Evet, evet bu Sam Amcanın burnu pek bir büyük. Yeğenleri daha önce amcalarına ’’Yahu Amca şu burnuna bir estetik ameliyat yaptırsan da sen de kurtulsan biz de kurtulsak.’’ demişlerse de Sam Amca’nın yeğenlerini dinlemeye pek bir niyetli olmadığı görülüyor...

Eskiden bir Mındıkoğlu adlı doktorumuz vardı yanılmıyorsam. Hani şu Bülent kardeşimizi, Bülent Abla, Bülent Yenge, Bülent Bacı yapan doktor canım, bilirsiniz... Diyorum ki acaba bu Sam Amca’nın burnuna ufak bir estetik ameliyat yapıp da bunun burun büyüklüğünün önüne geçemez mi? Çok mu zor diyorsunuz? Haaaaa, anladım onun burnu büyüklüğü genetik, estetik ameliyatla düzelmesi biraz zor diyorsunuz...

İyi de kardeşim bu Sam Amca’nın burnunun büyüklüğü giderilmezse bir şekilde, dünyanın bütün devletlerinin de çekeceği var bu Sam Amca’dan... Zaman zaman dünya haritasını önüne koyuyor, o muhteşem burnunu altı kıtanın üzerinde gezdiriyor. Amerika Kıtasından başlayıp, artık Allah ne verdiyse, Afrika’dan Asya’ya, Avrupa’ya hatta Avusturalya’ya kadar, büyük devlet küçük devlet demeden, burnunu da temizlemeden sokuyor burnunu her yere...

Bir de pis nefesi var burnundan çıkan vallahi çekilmiyor. Sam Amca’nın burnundan çıkan o pis kokular, dünyayı sarıyor zaman zaman. Mazlum milletlerin ensesinde bu nefesi. On bin kilometre öteden gelip Müslüman Coğrafyalara Irak’a, Suriye’ye, Afganistan’a burnunu sokup, sonrada oralara özgürlük filan getireceğim diye saçmalayıp duruyor...

En iyisi bunun burnunu zincirlemek, diyeceğim ama o da zor biraz, başka bir şey düşünmek lazım. Burnunun üstüne sağlam bir yumruk atsak belki biraz yamulur burnu da, başka milletlerin işlerini burnunu daha az sokar bir duruma gelir...

Hayır bunun yeğenleri de bir alem. Eski yeğeni Trampa Dayı ve şimdiki yeğeni Baydın Biraderin de burnu Sam Amcalarınınki gibi büyük. Hatta ara sıra üçü bir araya gelip zaman zaman burunlarını birbirlerine sürtüyorlarmış... Bir nezle ya da grip olsalar aslında eskisi gibi o kadarda her şeylere burunlarını sokamazlar gibi geliyor bana...