- 722 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KIZ ÇOCUKLARI
DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ
Dünya Kız Çocukları Günü her yıl 11 Ekim’de dünya çapında kutlanan bir gündür. 2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başlamıştır. Eğitim hakkı, beslenme, yasal haklar, kadına yönelik şiddet ve zorla evlilik konuları da Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında gündeme taşınmaktadır.
Düşlerinden vurulurken çocuklar! Hangi yaşamaktan bahseder ki , Masallar!!.. Dünya Kız Çocukları Günü kutlu olsun
✓Beyler, saygı değer babalar, kızlarınıza sahip çıkın...! Sahip çıkın derken öyle giydiğine, geldiğine, gittiğine, kiminle konuştuğuna dikkat edin anlamında değil...!
✓Mesela; Sevin, saçlarını okşayın, elini tutun, sevgiye doyurun neüdüğü belli olmayan birinin iki sevgi sözüne kanmasın diye...
✓Okutun; Kendi ayakları üzerinde dursun siz olmasanız bile kendini bilmez biri karın tokluğuna ondan faydalanmasın diye...!
✓Kararlarına saygı duyun; Verdiği karar yanlış çıkınca sonuna kadar arkasında durun embesil biri tarafından hayatı bahar iken zemheri kışlara dònmesin diye...
✓Değer verin; Değersiz sahipsiz görüp beş para etmez aklı yitik birilerine gelir kaynağı olmasın diye...!
✓Şeref, namus kavramı kadının eteğinin boyu, saat kaçta nerde? Ne yaptı değil...! Bir adamın, bir erkeğin kadınına...! Kızına...! Annesine...! Verdiği değerdir...!
Radiye Diri ✍
YORUMLAR
Kız evlenirken baba kızına taktığı takılar haricinde eline ayrıca 1 altın sıkıştırır, ve kızına söyler Kızım mutluluklar diliyorum. Yuvanda mutlu ol eşine ve olacak çocuklarına iyi anne ol, yeni ailene saygılı ol, onlara güven ver ve güven, olurda bir aksilik olursa başın sıkıştığında bunu kullan ve bana gel. Kız çocuklarımıza sahip çıkmalıyız, İyi erkek çocuğu da yetiştirmeliyiz. Onlar geleceğin anaları babaları olacaktır.
Radiye Diri
Gecenin bir yarısından sabahın bir yarısına kadar dilefruz saçlarını elleriyle geriye iterek, alaca karanlıkta kalan odasını boydan boya boyayan esrarengiz bir ressam gibi fırça sallıyordu. Yorulmuş olacak ki, döşemelere boya akmasın diye yere serdiği eski gazete ve dergi sayfalarının üzerine bağdaş kurarak oturdu. Tam karşısında duvardan indirdiği boy aynasına bakarak gülümsedi. Duvara gelişigüzel yasladığı aynaya dakikalarca bakarak gülümsemeye devam etti. Bir ara gülüşlerine ara vererek yerde serili gazetelere gözü değdi. İki gazete arasında bir dergi yaprağını okumaya başladı.
Dergi yaprağı (…)
O günden sonra bir biçimde mutlu ama üzgün olduğumu anladım. Ya da üzgün ama bir biçimde mutlu olduğumu. Kendi kendime yaptığım diyalog kırıntıları arasında bir yerlere tutunmak boşunaydı. ‘’Kulaklarımda yankılanan bana bağıran annemin sesiydi: “Sizi doğuracağıma keşke taş doğursaydım! NAMUSSUZ...”
Sayfalar dolusu anlatı... Bütün çocuklar değerli ve güzeldir. Onları bir kalıba koymak acımasızlıktır.