Çamaşır makinasını ustası iyi tasarlamazsa bir işe yaramaz. İşlevsiz, çamaşır yıkayamayan, hiç bir işe yaramayan çamaşır makinasını kim alır? Kim evinde süs olarak tutar? Kalabalık etmesin diye ya aldığın kimseye iade edersin, bir güzel de paranı geri alırsın, olmazsa ya hurdacıyı satar, ya da çöpe atarsın.

İnsan da bir makine gibi bir varlık. İşlevleri mükemmel, tasarımı çok iyi. En güzel surette yaratılmış. Hiçbir organının yerini değiştiremezsin. Değiştirirsen çirkinleşir.

Peki bu insan makinasının asıl işi ne? İnsan yiyor, içiyor, evleniyor, çocuk sahibi oluyor, çoğalıyor. Bunu hayvanlar da yaptığına göre insanın asıl işi elbette bu değil.

İnsanın asıl işi ve yaratılış maksadı; kendisini yaratanı iman ile tanımak ve ona ibadet etmektir. Kendisine verilen yetenekler hep bu maksadı gerçekleştirmek içindir.

Mesela çiftçi ise, çift sürebilme, ürün elde edebilme kabiliyeti verdiği için Allah’a şükretmesi gerekir. Şükretmezse çok ayıp etmiş olur. Maymun çift sürebiliyor mu? Hipapatom bir bilgisayar yapabiliyor mu? Elbette yapamıyorlar. Örnekleri hayvanlar adedince artırabiliriz.

İnsan birçok şeyi yapabiliyor. Sürekli gelişmeye ve açılmaya açık yetenekleri var. Büyük medeniyetler kurabiliyor. Bütün bunları yaparken kendisini yapan sanatçıya minnettarlığını bildirmesi elbette bir borçtur.

İnsanların birbirlerine teşekkür etmeleri nasıl güzel bir ahlakın gereği ise, Allah’a da iman etmek, verdiği nimetlere şükretmek güzel ahlakın gereğidir.

Aksi halde insan işe yaramayan bir çamaşır makinası gibi aşağı bir pozisyona düşer. O insanın neye ve nereye layık bir vaziyette olduğunun takdirini siz de yapabilirsiniz.