’’Fareye iki duble içirmişler gitmiş kediye posta koymaya kalkmış.’’



Kedileri bir çok insan severde, fareleri insanların sevdiğini kimseler pek iddia etmez. Ama gel gör ki o çizgi filmlerde, insan kediyi de fareyi de seviyor ister istemez... Tom ve Jery adlı çizgi filmi siz de izlediniz küçükken, şimdilerde belki çocuklarınız torunlarınızda izliyordur ara ara...



Bakıyorum Jery sık sık Kedi olan Tom’a kafa tutuyor. Demek ki bu da kafayı çekip çekip öyle mi kafa tutuyor acaba diye aklımdan geçiriyorum... Öyle ya bir fare kediye durup dururken niye kafa tutsun, aklını peynir ekmekle mi yedi... Aklını peynir ekmekle yiyeceğine, hominigırtlak peyniri midesine yollar...



Ben ne yapıyorum bu sıralar? Tahmin edin bakalım... Akşamları açıyorum televizyonu, siyasilerin abuk sabuk konuşmalarını, siyasi tartışma programlarını ya da saçma sapan vurdulu kırdılı, insana hiç bir şey vermeyen dizileri izleyeceğime, çizgi film izliyorum. Size de tavsiye ederim, çok iyi kafa boşaltıyor...



Tom Jeriyi kovalarken benim de kalbim küt küt atıyor. Gerçek hayatta fareleri sevmesem de çizgi filmde fare olan Jeriyi tutuyorum. Ha bir de köpek giriyor zaman zaman aralarına, o da çoğu zaman Jeri den yana tavır koyuyor...



Bir de evlerde beslenen fareye benzer, adı Hemstır olan hayvanlar var. Onlarda çok sevimli ama herkesin de evine alıp besleyeceği konusunda biraz tereddütlüyüm... Pet Shop denen hayvanlara ait malzemelerin ve hayvanların satıldığı dükkanlarda görüyorum zaman zaman, onları da alanlar oluyor, bundan sonrada olacak demek ki...



Bizim de bir Kötü Kedi Şerafettin’imiz vardı... Yani isim koyarken biraz acele etmişler gibi, Şerafettin isminin ne kadar güzel bir isim olduğunu düşünürsek... Beyaz Perdeye bile aktarılmış bu Kötü Kedi Şerafettin... Onu da bizim düşünecek halimiz yok herhalde, Şerafettin’e takılmasın öbür sokak kedileri ve ev kedileri... Elektriğinizi alıp sakinlik verirler size kediler, fareleri bilemem artık...