Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci

Ağlayan Çocukları Susturma Tekniklerinin Derin Analizi

Yorum

Ağlayan Çocukları Susturma Tekniklerinin Derin Analizi

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

444

Okunma

Ağlayan Çocukları Susturma Tekniklerinin Derin Analizi

Ağlamayan çocuk var mı? Yooooooook! Diye kocaman bir cümle kurduğunuzun farkındayım... O zaman ne yapmak lazım, bir şekilde bu bebeleri susturmak lazım... Bunun içinde susturucu kullanılmaz tabi ki... Sus, pus, hışşşşşt! deyince de kolay kolay susmuyor bu zibidiler, bu gerçeği de az çok biliyoruz...

Şunu unutmayın ki bağırıp çağırarak çocukları susturamazsınız, onu bir kalem geçin, tamamen ters tepki yapar, kendi çocukluğumdan biliyorum. ’’Bak ben ağlıyor muyum?’’ diye bir soru cümlesini de hiç iplemezler çocuklar... O zaman başka alternatifler bulmak durumundayız...

Sevilmeyen siyasetçilerden birinin resmini gösterseniz belki bir ihtimal susma ihtimalleri olabilir diye düşünüyorum... Ama bu tabi bu siyasetçinin de seçimini iyi yapmak lazım. Bir kere deneyip hangi siyasetçinin fotosunu görünce sustuysa, her seferinde onu göstermeli...

Ağlamayan Çocuklara Meme Verilmez adlı 13 ciltlik muhteşem eserin sahibi Hicabi Momentus bu konuda şunları söylemektedir. ’’Çocuklar genellikle meme emdikleri zaman susarlar.’’ Adamın tespitine bakın, müthiş yahu! Demek ki şu tespiti biz de yapabiliriz ’’Meme ememedikleri zamanda susmazlar.’’ Vahavvvv! Daha neler diyecek bakalım. ’’Ayrıca meme başlarının da çok sivri ve kolay emilir olması yapılan bilimsel tespitler sonucu çocukların susmasını 2.38 saniye daha öne alıyormuş.’’ Bilimsel gerçekler billahi bunlar, ben söylemiyorum, bilim, yine bilim...

Çocuğun karşısında amuda kalkıp, başka başka delilikler de yapabilirsiniz, ama bunların susturma konusunda hiç bir garantileri yoktur. Ağzına biber sürerim durumuna da gelmeyin sakın, biber inanın çok pahalı, gramı bile para... Zaten ağzı yandı mı biberden, azıcık ağlıyorsa, o azıcık çoğalacak, sizi daha da deli edecektir...

En güzeli çocuğun direk bilinçaltına nokta atışı yapıp, aslında çocuğun ağlamadığını bu yaptığının gülmek olduğunu ona inandırmaya çalışın, belki bir müddet sonra gülmeye başlayacak ve beraber kakara kikiri güleceksiniz...

Hiç susmuyorsa bak seni yoldan geçen çingenelere veririm, gibi ucube cümleler kurmayın sakın. Çok küçükse, emzik verin ağzına, yaşı biraz daha büyükse, çizgi film filan açın. Ya da meme verin, bir şeyler yapın işte, zaten ağlamayan çocuğa meme vermezler değil mi?

Ceza vermek bazen çözüm olsa da bazı zamanda çözüm olmayabilir... ’’Git odana cici çocuk ol da gel.’’ diye beylik bir cümlemiz vardır bilirsiniz, ana babalarımız arasında... Bir çok çocuk odasına gidip şarj olup tekrar geri gelir, işte o geri geldikten sonra bir iki dakika çok önemli, tekrar ağlamaması için, onu atlattınız mı korkmayın. Sonra sütliman olacaktır her şey...

Çocuklarınızı ağlamasını istemiyorsanız onlara vurmayın ve bağırmayın. Şiddet ile ve öfkeyle hiç bir sorunun kökünden çözüldüğü görülmemiştir... Anlayışlı anne ve babalar, bu topluma sağlıklı nesiller hediye edecek, o çocuklarda ileri ki yıllarda yaşadıkları toplumlara bir çok güzellikler katmakta tereddüt etmeyeceklerdir...

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ağlayan çocukları susturma tekniklerinin derin analizi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ağlayan çocukları susturma tekniklerinin derin analizi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ağlayan Çocukları Susturma Tekniklerinin Derin Analizi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL