Zırt pırt popüler televizyon programlarının veya dizilerinin altında sık sık alt yazı çıkar ’’Bu programda ürün yerleştirme bulunmaktadır.’’ diye, biz de içimizden ’’İyi ne yapalım yerleştirin bakalım ürünleri.’’ deriz illaki... Yine de seyrederiz, neden, reklamcılarda bir şekilde para kazanacaktır, o gözümüze gözümüze soktukları reklamlarla...

Dizilerin hiç birisini izlemesem de fragmanlarından az çok içeriklerini biliyor ve yaşanan olayları tahminde ediyorum. Büyük çoğunluğu şiddet içerikli... Böyle olunca da hem gençler hem de bazı kendini bilmez, şiddet eğilimi olanlar zıvanadan çıkıyor, bir daha da o zıvanaya girmiyor, haliyle toplumdaki suç istatistikleri de Guiness Rekorlar Kitabına girmeye aday duruma geliyor.

Nasıl ki ürün yerleştirmede insanları görsel olarak uyarıp da reklamı izlemesini dikte ediyorsanız, şiddet içerikli diziler ve filmlerde de uyarmalısınız insanları ’’Bu dizide her türlü dayak yerleştirme vardır ya da eşek sudan gelinceye kadar sopa faslı, hatta eşek sudan geldikten sonra bile devam edecek dayak faslı vardır.’’ diye belirtseniz fena mı olur?

Biraz uzak ihtimal ama, bakarsınız bu tip dizilerden hoşlanan bir kaç delikanlı ya da olgun insan seyretmekten vazgeçebilir, şiddet sarmalından kurtulabilir. Bakarsınız o saatlerde kitap mitap okumaya da kalkar bu da sizi şaşırtmasın...

Bilirsiniz güzel bir atasözü vardır ’’Dayak ile adam olunsa önce eşekler adam olurdu.’’ derler. İnanın bu tip dizilerin senaryo yazanlar ile oyunculardan başkasına hiç bir faydası yok. Gerim gerim geriyorsunuz toplumumuzun başta gençler olmak üzere tüm insanlarını...

Senaryoda bir edebi metindir en nihayetinde... Ancak bu işler yapılırken ucunun nereye dokunacağı, gençlerimizi ne şekil maceralara sürükleyeceği, aile yapımıza olan etkileri, hepsi bir bir hesaplanmazsa, daha sonra toplumda onarılmayacak yaralar açılacak, bir sonra ki aşamada tedavisi de zor olacaktır...