Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Mehmet Burhan AKIN
Mehmet Burhan AKIN

GEÇMİŞİN ARDINDAN

Yorum

GEÇMİŞİN ARDINDAN

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

540

Okunma

GEÇMİŞİN ARDINDAN

Şafağın ilk ışıkları Nemrut üzerinden şehrin arkasındaki tepeleri ısırmadan önce hava hafif serinlendiği saatlerde, serçe kuşları evlerin çatı saçaklarına kurdukları yuvalardan uyanırlardı. Çeşmenin solundaki söğüt dallarına konmadan cıvıltıları çoktan yayılırdı. Esnaf, sabah namazından hemen sonra dükkanların kepenklerini gürültüyle açarlardı. Adını unuttuğum orta boylu, tıknaz, rengi solmuş şapkasını hep sol yana eğri tutan bekçi meydanı beklerken titrerdi, soğuktan mı yoksa endişeden mi anlaşılmazdı. Eski buğday meydanı köyden eşeklerle getirilen Aşmanuk kavunu, Çiriş kelemi ve diğer köylerden getirdikleri yumurta sepetleri, yoğurt bakraçları sıralar halinde dizilirdi. Gün ısınırken meydan sabırsızlıkla müşterileri beklerdi.

Sis bulutu altında kalan Muş ovasında her sabah hayat bir başka başlar Nemrut tepesinden gün doğarken. Eskiden tütün kokardı tarlalar, kavunlar dizilirdi sarı sarı, yol kenarlarına lahana öbekleri yükselirdi. Mutlulukları yüzlerinden okunurdu insanların, yoksul hallerine aldırmadan.

Kurtik tepesi ile Muş ovası, Karasu ile Murat nehri birbirine yakın ezeli dost varlıklardır. Ova uzanır, ortasından Karasu ile Murat nehri yan yana akar giderler. Kimine göre çılgın enerjisi var, kimine göre savruk ve özensiz bir şehir, kimine göre ise çekici bir yönü vardır. Ama benim için hep bir özlem oldu çocukluğumdan beri.

Kırılmasınlar diye gaz lambalarının camlarını bir iple boyunlarına asarlardı Bitlis çarşısından köylerine doğru yola koyulurdu köylüler. Ellerinde fırından yeni çıkmış birer somun, çarşı ekmeği derlerdi.

Yolcu taşıyan kara tren, ovanın ilk girişinden gurbet şarkılarını hazin sesiyle haykırmaya başlar, ardından çalım atarcasına dumanını savurarak Muş ovasından gelip geçerdi. Nemrut eteklerini dolanarak Van gölüne yetişmek için acele ediyor olmalıydı, Muş ovasını terk ederken.

Hasköy - Korkut arası bir taş atımlık uzaklıkta, Bardik önlerinde inceden akardı dere, Karasu’ya dökülene dek. Serinova belde olmuş; ne hoş hışırtıları vardı köyü boydan boya süsleyen kavak ağaçların yaprakları. Sırtını verdiği Cevizli dereyi aşınca Sarıca yokuşu yorardı insanı, Şaşkan tepesine varıncaya dek. Ötesi Aligedik yaylası… toprağa sıkı tutunmuş meşe ağaçlarının gölgesinde yatan kuzuların gün yorgunluğu geçmeden güneş batmazdı Kolibaba tepesinden.

Derken;

Güz erken mi geldi, ne!... güneşi ılık olur mevsimin; kayaları, meşeleri, geven dikenlerini yalar geçer.
Artık gün dağların ardına yıkılmıştır... güneş battı, batacak... karanlık kavuşmak üzere.



02 ARALIK 2020
Mehmet AKIN



Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Geçmişin ardından Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Geçmişin ardından yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GEÇMİŞİN ARDINDAN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bir Eflatun Ölüm
Bir Eflatun Ölüm, @bir-eflatun-olum
2.12.2020 23:17:34
Ne güzel izliyorduk anlattığınız doğa ve insan manzaralarını Hocam, keşke hiç bulaştırmasaydınız şu virüsü yazıya!:)

Saygıyla...
asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
2.12.2020 17:10:38
dağ bayır dere tepe gezerken yazınız insanın içini ferahlatıyor

deeerkennn

yine geldi bu korona
finali kararttı ):

virüse gülümsetti ama (:

korona ile virüse

güzel hikaye olur bu ikiliden

tebrikler efendim...



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL