Her ne kadar başlığı pandemi diye yazmış olsak da Türkçesi, kısaca Küresel Salgın aslında. Hedonizme gelince, inanın değerli şarkıcımız, Fedon ve Fedonizm ile bir alakası yok uzaktan yakından... Zaten Fedonizm diye de bir şey yok, ben işkembe-i Kübra’dan salladım öylesine...

Hedonizm de kısaca hazcılık, olarak geçiyor. Yani yaşadığınız her şeyi hazza çevirme gayreti de diyebiliriz. Eve kapanmak zorunda kalan bir takım insanlar bu Küresel Salgın sonrası, vur patlasın çal oynasın durumlarına yatay, hatta dikey geçiş bile yapabilirlermiş... Bence de biraz zor yaparlar gibi geliyor...

İyi de bu hedonizm denen meret tavan yapar da orada kalırsa bir daha da aşağıya inmem ben derse işte o zaman insanoğlu bir garip mahlukata dönüşür mü, dönüşür... Biz de onlara illaki parmak mı sallayalım ’’Sizi gidi hedonistleeeeer sizi gidi.’’ diyerek... Bunun bir adı da tahmin ettiğiniz gibi kurtlarını dökmek deyimi ile ifade edilir... Tabi kurt kalmışsa üzerlerinde...

Bir çokları pandemi sonrasını beklemeden parti düzenliyor çılgınca dans ediyor, masaları kuruyor kumar oynuyor, yakalanınca da kameralara pişmiş kelle gibi sırıtmaktan başka bir şey yapmıyor. Biz de ibretle ve hayretle izliyoruz...

Hanımların o meşhur günleri de başlar bu arada. Hadi onları geçelim orada hedonizm filan yok gıybet ile dedikodu var bol bol... Bir de kısır ile bol bol börek pasta var... Kahveler de dolar taşar mı ki... Öyle ya hanımlar kurtlarını dökeceklerde, erkekler de boş durur mu... Vur tavlanın gözüne, batağın gözüne gözüne...

Allah aslında kullara aklınızı başınıza devşirin, dedi ama anlayan kim? Az miktarda anlayan olsa da çokları hala çıstak çıstak heyoooo ne mutluyuz hadi gelin göbek atalım, amanını kelle kelle, gel beni biraz, artık yelleri misin, üfler misin, filan gibi durumları dört gözle üç beş kulakla, bir de cüzdanlarında ki yeşil yeşil dolarlarla bekliyor... Durmayın sakın küresel salgın sonrası hedonizm açmış kollarını sizi bekliyor, çalın, oynayın göbek atın, varsa cebinizde dansözlere para yapıştırın... Varoşlarda garibanlar, fakirler varmış, evlerine ekmek götüremeyen işsiz insanlar varmış, asgari ücretin altında üç otuz paraya sigortasız çalışanlar varmış, onların derdi sizi niye gersin ki... Hedonizme tavan yaptırın, sonrada tavandan başınıza taşlar düşünce ağlamayın sakın...