Mayonuzu giymiş, ayağınızda terlikler deniz kenarında ya da havuz başında geç kahvaltıdan sonra elinize aldığınız gazeteye bakıyorsunuz.


Şehitler ölmez vatan bölünmez.

Şehitlerimiz memleketlerinde törenle toprağa verildi.

Şehitlerin kanı yerde kalmayacak.

Gözü yaşlı ana, evladının Türk bayrağı örtülü tabutuna sarıldı kaldı.

Vatan sağ olsun.’’

Şu basının yaptığına bak.

Onu bunu dolandırıp risk alarak bir araya getirdiğimiz paralar ile Bodrum’da, Marmaris’te, ya da Antalya’da doyasıya yapmakta olduğumuz tatilimizin içine etti.

En iyisi fırlatıp atın o gazeteleri. Haberleri görmezden gelin.Size gerçekler lazım değil. Magazin, eğlence ister gönlünüz. Orası burası dışarıda güzel kadınlar görmek ister canınız. Bilmem kim, kime aşık olmuş, kim kiminle nerede?

Ünlü sanatçının 88.nci yaş gününe kimler katılmış, kim ne takmış?Ya da kimler hayatını kestirmeden kazanmak için, oryantal dans yarışmasında kendini nasıl rezil ediyor? Size böyle haberler gerekli. Eğlenceli...Seksi...Komik..

Ülkesi için, bayrağı için asker olmuş, elinde tüfekle dağlarda, kayaların arasında vatan haini arayan Mehmetçikten size ne?

Aynı güneşte yanıyorsunuz, aynı ülkenin vatandaşısınız ama Mehmetçik iki kaya arasında uyuyor.

İçecek su bulamıyor. Terden ceketi tenine yapışmış. Kulağı komutanında, eli tetikte. Anası köyde, aklında oğlu yemeden içmeden kesilmiş, geceleri rüyasında yavrusunu sayıklıyor...

Evladının sağ salim evine dönmesi için dua etmekten başka elinden bir şey gelmiyor.

Askerden gelse ne olacak?

Tarlada iş onu bekliyor olacak.

Dedesi gibi...Babası gibi...

Aynı kaderi paylaşan diğerleri gibi daima o kemerleri sıkmalı, o tutumlu olmalı, az tüketmeli, yerli malı kullanmalı.
Ona mükafaatlar bu dünyada değil cennette...

Sen doğru değilsin
Hırsızsın.
Dolandırıcısın.

Sömürmekle geçiyor ömrün.

Vergini ödemiyorsun.

Askerlikten yırtmak için çevirdiğin dolapların aynısını oğluna, damadına da uyguladın.

Ankara’nın doğusuna hiç geçmedin.
Buna rağmen söz lafa gelince mangalda kül bırakmıyorsun.

Burdur’da 21 gün askerlik yaptığın halde torununa
Güneydoğu’da dağlarda sahte operasyon hikayeleri anlatıyorsun.

Ne zamana kadar bu yalanlarla yaşayacaksın?

Gerçeklerle hiç mi yüzleşmeyeceksin?

Onurun zerresi demi yok içinde?

Bu ülke için taşın altına hiç mi elini koymayacaksın?

Ne yapabilirim ki diye soruyorsun...

Şehit cenazesine katıl hayatında bir kez.

Şehit annesi ile tanış.

İki bacağını Güneydoğu’da operasyonlarda kaybetmiş bir gazi ile konuş.

Ondan sonra...

İçinde en ufacık bir insanlık onuru varsa.

Tatilini bırakıp harcamayı düşündüğün paranın bir kısmını şehit ailelerine bağışlamayı dene.


Bunu kabullenemiyorsan, buna enayilik diyorsan...
Terliklerini suyun içinde şıpırdatarak oynaşmaya devam et.

Sıkıştığın zaman da.

’’Nerede bu devlet?’’deme...