Rüzgar..

Rüzgar..
Çeşitli doğa olaylarından biridir ve içinde ne hikayeler ne gizimler barındırır diğerleri gibi..
Şiddetli rüzgar hızını kesmeden sürdürdü uğuldamasını gece boyunca..Dokunduğu her şey ses veriyordu onun sesine..
Bu sesler arasında değil uyuyabilmek herhangi bir şeye odaklanmak bir şeylerle meşgul olmak bile olası görünmüyordu..
Geniş camın arkasından baktığım gökyüzü simsiyahtı. Normal gecelerde baktığımda ise saatin kaç olduğunu bile tahmin edebilirdim oysa..
Yüzümü yere kadar uzanan balkon kapısının camına iyice yaklaştırıp Rüzgarın yaptıklarını ve yapacaklarını düşünmeye başladım..
Rüzgarın görüntüsü sesidir dense de rüzgar sonrası ortaya çıkacak görüntüler ve hayatına dokunduğu insanların hikayeleri onun varlığının ve kutsanmışlığın bir göstergesidir..
Kuvvetli tiz bir sesle birlikte kim bilir nerelerden ve kim bilir kaç adrese uğrayarak kapıp getirdiği bir naylon poşeti olanca hızıyla balkon demirlerine yapıştırdı..
Uzun süre o demirlere ben ona takılı kaldık..
Bırakın başka yerlere yol alma isteğini içeri girmeye can atıyor gibiydi..
Bu poşeti ilk kez kim bırakmıştı ve nereye?
Gecenin bu vakti ben uyanıkken ve benim balkonumda ne arıyordu?
Bir gözüm onda bir gözüm camın önündeki küçük masada duran kağıt ve kalemde başladım yazmaya:
Ey insan, bu poşet Rüzgarlı bir gecede bana ulaştı belli ki içine bırakmam için benden bir şey
istiyordu..
Yazdıklarımızın zamana dayanması rüzgara dayanmasıyla aynıdır. Çünkü Zaman ve Rüzgar dağları birlikte yonttular. Çöl kumu ve çöl gecesi de rüzgarların başarısıdır. Suyun her kımıldayışında rüzgar ninnisini söylüyordur suya..
Rüzgarın ayağımızın dibine bıraktığı her kağıt parçası yine onun tarafından bir başkasından alınmıştır..
Ve balkona çıkıp rüzgarın kamçı gibi üzerine indiği poşeti zorlanarak alıp pusulayı içine bıraktım ve rüzgarın delice esen yönüne doğru savurdum..
Rüzgarın yüzünü yıkadığı ellere ulaşır belki de..Kim bilir..


DEVRİM DENİZERİ