçlarına”çiçekleri dökmeyin bu yıl vereceklerim fazla”diyerek tembihlerdim. Hasta olanları bilirdim, taziye çadırı kimin evine kurulmuş. Kimin oğlu vatan görevinde. Şimdi ne oldu bize. Ya beyaz maskeler altındaki yüzlerin yürekleri. Benim yüreğim bir çetin ceviz olma yolunda mı? Kimin ben. Aynadaki kim. Nasıl bu kadar kalınlaştı kabuğumuz. Bu kabuk benim mi? Kimseler yok artık. Kimsecikler. Kardelensem eğer. Nerede güneşim. Nerede güneşimiz. Biz güneşimizi çoktan kaybetmişiz. Labirentlerin içinde kaybolmuşuz. Kalabalıkların içinde neredeyiz. Koşuyoruz da nasıl. Yarım insanlığımızla. Yarım insanlığımla. Ala bula ruhumuzla. Yamalı duygularımızla. Ne ara kaybettik benliğimizi. Hoşgörüyü, misafirliği, sevgiyi,yardımseverliği, dostluğu... Bir bardak çayı. Sahi sıcaklık bir çayda mı kaldı. Topyekün çetin ceviz mi olduk. |