Aklıma takılanlar çok ülkemizde. Bazen yazmaya çalışıyorum akılımı kurcalayan durumları. Çoğu kez kendi kendime soruyor, cevap bulamıyorum. Aslında yanıtlar belli, belli olmasına da; yazdığımızda komplocu, anarşist, düzen düşmanı ( düzene düşmanlığım doğrudur!) falan diyorlar. Desinler; pek önemi yok dediklerinin ben gerçekleri yazayım da...
Mesela aklıma takılan, beni deli eden sorulardan sadece biri!

Nedense bu ülkede ülkücü askerler, polisler şehit ediliyor?

Yanlış anlaşılmasın! Ülkücü derken vatanını, milletini canından çok seven ve bu uğurda gözünü budaktan esirgemeyen vatan evlatları. Ülkücü her partide, her dernek veya kuruluşlarda vardır. Oğuzhan, Bilge Kağan, Fatih Sultan Mehmet Han, Hacı Bektaşi Veli, Mustafa Kemal Atatürk, Alparslan Türkeş ruhunu taşıyanlar, milleti ve devleti için var olanlar...
Bakınız senelere ve şehit olan yiğitlerimizin hemen hemen hepsi ülkücü. Ülkücüler üzerinden Türk millerine soykırım mı uygulanıyor. Şehitlerimizin memleketleri genellikle Elazığ, Konya, Yozgat, Ankara ve genelde iç Anadolu, batı şehirlerimizden. Şehitlerimizin çoğunluğu fakir ailelerden. Şehirlerimizin aralarında zengin olanlarını bulamazsınız!
Dün şehrim Akşehir’de bir şehidimiz toprağa verildi. Fakir aile çocuğu ve ülkücü... Ülkücüleri kurbanlık koyun mu görüyorlar da tehlikeli bölgelere göreve gönderiliyor? Diyeceksiniz ki; ’’ Vatanın her karışında görev yapılır!’’ İyi de; neden Hakkari’den, Mardin’den, Nusaybin’den, Diyarbakır’dan şehit düşmen bu kutsal topraklar için?! O şehirlerdeli yiğitlerimiz bu vatanın evlatları değil mi? Sanki onlar özel olarak korurcasına askerliklerini Konya’da, İstanbul’da, Edirne’de, İzmir’de yaptırılmaktadır! Ve iç Anadolu, batı şehirlerimizde ülkesine ihanet eden bölücüler pek barınamaz ve yaşam alanları kısıtlıdır. O nedenle buralarda askerlik görevleri süresince yaşamları güvenlidir! Onlara bir şey olmaz ama bizim iç Anadolu’muzun yiğitleri kurbanlık koyun gibi yok edilir Güney Adanolu bölgelerinde görev yapanlarımız!.. Bu askerlik, polislik kanunu değiştirilmeli. Hakkari’li Diyarbakır’da, Diyarbakır’lı Mardin’de, Konya’lı Ankara’da askerlik yaptırılmalıdır! Sistem tamamen değiştirilmeli ve birde paralı askerlik kesinlikle kaldırılmaldır. Cebi dolu olanlar askerlik bile yapmamaktadır. Fakir ailelerimizin çocukları beş parasız oldukları için mecburen askerliğe gitmektedir. Bu adaletsizlik giderilmelidir!..

18 yıldır binlerce şehit verdik! Bir siyasi lider çıkıp bu adaletsizliğin önüne geçecek bir kanun teklifi verdi mi? Vermedi! Biz Türkler kendi öz yurdumuzda katledilmeye devam mı edeceğiz? Ben bu duruma adı konmamış TÜRKLERE SOY KIRIM diyorum...

Zaman zaman yazılarımda, şiirlerimde belirtiyorum bu durumları. Yani Türk milletine öz yurdunda soykırımına uğratılıyor! 1915’lerde Türkler Doğu Anadolu’da İgiliz’lerin ve Amerikanın beslemesi Ermeni çeteler soy kırım yaptı. Yüz binlere Türk katledildi, ocakları tarumar edildi! Kadınlarımızın, kızlarımızın Akdamar kilisesinde ırzına geçildi, katledildi! Yine biz suçlandık kahpe dünyanın adaletsiz düzeninde...

O zaman ki Türk katliamı ile şimdi ki arasında hiç bir fark göremiyorum ben. Allah aşkına son 50 yılı gözlerinizin önüne getirin! Yüz binlerce Türk bu yurtta katledildi. Bu düpedüz soykırımdır!

O nedenle; Ülkücülere biçilen bir özel bir görev var! Biraz gaza getirilerek ’’ Varan, Sakarya, Millet’’ milli duyguların cilalanarak Ülkü Ocaklı genler ya polis, ya da askerlik görevi veriliyor!
Yani deniliyor ki;

Sizin devletin en kritik noktalarında, üniversite rektörlüklerinde, ilim adamı olmanıza gerek yoktur! Sizler ölmeye geldiniz bu vatana!’’ dercesine algılıyorum artık!..

Ülkemizde şehitler gelmeye, nice fakir aile ocakları sönmeye devam edecek bu düzen değişmediği müddetçe!..

Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar...

’’Şehitler ölmez, vatan bölünmez!’’ demeye devam...

Zafer Direniş
...

Karabulut