- 2431 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
HELVAYA TUZ KATILIR MI?
Her küçük hikayecik ya da fıkranın temasında asıl amaç bizlere vermek istediği gizli bir ders vardır, bilirsiniz. Sözlü edebiyatımızın bu küçücük ürünlerinden yararlanmayı severim. Meslek hayatım boyunca öğrencilerimle de paylaşmaktan çekinmedim.
Handris yöremizin köylerinin birinde, tarlasında hasat yapan Arafat adında biri, akşam eve yorgun argın gelince:
“Hanım…” der. “Yarın azığımı getirirken bana biraz da un helvası yap, nedense canım pek istedi.” Karısı:
“Olur, herif, yarın sana helva yapacağım, kurban olduğum.” Der, uyurlar.
Ertesi gün Kolibaba tepesi hafiften ağardığı demlerde, börtü böcek henüz uykudan uyanmamışken Arafat tarlanın yolunu tutar, evin kadını günlük işleri bitirdikten sonra dış tandırı tutuşturur, ekmeği vurur, kocasının istediği un helvasını yapmaya başlar. Tencereye yağı döker, hem de tereyağı bolca... Şekeri, ununu unutmadan kavurmaya başlar. Birden akınla;
“Acep, helvayla tuz katılır mıydı?” Kendi kendine sorarken endişeye düşer.
“İyi de, tuz katarsam ya helva tuzlu olursa, kocam beni öldürür.”
“Ama tuz katmasan, helva tuzsuz olursa Arafat beni kesmez mi?”
Endişeyle etrafa göz gezdirir, sağda solda soracak kimsecikleri bulamaz, helvaya tuz katılır mı, katılmaz mı korkusu içindeyken, uzaklardan ceketini omzuna atmış, şapkasını yüzünün içine eğmiş, Temmuz güneşinin altında yorgunluktan sallana sallana tozlu topraklı yolda yürüyerek gelen yabancı bir adam görününce, kadıncağız sevinir.
“Helvaya tuz katılıp, katılmadığını soracağım.” Diye aklından geçirir. Yabancı adam yaklaşınca kadın:
“Kardeş, neden öyle tuzsuz helva gibi sallanarak yürüyorsun?” diye sorar.
Meğer adam feleğin çemberinden defalarca geçmiş biri. Kadının helvaya tuz katılıp katılmadığını bilmediğini hemen anlar.
“Bir tutam tuz helvaya kat, fazla olmasın bacım.” Der, yoluna devam eder.
Neticede yazılarımız ve yorumlarımız tuzsuz helva tadını vermesin.
30 EKİM 2020
Mehmet AKIN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.