_Üzüntülü iken yazamazdım eskiden der bir sesle _bünyem kaldırmıyor belkide _seven kalem kalayım niçin uyarmıyorsun _bunları tabiri ol yeni kaldırılmıştı _cennette götüreyim zamanın hükümleri yaygındır sizin için _Yunus her zaman çirkinlik yaratıyor ezasına ne kazandırır bilinmez _insanlara çok da sepetli olmasın karnım ağrıyor açlıktan Daha çok başkasında bulunan bir alanı kendisine gelmesi için kullanması durumunda kişinin nasıl kendisini algılanması gerektiğini öğrenmesi önemlidir. Biz zaten birbirimizi düşünüyoruz önemli olan da birbirimizin kendimizi ne kadar düşünüp dövündüğünü bilmektir bilim ne kadar dürüst olması gerekiyorsa başkasına verdiğimiz önem de o kadar dürüst algılanmalıdır. Akl efendi diyorum _ nakil olsun bir insana vaktiyle bir insan yaşarmış bembeyaz örtüsünde kendi dünyasında kendisine gönlünde kapalı bir sesle hanımı ile birlikte hayvansever bir dünyada kendisinde bakındığı.. Kullandığı bütün kelimeleri hayvanlara atfeden bir si mge ile kendini dışarıya aktarılmış çoban olarak yaşadığı için kendi dünyasında bulunan her şeyi hayvansever kalmak kendisinde yaşatırmış bir gün hanımıyla hayvansever olduğu için hanımını yanına alarak hayvanat bahçesinin önünde deve , ağırın içinde inek, kümesin içinde tavuk alarak kendi yuvasında koskocaman büyük hayvanat bahçesi kurmuş Akl efendi: temiz bir sıradanlıkla korkunç bir suyu boğazında bırakacağını farkında olmadan büyük bir farenin kurbağa ile diyaloğunda suyunda kıskanarak edeceğini yanında bırakıp hiç farkına varamamış kendini büyük bir mucizeye kaptırarak başka sulara boğazlarken kendisini bir su misali bırakacağını farkındalığı oluşmuş belli bir zaman için Başka bir ışık ile arkadaş olurken ; İyi kşamlar iyi okurlarıma ; Bir insan kendi kıblesinin şaşırmış bir vaziyette bir hayvana örnek alarak yaşam sürmeyi nasıl birisin diye sormaz mı? Başkasına adanmış ve özenti içinde yaşarken uzun şarkıları hayvanların kulaklarına mırıldanarak yaşamayı öğretecek ve bu hayvanlara davetiye çıkarıp başkasında aradıklarını kendisine öğrenip öğrenip söyleyip söyleyip tutturan herkes gölgedir benim gözümde Başka süvarileri atların koşturduğu şiir başkadır şairin kulaklarında mırıldanırken şair başka şehire şaibe iken hangi hayvanın elinde hangi mısra vardır bilinmez. Şiir kendi gölgesine Tanrı davetiye çıkarmaktır şiir bestedir ; kendi gölgesine tanrıyı da kale alarak kurgulanmış tümceler ile doğaçlama yaratmaktır . Doğada kendi duasının hayvanat bahçesinde oturmak ay vaveylâ iken tanrıya isyan etmeden narince dökülen akıl yıllarca küflenmiş yoksunluktur. Topluma aylık ve kendisinden algılayış içinde bir sap olmak her yellerde gezen rüzgarda her yüce makama erişirken o dünyayı kendisi ile beraber götürebilmek anlayışıdır yarınımız.. An! Yaraya yaprak döken bir Süvari atlısı gibi batılan en tecrübesiz tümce mi yazıyorum deme yarışıdır. İnsansın demek isyankarsın istemişsin insan ettikleriniz fevkalade ne mutluyum bugün Yasir efendi.. Nur’hayat benim hayatım ben ya sizin olsa da deryanız bol olsun sahibinin ne hoş gönlünde günümden bir aslanı zincirliyken ensesini kırdığını düşünerek ve de veda ederek bir adliye salonunda bir aslanı sorgulayarak sorgula tarak aramak.. _ ne oldu bize neyimiz var Akif efendi seninle derdemez atılan tokadı düşündü bir cadde kenarına bırak beni o zaman _beni düşün tembel değilim ki ben nurhayat’ı düşün konuşabileceğin bir şey diyemez sana Nur hayattan ne suçu var _kaşıma kurban ol buraya koşar mı hiç insan kendi nefsini dışarıdayken izlemesi kadar korkunç bir şey yoktur kendi kalıbında dışarıya en çok en çok en yok ettiği yer darbede kendi ensesini üstlendiği yerdir görme beni ve bu ruhu tepede kendisi ile beraber izlemek isterdim önce seninle önemli olan da akıl efendi çok da düşünüp tartışan aklıyla çarpışan çalışan düşüncesinde kendi aşkını beraber yaşayan topluma bir merkezcil sistemde bakabilen bir dünya kendisiyle toprağı kazıya ya bilen farklı topluma aşık ettirir kendini bu toplum bilmez misin Akif efendi: bekarlığın kıblesidir kader düşüncesinde feraset uygulayan bir birey işi işçiyken anlamak istedin mi hiç yasir efendi cevap verir _ işçi kendi kendine balkonuyla dama çık çıkıp atlamak tüp alımı bir poşet gibi hakikaten bir poşet bir tüp ve bir işçinin ağzındaki geviş iken hayat _neyin var neyimiz var _ne oldu bize nem olan yaralanan sakız çiğnerken çorbalarında yetiştirilen keçiye ölen olmuşsun bir zaman gelmiştir sizin ve bizim için Yasir için herkes gitti ölüm vakti ayrılıklar ile ayrılıklar ile bir aşk iken kapıları içinde olmaz mısın buraya gel niçin öldürdünüz Tanrım yasir’i bir akıl ile? Gezgin i mgeler.. |